HATAY (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtfaiye Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Yunus Emre'nin "Olsun be aldırma yaradan vardır. Sanma ki zalimin ettiği kardır. Mazlumun ahı indirir şahı. Her şeyin bir vakti vardır" dizelerini okudu. İdlib'teki ve diğer bölgelerdeki mazlumların ahının, birgün mutlaka o zalim şahları, devlet terörü estirenleri yerinden indireceğini belirten Erdoğan, bu zamanın çok da uzak olmadığına inandığını ifade etti. Erdoğan, bu gece ABD'ye ait savaş gemilerinden İdlib'e yönelik saldırıların gerçekleştirildiği hava üssüne yönelik bir operasyon düzenlendiğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz'deki ABD savaş gemilerinden atılan Tomahawk füzeleriyle Suriye'nin bu hava üssünün vurulduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Esed rejiminin kimyasal ve konvansiyonel silahlarla işlediği savaş suçlarına karşı atılmış somut bir adım olarak bunu olumlu bulduğumuzu burada, Hatay'dan ifade etmek istiyorum. Yeterli mi bunu da yeterli görmüyorum. Çünkü bundan sonraki süreçte ne olacağını hep birlikte takip etmeliyiz. Artık başka hiçbir hesap gütmeksizin sadece ve sadece mazlum Suriye halkını korumaya yönelik olarak her alanda ciddi ve netice almaya yönelik adımlar atılmasının zamanı gelmiştir." "Parmaklarını sallayarak bizi tehdit edenlere yazıklar olsun" "İdeolojik saplantıları nedeniyle bu çocuk katillerinin yanında yer alan hatta askerliğine soyunanların bize saldırmasının nedeni bu değil mi? Reyhanlı saldırısı niye yapıldı? Cerablus, Rai, El Bab operasyonlarını niye gerçekleştirmek zorunda kaldık?" sorularını yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye tüm bu fedakarlıkları yaparken sırf kendi konforları bozulmasın diye parmaklarını sallayarak bizi tehdit edenlere yazıklar olsun. Türkiye, kardeşlerinin can güvenliğini, kendisi gibi görüyor, siyasi hesabı yoktur ve olmayacaktır. Türkiye'nin hem kendi güvenliği hem bölgenin huzuru için mücadele ettiği terör örgütlerini koruma kalkanına alanlara yazıklar olsun." diye konuştu.
"HDP, PYD, bunlar birbiriyle danışıklı dövüş yapıyorlar. YPG aynı şekilde..." diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Tek başına Hatay'ın gösterdiği fedakarlığın onda birini, yüz milyarlarca dolarlık bütçeleriyle göstermeyenlere yazıklar olsun. Dünyada garip gurebaya, fakir fukaraya elini uzatan bir numaralı ülke Türkiye. 16 Nisan, Türkiye'nin işte bu çocuk katilleriyle anladıkları dilden hesaplaşmasının da yolunu açacaktır. 16 Nisan, Türkiye'nin topraklarına göz diken terör örgütlerini koruyanlara sadece sesini yükseltmekle kalmayacağı çok daha kararlı şekilde dur diyeceği bir dönemin de başlangıcı olacaktır. Hatay, 16 Nisan'da büyük Türkiye için evet diyor mu? Hatay, 16 Nisan'da müreffeh Türkiye için evet diyor mu? Hatay, 16 Nisan'da istikralı Türkiye için evet diyor mu? Hatay, 16 Nisan'da güçlü Türkiye için evet diyor mu? Şimdi öyle bir cevap verin ki evet, evet, evet... Halep, İdlib, Musul'daki insanlık suçlarını işleyenlerin ve onları destekleyenlerin kulakları işte sizin bu sesinizle Allah'ın izniyle çınlayacaktır. Hatay, 16 Nisan'da çocuk katillerine dersini verecek Türkiye için evet diyor mu?"
"Yaşananlar DEAŞ kılıfına sığmayacak kadar açık" "Çocukların hunharca katledildiği bir dünyada, kimsenin kendini huzur ve güvende hissetmeye hakkı yoktur." diyen Erdoğan, "Bu yaşananların ardından herkesin bulunduğu yeri, pozisyonu gözden geçirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Hiç kimse işledikleri insanlık suçlarını, çocuk katliamlarını, DEAŞ'la mücadele kılıfı altında gizlemeye kalkmamalıdır. Suriye'de yaşananlar DEAŞ kılıfına sığmayacak kadar açıktır, trajiktir." şeklinde konuştu.