Ankara
Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, AA muhabirine, enerji verimliliği uygulamalarıyla enerji, su, hammadde, kimyasal ve üretim süreçlerinde ciddi bir kaynak verimliliğinin sağlandığını söyledi.
Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 75'inin ithalatla karşılandığını ifade eden Ünlü, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için başta sanayi olmak üzere birçok sektörde enerji verimliliği uygulamalarının hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Ünlü, enerji verimliliği uygulamalarına yönelik ilginin son birkaç yıldır hızla arttığını belirterek, şöyle konuştu:
"Geçen yıl enerji maliyetlerinde küresel ölçekte artış oldu. Bu durum enerji tüketimini azaltma çabalarını ciddi ölçüde tetikleyerek konuyu sanayicilerin öncelikli gündemlerinden biri haline getirdi. Enerji yoğunluğunu iki yıl üst üste düşürebilen üç ülkeden biri olan Türkiye, 2021'de birincil enerji yoğunluğunu yüzde 2,7 azalttı. Özellikle geçen seneye kadar Türkiye'de Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) destekleri kapsamında enerji verimliliğine yönelik atılan somut adımlar artmaya başladı. Ülkemizin sanayide enerji verimlilik potansiyeli yüzde 32. Hesaplamalara göre enerji verimliliği uygulamalarıyla ulaşılabilecek tasarruf miktarı 25 milyar doları bulabilir."
Enerji verimliliği ile yüzde 50 tasarruf mümkün
Enerji verimliliği uygulamalarında genel olarak üç konuya odaklanıldığı belirten Ünlü, bunların "atık ısıların değerlendirilmesi", "yakıt dönüşümü sağlayan ısı pompaları" ve "soğutma ve iklimlendirme sistemlerinde enerji verimliliği yatırımları" olduğunu söyledi.
Ünlü, söz konusu uygulamalarla yüzde 50'ye varan tasarruf miktarına ulaşıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Atık ısıların değerlendirildiği projelerle yüzde 20'ye varan enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Bu yöntemler döngüsel ekonominin en önemli uygulama örneği olarak ele alınabilir. Atık ısı uygulamalarıyla elektrik ve fosil yakıttan sağlanan tasarruf miktarı yüzde 40'lara varıyor. Soğutma ve iklimlendirmede de bu oran yüzde 50'ye ulaşıyor."
Ünlü, bir diğer tasarruf alanı olan kazan dairelerinin iyileştirilmesi uygulamasından da bahsederek "Burada başta tekstil sektöründeki işletmelerde olmak üzere kömürden çıkıp doğal gaza dönüş yatırımlarını görüyoruz. Bu yakıt dönüşümü de verimli kazan dairesi kurularak gerçekleştiriliyor. Burada maddi bir kazanım sınırlı olsa da emisyonlar ciddi ölçüde düşürülebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de enerji verimliliği mantığını en iyi uygulayan sektörleri, Sınırda Karbon Düzenlemesi'ne (SKD) tabi olan ve olmayanlar olarak ayıran Ünlü, şunları kaydetti:
"SKD'nin kapsadığı sektörler içinde enerji verimliliğini en fazla odağına alan iki sektör çimento ve gübre. Bunları alüminyum ve seramik takip ediyor. SKD'ye tabi olmayan sektörlerde ise gıda, ilaç, uluslararası tedarik zincirlerinin etkisiyle tekstil ve özellikle son bir yıldır otomotiv ön plana çıkıyor. Nüfusa bağlı artan enerji ihtiyacını, arz güvenliğiyle karşılayabilecek yapıya oturtmanın yolu enerji verimliliğinden geçiyor çünkü biz enerji verimliliğiyle enerji ihtiyacımızı azaltabilirsek, enerji ithalatımızı azaltabileceğiz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın 2024-2030 yıllarını kapsayacak Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı hazırlıkları devam ediyor. EYODER üyeleri olarak bizim de katkı verdiğimiz bu plan ile önümüzdeki süreçte daha büyük hedeflere daha yoğun çalışmalar ile ulaşacağımızı şimdiden söyleyebiliriz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com