Yunus Emre Enstitüsünün (YEE), yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) küresel çapta duygusal ve sanatsal dışavurumlarına ayna tutan Covidoscope projesi, internette Türkçe, İngilizce, Arapça ve İspanyolca dillerinde ziyarete sunuldu.
Dijital ortamda yaşayacak olan Covidoscope koleksiyonunda, Türkiye, İngiltere, Rusya, Almanya, Hindistan, Avustralya, Meksika ve İran'ın da aralarında olduğu, farklı coğrafyalardan sanatçı, kurum veya girişimcilerin salgın dönemi ortaya çıkardıkları eserler yer alıyor.
Sanat yoluyla meydana getirilen "dijital hafıza" çalışması olan projenin danışmanları arasında "İnsan Duyguları Kitabı"nın yazarı Dr. Tiffany Watt Smith, tarihçi, çevirmen, yazar Saadet Özen ve psikiyatr Prof. Dr. Kemal Sayar yer alıyor.
Kovid-19'un zor dönemlerinde tüm dünyada oluşturulan eserlere özel hazırlanan kültür envanteri tüm dünya insanlarına açık kaynaklı bir arşiv imkanı sunarken, diğer taraftan koleksiyona yeni ürünler katılmaya devam edecek.
Dijital ortamda yaşayacak olan Covidoscope koleksiyonunu www.covidoscope.org'da farklı şekillerde gezmek mümkün olacak. Dünya haritasında bir güzergah belirlenerek ya da duygulara ve temalara göre düzenlenmiş, kültürel arka plana dair verilerin de bulunduğu galerilerde izleyici kendine bir yol çizebilecek.
"Covidoscope, unutkanlık çağında belleğimizi tazeliyor"
YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, ismin "çiçek dürbünü" olarak tanımlanan "kaleydoskop"tan ilham aldığını belirterek, salgın dönemini özel bir mercekten göstermek istediklerini dile getirdi.
Ateş, projeyle duygular ve sanat gözüyle salgın dönemine ayna tutmak istediklerini söyleyerek, "Kaleydoskop'ta aynaların birbirine yansımasıyla renkli ve ahenkli bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu sefer bu zorlu dönemi atlatmak için kendi ruhlarına ve çevrelerine ayna tutan sanatçılar sayesinde renkli ve ahenkli bir görünüm oluşuyor.
Biz de bu görünümü Covidoscope'la yansıtmak, iyilik ve güzelliği paylaşmak, umut ve dayanışmayı çoğaltmak istedik. Çok çeşitli sanat dallarından örnekler, insanların birlik ve dayanışmasını gösteren farklı girişimler, sınırlı şartlar altında sanatın sürdürülebilmesi için üretilen yeni yaklaşımlar ve çok farklı bakış açıları, Covidoscope seçkisinde yer alıyor." dedi.
Projenin danışmanlarından Kemal Sayar ise insanlığın, ortak bir kader etrafında kenetlendiği karantina günlerinde, insanın hayal gücünü ve umut edebilme yeteneğini gözler önüne serdiğini dile getirerek, "Biz insanlar belki başımıza gelen olayları seçemiyoruz ancak o olaylara hangi tepkiyi verebileceğimizi seçebiliyoruz.
Covidoscope unutkanlık çağında belleğimizi tazeliyor ve umutsuzluk çağında, insanın içindeki iyiliğe inanmamız için hala nedenlerimiz olduğunu fısıldıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Koleksiyonda "Jet Sosyete" dizisiyle Gülse Birsel de yer alıyor
Koleksiyonda, Türkiye'nin yanı sıra 40'ın üzerinde ülkeden eserler yer alıyor.
Gülse Birsel'in kaleme aldığı ve başrol oyuncusu olduğu "Jet Sosyete" dizisinin, salgın döneminde, karantina şartlarında, evlerde çekilen bölümlerinin hikayesi de koleksiyonda "Umut" ve "İyilik" galerilerinde mizah yoluyla dayanışma bakış açısıyla ele alınıyor. Ayrıca koleksiyonda Resul Ertaş, Ertan Atay ve Gülnihal Küpeli'nin de dikkat çeken maskeli çalışmalarına yer veriliyor.
Fransa'da yaşayan Türk aktör Fırat Çelik'in yeğeni Ozan'la birlikte karantinada evlerinin bahçesinde çektikleri ve sosyal medyada büyük ilgi gören dans performansları ise bir başka Türk yapımı olarak koleksiyonun "Neşe" galerisinde bulunuyor.
Covidoscope'ta ayrıca, salgın döneminde sıkça örnekleri görülen yardımlaşma, dayanışma ve iyilik hareketlerine de özel bir yer ayrıldı.
Bu yöndeki girişim ve etkinlikler de estetik dışa-vurumlar olarak değerlendirilerek koleksiyona alınıyor. Bu kapsamda Türkiye merkezli Yeryüzü Doktorları Derneğinin salgın dönemindeki özel destek kiti kampanyası da "İyilik" galerisinde görülebiliyor.
Kaynak: AA . dikGAZETE.com