AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, mahalle ziyaretleri ve bir dizi açılışlar için geldiği memleketi Karabük’te gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki açıklaması sorulan Şahin, "AK Parti olarak yeni anayasa çalışmalarımız var. Yeni anayasa içerisinde dokunulmazlıklarla ve kürsü ile ilgili bölüm de olacaktır. Bizim yeni Anayasa taslağımız açıklandıktan sonra bizim bu konuda ne düşündüğümüz daha net şekilde anlaşılır. Dokunulmazlık bir imtiyazdır ama bu imtiyaz milletvekillerin şahsına tanınmış olan bir imtiyaz değildir. Doğrudan doğruya meclise, yasama organına tanınmış bir imtiyazdır. Çünkü dokunulmazlık olmazsa parlamentonun ve parlamento üyelerinin her türlü dış tehdit ve baskıdan arınmış olarak çalışmaları çok zor olur. Ama dokunulmazlığının kaldırılması gereken bir milletvekili varsa parlamento kaldırır, önünü açar. Şu anda bizim yapmak istediğimizde odur. Bu konuda Sayın Kılıçdaroğlu ile aynı düşünmüyoruz" diye konuştu.
“YARGIYA HİÇ KİMSE TALİMAT VEREMEZ”
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin Ergenekon davası kararını da değerlendiren Şahin, Ergenekon ile ilgili soruşturma başladığında Adalet Bakanı olduğunu ve o zaman asker, sivil bir takım tutuklamalar olduğunu söyledi. Şahin, “Bana yine gazeteciler, 'Ne düşünüyorsunuz?' diye sorular sorarlardı. Hep şunu söylemişimdir; Bunlar hep yargı süreçleridir. Yargıya hiç kimse talimat veremez. Ben de Adalet Bakanı olarak hiç kimseye, yargı mensubuna talimat veremem. Bu yargı süreçlerini takip etme dışında bizim yapabileceğimiz bir şey yok demiştim. Şimdi aradan yıllar geçti. Yine sade bir milletvekili ve bir partinin genel başkan yardımcısı olarak Adalet Bakanı’yken söylediğimi tekrar ediyorum. Bunlar yargısal süreçlerdir. En son nihai kararın verilmesini beklemenin dışında yapacağımız bir şey yoktur. Bunun bir siyasi polemik konusu haline getirilmiş olmasını da şık ve doğru bulmam" şeklinde konuştu.
“'ACABA DEVLET İÇERİSİNDE VE YARGIDA YAPILANMIŞ BİR BAŞKA YAPININ OPERASYONU MUYDU?' SORUSU ŞİMDİ SORULUYOR”
Ergenekon sürecinin siyasi sorumluluğunun AK Parti'ye ait olduğu yönündeki eleştirileri de değerlendiren Şahin, şunları söyledi:"Benim talimatımla yapılmış olan bir soruşturma ve bunun sonucu açılmış olan bir dava şeklinde bir değerlendirme yapılıyorsa, o dönemlerde Adalet Bakanı yapmış bir kişi olarak ben de yargısal süreçleri sadece yargısal adımlar atıldığında duymuşumdur. Bana gelip herhangi bir başsavcı bilgi vermek zorunda değildir. Biz iktidara geldiğimizde Adalet Bakanları savcılara talimat verebiliyordu. Biz bunu kaldırdık. Dolayısıyla bir siyasi operasyon, bir siyasi yargı süreci değildi. Tamamen yargının kendi elindeki bilgilere ve delillere göre girişmiş olduğu bir süreçti. Netice itibariyle şu anda gelinmiş olan noktada tabii ilginç bir durum var. Ergenekon şeklinde bir örgütten bahsedilerek bu davalar açılmış ve astronomik sayılabilecek cezalar verilmişti. Ama Yargıtay’ın ilgili dairesi 'Böyle bir örgüt yoktur' demek suretiyle çok önemli bir saptamada ve değerlendirmede bulunmuştur. Henüz yargısal süreç bitmediği için bir şey söyleyemiyorum. Çünkü yerel mahkeme bir karar verecek belki tekrar gelecek bu Yargıtay’a. O bakımdan gelişmeler son derece ilginçtir. 'Acaba devlet içerisinde ve yargıda yapılanmış bir başka yapının operasyonu muydu?' sorusu şimdi soruluyor. Bundan sonra daha hızlı sorulacaktır. Soru soranlar da bana göre haksız değildir.”
YASİN ERDEMKARABÜK
dikGAZETE.com