Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamada bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kovid-19 sürecindeki şartların herkesi yorduğunu, sorunu gerilettiklerini düşündükleri noktada yeni zorlukların ortaya çıktığını belirten Koca, bunların görmezlikten gelinemeyecek gerçekler ve dünyanın aşağı yukarı her yerinde ortak olduğunu söyledi.
Koca, benzer durumların pek çok ülkede dönem dönem ortaya çıktığının altını çizerek, "Sayısal verilere ve toplumun azalan psikolojik direncine bakıldığında, ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir." diye konuştu.
Bakan Koca, Türkiye'nin 10 Nisan itibarıyla günlük vaka sayısının 52 bin 676, vefat sayısının 248, toplam vaka sayısının 3 milyon 798 bin 333, vefat sayısının 33 bin 702 olduğunu hatırlattı.
"Nüfusun yüzde 80'i çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşıyor"
Koca, mart ayının başından itibaren vaka durumlarını il, il gösteren bir harita yayınladıklarını anımsatarak, "Bu harita, vakaların her yerde artışta olduğunu gösteriyor.
Kovid-19 risk haritamızsa nüfusun yüzde 80'inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor.
Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır.
Faktörlerden biri, belirsizliğin verdiği gerginlik içinde zamanla yorulmuş olmamızdır, diğer olumsuz faktör virüsün yeni varyantlarıdır. Yorgunluğun haklı sebepleri var." dedi.
"Mutasyon ve varyantlar konusunda ise genelde beklenti, şansın bizden yana olmasıydı ama şu an için bu gerçekleşmedi." ifadesini kullanan Koca, "Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları, Kovid-19'un eskisinden daha hızlı yayılım göstermesinin sebebini virüsün yeni varyantlarına bağlamaktadır. Türkiye'nin tecrübesi bunu doğrulamıştır." diye konuştu.
"Varyantlarla mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir"
Bakan Koca, varyantın, ortaya çıktığı ilk şekle göre farklılık göstermiş virüs anlamına geldiğini söyleyerek, "Virüsün geçirdiği değişim bazen etkisiz hale gelmesine de neden olabilir.
2003'te SARS adlı salgına yol açan virüsün ortadan kaybolması buna bağlanmıştı.
Bugünse kısa vadede bunun tersi olmuştur. Vaka artışlarında etkisi yüksek olan varyantlarla virüsün daha ciddi değişime uğramış bir şekli olan mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir.
Hızlı yayılım dışında, bunlar hastalığın daha ağır geçirilmesine de neden olabilmektedir." diye konuştu.
"Yeni vakaların yüzde 85'i İngiltere mutasyonu kaynaklı"
Koca, son haftalarda çok sayıda mutant ve varyant virüs tespit ettiklerini bildirerek, şöyle devam etti:
"Yeni vakaların yüzde 85'i İngiltere mutasyonu kaynaklıdır. Virüsün değişime uğramış bu şekli, ilk koronavirüse göre daha hızlı yayılmaktadır.
Bugün, virüsün dünyada yaygın olan tipi budur. Bunun dışında tespit edilen başka varyantlar var.
Güney Afrika varyantı 11 ilimizde 285 kişide, Brezilya varyantı ise 9 ilimizde 166 kişide görülmüştür.
Az sayıda olmakla birlikte Kaliforniya-New York ile B.1.525 varyantı da tespit edilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle sıkı takibini tavsiye ettiği E484K mutasyonuna ise 4 bin 820 vakada rastlanmıştır."
"Dramatik artış yok ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edicidir"
Bu durumun, hastaneye başvurulara ve yatan hasta sayılarına yansıdığını ifade eden Koca, şunları kaydetti:
"Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yoktur ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edicidir.
Sağlık hizmetlerimiz halen genel sağlık hizmetlerini muntazam olarak kapsayacak şekilde, eksiksiz sürmektedir.
Şayet yükümüz önü alınamaz derecede ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz."
Koca, bu bilgilerin, günlük hayatın, Kovid-19 test laboratuvarlarının ve vaka tablolarının gerçeği olduğunu belirterek, bu gerçeğin uyarısına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
"En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız"
Kovid-19'la mücadele kapsamındaki aşılamanın etkisinin görüldüğüne işaret eden Koca, "Kasım ayında yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69'unu 65 yaş üstü oluştururken, bugün bu oran yüzde 53'lere kadar düştü.
Belirlenen gruplardan başlayarak aşı programı devam ediyor. En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız.
Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşı üretimiyle toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
"Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 6'ncı ülkedir"
Koca, şu ana dek 18 milyon dozdan fazla aşı yapıldığını bildirerek, "İkinci doz aşısını olan vatandaşlarımızın sayısı 7,5 milyonu bulmuştur.
Bu bilgi ışığında, ister 'Türkiye aşıda başarılı' diyelim, ister 'başarısızdır' diyelim, şurası tartışma götürmez bir gerçektir:
Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 6'ncı ülkedir." bilgisini paylaştı.
Bakan Koca, şartların kendilerini hızla toparlanmaya davet ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır.
Haritalar, tablolardaki sayılar güçlü birer uyarıdır. Salgının getirdiği kısıtlamalarla günlük hayatın ihtiyaçları arasındaki makul dengeyi tekrar kuralım.
Örnek aramayalım, biz örnek olalım. Aşı programı ilerlerken mücadelenin süresini kısaltalım. Bu iş bitene kadar bir gün bile yalnız kalmayacaksınız.
Bizi bir gün bile kararsız ya da yılgın görmeyeceksiniz. Sizden isteğim ise moralinizi yükseltmenizdir.
Her birinize selam ve saygılarımı sunuyorum. Ramazanınızı yürekten kutlarım."
"Yüzde 23,6 oranında 65 yaş üstü vatandaşımız tanımlandığı halde aşısını yaptırmış durumda değil"
65 yaş üstü vatandaşlar ve sağlık çalışanlarıyla ilgili geçmiş ve güncel verileri karşılaştırarak paylaşan Koca, şu bilgileri verdi:
"65 yaş üstü vatandaşlarımızın 1 Ocak itibarıyla toplam vaka içerisindeki oranı yüzde 17,7 iken şimdi ise yüzde 8,2 düzeyinde.
Yani aşılama sonrası neredeyse toplam vaka sayısı içerisinde yarı yarıya düşmüş durumda.
Bu dönemde 65 yaş üstü aşılanan vatandaş sayısı yüzde 76,4. Yani yüzde 100 aşılanamadı.
Halen yüzde 23,6 oranında 65 yaş üstü vatandaşımız tanımlandığı halde aşısını yaptırmış durumda değil.
Bu da bu rakamların içerisinde oluyor. Aynı tabloda sağlık çalışanlarının toplam vaka içerisindeki payı 1 Ocak'ta yüzde 5,3 iken, sağlık çalışanlarında aşılama oranı yüzde 86, şu an 1,37'ye kadar indi.
Bu, aşının etkisini gösteren önemli bir bulgu. Hastanede yatanlar içerisinde 65 yaş üstünün oranı yüzde 57,4 iken şimdi yüzde 31'e kadar düşmüş durumda.
Sağlık çalışanlarında bu düşüş daha belirgin. Hastanede yatanlar içerisinde sağlık çalışanların yüzde 3,1 olan oranı şu an 0,78 seviyesinde. Yoğun bakımda yatan vakalar içerisinde 65 yaş üstünün oranı yüzde 70'ten yüzde 48,4'e düştü.
Bu tabloda sağlık çalışanları ise 1 Ocak'ta yüzde 1,1'den yüzde 0,25'e kadar inmiş durumda."
Bakan Koca, 65 yaş üstü vatandaşlar ile sağlık çalışanlarına ait tabloları aşının etkisini görmek için paylaştığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Entübe vakaları içerisinde 65 yaş üstünün oranının yüzde 71'den yüzde 54,4'e indiğini görüyoruz.
Sağlık çalışanlarında ise bu oran yüzde 1,1 iken şu an 0,15'e düştü. Vefat edenler içerisinde 65 yaş üstünün oranının yüzde 65'e düştüğünü görüyoruz.
Yani aşının 65 yaş üstüne ve sağlık çalışanlarına daha erken dönemde başlanmasının etkisiyle hem hastanede yatış hem yoğun bakım hem de entübe olan hastalar boyutuyla baktığımızda belirgin bir fayda sağladığını bu nedenle aşıları tanımlanmış olan vatandaşların aşılarını yaptırma noktasında hassasiyet göstermelerini ifade etmek istiyorum."
"Bulaşıcılığın daha arttığı yeni bir pik dönemi yaşıyoruz"
Günlük vaka sayılarının 50 binin üzerine çıkması nedeniyle tam kapanma ya da farklı önlemlerin söz konusu olup olmadığı sorusuna Koca, şu yanıtı verdi:
"Bilim Kurulu bugün bu çerçevede, 'Ramazan'ın başlamasıyla birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir' diye genel, kapsayıcı bir şekilde öneri anlamında alternatifli hazırlıklı yaptı. Yarın Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında kabine toplantısı var.
Kabine toplantısında alternatifli önerileri sunmuş olacağız ve Sayın Cumhurbaşkanımız uygun gördüklerini tensipleri halinde açıklarlar."
Ramazan ayının özellikle tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Koca, şöyle devam etti:
"Mutantın özellikle yüzde 85'e kadar çıktığı bu dönemde, bulaşıcılığın daha arttığı yeni bir pik dönemi yaşıyoruz.
Kasım ve aralıkta yaşadığımız pikten farklı olarak, bu pik mutant oranının yüksek olduğu bir pik.
Yani bulaşıcılığın çok arttığı bir pikten bahsediyoruz. O nedenle yakın temas ve hareketliliği azaltıcı döneme girmek durumundayız.
Bütün vatandaşlarımızın bu noktada özellikle hassasiyet göstermesinin son derece önemli olduğunu ifade etmek istiyorum."
Rusya'nın uçuş kısıtlaması
Vaka ve vefat sayılarının artmasının sağlık sistemine etkisi ile Rusya'nın uçuş kısıtlaması kararına ilişkin soru üzerine Bakan Koca, "Dün mevkidaşımla iki defa görüşmüştüm.
Yakın zamanda bir heyet göndereceklerini, burada özelikle bizim bazı bölgelerde, Muğla, Antalya, İzmir, Aydın gibi sertifikasyon uyguladığımız, yaygın uyguladığımız bir bölge, o bölgede aldığımız tedbirleri görme noktasına bir heyetin geleceğini, ona göre önümüzdeki dönem değerlendirmenin daha rahatlıkla yapılacağını söyleyebilirim.
Bizim özellikle o bölgelerde, turizmin yoğun olduğu bölgede aldığımız tedbirleri ve sertifikasyon uygulamalarını gördüklerinde farklı bir yaklaşım içinde olacaklarını söyleyebilirim." diye konuştu.
Türkiye'de yaşanılan üçüncü pikte vaka sayısının daha yoğun olduğunu, ama ağır hasta sayısının daha önceki pike göre aynı oranda artmadığının görüldüğünü belirten Koca, "Şu dönemde sağlık altyapımız açısından ciddi bir sorun olmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Toplamda yatan hastalar içinde yatak doluluk oranlarımızın şu an yüzde 56,3 olduğunu söylemek istiyorum.
Yani toplam 247 bin yatağımız içinde doluluk oranı yüzde 56,3. Özellikle yatak, servis yatağı doluluk oranında bir sorun olmadığını söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
Erişkin yoğun bakımın son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Koca, "47 bin yoğun bakımımızın 32 bini erişkin yoğun bakım olarak kullanılan yatağımız.
Yoğun bakımlar içindeki doluluk oranımızda erişkin yoğun bakımını özellikle vermek istiyorum, yüzde 71,3.
Yani bu çerçeveden bakıldığında yüzde 30'a yakın kapasitemizin olduğunu, bunun da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
"Şu an bir ciddi sorun olmadığını söylemek istiyorum"
Bunun genel ortalama olduğunu, bazı illerde birtakım sorunlar yaşandığını anlatan Koca, şöyle konuştu:
"Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı bu illerimizde yüzde 80'in üzerinde, diğer bütün illerde yüzde 80'in altında.
Ortalama da, erişkin yoğun bakım anlamında söylüyorum, yüzde 71,3. Şu an bir sorun olmadığını ama bunu yakinen takip ettiğimizi, kapasiteyi giderek bu anlamda artırma gayreti içinde olduğumuzu ve şu an elektif vakaları da halen yapmaya devam ettiğimizi.
Biz bir önceki pikte, kasım-aralık pikinde elektif vakaları ötelemiştik. Şu an elektif vakalar halen yapıldığı dönemde olan yoğun bakım doluluk oranı.
Eğer bu anlamda önümüzdeki dönemde bir sorun yaşanırsa elektif vakalarla ve genel bir düzenlemeyle kovid için ayrılmış yoğun bakım yatak sayımızı giderek arttırarak bu sorunu daha kolay yönetebileceğimizi söyleyebilirim.
Yani şu an bir ciddi sorun olmadığını söylemek istiyorum."
Birçok ülke ve firmanın yaptığı aşı çalışmaları hatırlatılarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve aşı firmalarının yetkililerine aşı formüllerinin halkın kullanımına sunulmasını teklif edip etmediğinin sorulması üzerine Bakan Koca, DSÖ'nün 2 hafta önce yapılan toplantısında konunun gündeme geldiğini belirtti.
Koca, "Aşıyla ilgili fikri mülkiyet haklarının çözülmesi gerektiğini ifade ettim.
Yani bunu bir şekilde DSÖ çözmek istiyorsa, katkı sağlamak istiyorsa DSÖ de formül geliştirebilir.
Bütün dünyada üretimin yapılacağı her ülkede veya hangi ülkede yapılabilir olacaksa fikri mülkiyet haklarının çözülmesiyle daha kolay erişimin dünyada sağlanabileceğini ifade ettim." dedi.
Katılımcıların, bu konuda haklı olduğu ve konuyla ilgili gayret içinde olacaklarını ifade ettiklerini belirten Koca, "Benim bu noktada yaklaşımım çok net, bu anlamda fikri mülkiyet haklarını gerektiğinde dünyanın ki Dünya Sağlık Örgütü bunu yapabilir, bu anlamda haklarına gerektiğinde çözüm getirerek üretme becerisi olan, potansiyeli olan bütün ülkelerde bunun önünün açılması gerektiği kanaatindeyim." diye konuştu.
Aşı tedariki
Aşılama ve aşı tedarikine ilişkin soru üzerine Koca, aşı tedarikinde önceki dönemlerde yaşanan gelişmeleri anlatarak, BioNTech ve Sinovac aşılarına ilişkin Türkiye'de faz 3 çalışmasının yapıldığını hatırlattı.
Sputnik aşısı içinse faz 3 çalışmasının yapılamadığını anlatan Bakan Koca, "Son bir haftada üç kez Sayın Sağlık Bakanıyla, mevkidaşımla görüşmüş oldum, hem Türkiye'de üretimi hem de erken dönemde verebilecekleri aşı miktarıyla ilgili.
Erken dönem aşıya erişim biraz daha düşük dozda görünüyor ama önümüzdeki 4-5 aylık zaman diliminde biraz daha miktar anlamında Sputnik aşısının Türkiye'ye gelebileceğini söylemek istiyorum." dedi.
Bugüne kadar yaklaşık 26 milyon Sinovac aşısının tedariğinin gerçekleştirildiğini belirten Bakan Koca, "Önümüzdeki haftalar ben bu anlamda biraz daha önemli sayıda aşının gelebileceğini tahmin ediyorum.
Bununla ilgili izinlerin verildiğini ama üretimle ilgili ve sevkiyatla ilgili önümüzde 2-3 hafta içerisinde bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum." diye konuştu.
BioNTech aşısına ilişkin de Uğur Şahin ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlatan Koca, "Bugüne kadar 4,5 milyon doz aşımız geldi. Ayrıca biz opsiyonel olarak 30 milyona tamamlamak üzere bir sözleşme yapmıştık.
Gelecek ay sonuna kadar yine belli bir miktarın gönderilmesi şeklinde görüşüyoruz ama bu miktarın mayıs sonuna kadar çok yüksek olmayacağını söyleyebilirim." dedi.
Şahin'in, Türkiye'ye aşı gönderme noktasında yoğun bir çaba içerisinde olduğunu belirten Bakan Koca, şunları kaydetti:
"Bütün vatandaşlarımıza da selamları var, toplantı öncesi özellikle konuştuğum için söylüyorum, 'Haziran ayı için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin' dediler.
Bunu artırmak üzere de yani hem mayıs sonu hem haziran ayı dahil olmak üzere toplamda bunu daha da arttıralım diye görüşüyoruz.
10 gün içinde de bu rakamların en fazla ne kadar olabileceğini netleştirmiş olacağız.
Yani şunu söylemek istiyorum, şu an 4,5 milyon, gelecek ay sonuna kadar biraz daha ilave olacağını tahmin ediyorum ama 'Haziran ayında en az 30 milyon doz BioNTech aşısının geleceğini söyleyebilirsin' dedikleri için söylüyorum.
10 gün içerisinde de toplam 34,5 milyona ilave daha ne olabilir, nereye kadar çıkabilir onunla ilgili de 10 gün içinde netleşmiş olacak.
Bütün bunlardan şunu demek istiyorum, bizim haziran sonuna kadar elimizde bu çerçevede yoğun bir aşının olacağını söyleyebilirim.
Yani bizim normalde haziran sonu itibariyle en geç mayıs, bilemediniz haziran demiştim, en geç haziran sonu itibariyle 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi, ama bunun 30-35 yaşına kadar da bu 30 milyon rakamıyla söyleyebilir duruma geldiğimizi ifade etmek istiyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com