Ankara
Polis Akademisi Öğretim Üyesi ve Oxford Teknoloji ve Kalkınma Merkezi Kıdemli Danışmanı Doç. Dr. Levent Yılmaz, AA muhabirine savaşın Net Sıfır Emisyon Hedefi üzerinde yaratacağı etkilerini değerlendirdi.
Küresel piyasalarda enerji fiyatları artmaya devam ediyorAvrupa'da gaz fiyatları Rusya-Ukrayna savaşıyla yüzde 37 arttıSavaş, sebep olduğu can kayıplarının yanında, enerji krizi ve Net Sıfır Emisyon Hedefine dair farklı endişeleri de ortaya çıkarırken Yılmaz, AB’nin Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak için çeşitli çalışmalar yaptığını anlattı.
AB ülkelerinin daha fazla LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) tedarik etmesinin bu çabalar arasında yer aldığını vurgulayan Yılmaz, blok içerisindeki tedarik oranlarına da dikkati çekerek, "Avrupa’nın ithal ettiği LNG’nin yüzde 70’i üç ülkeden tedarik ediliyor. Bunun yüzde 26’sı ABD'den, yüzde 24’ü Katar’dan ve enteresandır ki yüzde 20’si Rusya’dan alınıyor. Yani Avrupa, Rusya’nın boru gazına olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken, diğer taraftan Rusya’dan LNG alıyor." diye konuştu.
Fiyat riski
AB ülkelerinin doğalgaz depolarını yaz aylarında talep ve fiyatlar düşükken doldurduğunu, bu ülkelerin depolarını bu yaz daha yüksek maliyetlerle doldurmak zorunda kalabileceğini ifade eden Yılmaz, "Bir de ithalatının yüzde 20’si olan LNG’sini de almazsa karşı karşıya kalacağımız tablo, sadece Avrupa piyasalarında değil, Çin dahil, Latin Amerika dahil inanılmaz yüksek doğalgaz fiyatları anlamına gelebilir." dedi.
Avrupa’nın enerji tedariğinde gerçek bir problemle karşı karşıya olduğunu, bu problemin yakın zamanda çözüleceğe benzemediğini söyleyen Yılmaz, Avrupa’daki "Yeşil Dönüşüm" baskısının da enerjiye etkilerinin gözlendiğini vurguladı.
Levent Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kovid-19 döneminde enerji piyasası allak bullak olmuşken, Yeşil Dönüşüm baskısıyla beraber bu alandaki yatırımların, özellikle de doğalgaz ve petrol arama ve iletim yatırımlarının da azaldığını görüyoruz. Yaşanan bu azalmanın en önemli nedeni, AB’nin en fazla enerji talebi olan bölgelerden biri olarak fosil yakıtlardan vazgeçme planları. Savaşın etkisiyle Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda gecikmeler ve ertelenmeler gündeme gelebilir Zaten zaman zaman Avrupa Komisyonu’nun, kömürle ilgili kararları ertelediğini, nükleerle ilgili kararlarını değiştirdiğini, doğalgaz çevrim santrallerinin bir süre daha Yeşil Dönüşüm kapsamına alınabileceği gibi ara kararlar aldığını gördük. Şimdilik AB Yeşil Mutabakat meselesindeki takvimi değiştirmemiş gibi görünüyor ama atılan adımlar takvimin değişebileceğinin sinyallerini de veriyor."
AB’nin enerji konusunda yaşadığı sıkıntıların devam edeceğini kaydeden Yılmaz, "Savaşın gidişatı veya sonucu ne olursa olsun önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği’nin öncelikleri farklılaşabilir." dedi.
"Net Sıfır Hedefine erişmede bir gecikme olabilir. Avrupa, Rusya’dan gelen gazı ikame ederken çok daha pahalı senaryolarla karşı karşıya kalabilir." diyen Yılmaz, AB içinde Rus gazına yüzde 100 bağımlı ülkeler bulunsa da özellikle Balkanlar’da çok ciddi miktarlarda kömür tüketildiğini, bunun da ülkelerin Net Sıfır Hedeflerinde farklılıklar yaratacağını dile getirdi.
Türkiye önemli bir alternatif
Avrupa’nın Net Sıfır Hedefine ulaşması konusunda Türkiye’nin önemli bir konuma sahip olduğunu aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye hem Avrupa’da enerji çeşitlendirmesi açısından hem de fiyat güvenliği açısından önemli bir kapı olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin Rus gazına olan bağımlılığı azaltacak bir koridor olarak görülmesi gerekiyor. Türkiye, Avrupa için ciddi bir temiz enerji tedarikçisi haline gelebilir. Bu yenilenebilir enerjiyle beraber Türkiye, Avrupa’ya elektrik ihraç ediyor olabilir. Zaten Türkiye’de belirli miktarlarda temiz enerji var ama bu çok ciddi oranlarda artırılabilir. Ancak bu tür gelişmeler zaman alır, kısa vadede beklememek lazım.
Türkiye, Avrupa enerji arz güvenliği ve fiyat güvenliği açısından çok stratejik bir ülke ama AB müzakereleri sürecinde enerji başlığı açılmadı. Türkiye’nin potansiyeli görmezden gelinmeye çalışılıyor. Son dönemde İsrail ile beraber ilişkilerin yumuşaması, olası İsrail gazının Avrupa’ya taşınması meselesindeki iş birliği konusu, Kuzey Irak gazı meselesi ve Rusya'ya yaptırımların ilerlemesi durumunda ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu hafifletmesi, özellikle enerji tarafında, doğalgaz tarafında İran’ın biraz daha serbest hareket edebilmesi meselesi, Türkmen gazının İran gazına bağlanarak Türkiye üzerinden iletilmesi meselesi.. Bunlar Avrupa Birliği’nin Türkiye olmadan bu işi çözemeyeceğinin de göstergesi ama AB uzunca bir süreden beri Türkiye’ye bu konuda çok adil yaklaşmıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com