Eylül 2015'te terör örgütü DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle Suriye'ye müdahale eden Rusya, rejime verdiği desteği sürdürüyor.
Moskova yönetimi kabul etmese de hava desteğinin yanı sıra Rus kara güçlerinin de bir süredir İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde Beşşar Esed rejimi saflarında muhaliflere karşı operasyonlarda yer aldığı biliniyor.
Suriye'nin İdlib kentinde askeri muhaliflerin çatı kuruluşu ve ÖSO bileşeni Ulusal Özgürleştirme Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hama'nın kuzey kırsalındaki son çatışmalara Rus özel kuvvetler dahil oldu. Esed rejimine Rusya'nın havadan destek verdiğini, sivil yerleşimlere saldırı düzenleyip katliamlar işlediğini, yaşam merkezlerini hedef aldığını hepimiz biliyoruz." diye konuştu.
Rus güçlerinin Hama'nın kuzey ve batı kırsallarında süren çatışmaları bir operasyon odası üzerinden yönettiğini belirten Mustafa, "Sözde Esed rejimine bağlı olan ve 'Kaplan Güçleri' adı verilen 5. Lejyon'un başını Rus kuvvetler çekiyor." ifadelerini kullandı.
Mustafa, şöyle devam etti:
"Özellikle Lazkiye'nin kuzey kırsalında Kebbine ve Hama'nın kuzey kırsalında Hammamiyat eksenlerinde rejim güçlerinin ilerlemesi engellenince, Rus özel kuvvetlerinin müdahil olarak sıcak cephe hatlarına doğrudan top atışları düzenlediklerini gözlemliyoruz. Kaplan güçlerine destek veren Rus özel kuvvetlerinden askerleri, Hammamiyet köyü ile tepesini geri alması sırasında yayılan görüntülerde görmüştük."
Rusya'nın savaş uçakları, insansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçlarıyla rejime destek verdiğinin bilindiğini anımsatan Mustafa, "Bu defa farklı ve kapsamlı bir şekilde Rusya'ya ait piyade birliklerinin rejim güçleri ile ön saflarda çatıştığını görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumRejim güçleri, Rusya'nın yardımıyla 17 Eylül 2018'de Soçi'de Ankara ve Moskova yönetimleri arasında imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor.
Askeri muhalifler, hava saldırıları gerçekleştiren Esed rejimi ile Rus hava kuvvetlerinin bombardımanlarını kolaylıkla ayırt edebiliyor. Rus yapımı olan ama eski teknolojiye sahip rejim uçakları saldırıları yüksek irtifadan yapamıyor, alçalarak hedefe doğru yaklaşıp geniş alanları vuruyor. Nokta atışı yapılmadığı ve kullanılan mühimmat fazla tutulduğu için tahribat daha geniş bir çevreye yayılıyor. Ayrıca rejim uçakları, saldırı için irtifa kaybederken yüksek ses çıkarıyor. Rus uçakları ise saldırı anında hedefe fazla yaklaşmadığı için sesleri yere ulaşmıyor. Rus saldırılarında ilk duyulan ses, bombaların infilak ettiği anda oluyor. Ayrıca, rejim uçakları bombardıman için hedeflere teker teker yaklaşırken, Rus uçaklarının en az ikisi bir arada havalanıp saldırıyor. Saldırılarda kullanılan mühimmat kalıntılarından eski nesil olanların rejime, yeni nesil olanların ise Ruslara ait olduğu anlaşılıyor. Muhalifler uçakları, üslerin çevresinde ve ülkenin kilit noktalarına kurulmuş ekipmanları yardımıyla büyük ölçüde tespit edebiliyor.
Esed rejimi ve destekçilerinin, Türkiye ve Rusya'nın İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018'den beri ateşkesi ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda ise 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Beşşar Esed ve destekçilerinin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne 26 Nisan-12 Temmuz'da düzenlediği saldırılarda 157'si çocuk, 111'i kadın 606 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com