Retinanın (görme tabakası), beynin uzantısı ve bir sinir dokusu olduğunu ve vitrektomi ameliyatının da bu konuda uzman ve deneyimli hekimler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erakgün, “Bu hastalığın görülme sıklığı 40'lı yaşlardan sonra artıyor; fakat farklı yaş gruplarında da görülebiliyor. Vitrektomi, son derece özellikli ve dikkat, tecrübe isteyen bir ameliyat türü. Bugün için kalp, böbrek, karaciğer, hatta kol bacak gibi uzuvlar dahi nakil olabiliyor ancak retinanın değişmesi mümkün olmuyor. Bunun için elimizdeki dokuyu ameliyatta korumamız ve zarar vermememiz gerekiyor. Operasyonu genel ya da lokal anestezi altında yarım milimlik ufak kesilerden ve dikişsiz olarak gerçekleştiriyoruz. Eskiden bu ameliyat 2 - 3 saat kadar sürerken günümüzün teknolojisiyle hastanın durumuna göre değişmekle birlikte yarım saat içinde tamamlanabiliyor. Bu sayede ameliyat sonrası dönemi hasta daha çabuk ve daha sorunsuz atlatabiliyor” diye konuştu.
"Düzenli göz muayenesi önemli"Hastalık gelişirken herhangi bir ağrı belirtisi olmadığı için sinsice ilerleyebildiği bilgisini veren Prof. Dr. Tansu Erakgün, “Bunun için erken teşhis önemli. Eğer retinada yırtılma varsa göz önünde uçuşma, ışık çakması ve yıldız kayması gibi bazı belirtilerle kendini gösterebiliyor. Eğer bu belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden göz muayenesi olmalısınız. Yırtık aşamasında saptandığı zaman basit bir argon laser ile yapıştırılması mümkündür. Ancak geç kalınıp dekolman oluştuğu takdirde cerrahi müdahele yapılması gerekir ” ifadesini kullandı.Vitrektomi ameliyatında başarı oranının oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Erakgün, ameliyat sonrası hastaların 1 - 2 haftada günlük yaşantılarına dönebildiklerini de sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com