KIRKLARELİ
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından, kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'nde yapılan duruşmada, savunma yapan tutuksuz sanık M.K, (Gazeteci Haydar Meriç'in öldürülmesine ilişkin) Haydar Meriç ile ilgili hiçbir işlemde bulunmadığını öne sürdü.
Meriç hakkında yürütülen fiziki ve teknik takip işlemlerine hiçbir zaman katılmadığını ileri süren M.K., daha çok bu konulara karşı olduğu için sürekli şubeden uzaklaştırıldığını iddia etti.
Dönemin şube müdürü İbrahim Şimşek'in önleme dinlemeleri için hazırlanan raporlara çift paraf istediği için baskı ve mobingler üzerine paraf attığını savunan M.K., Şimşek'in kendisine yakın olmayan herkese çeşitli yollarla baskı uyguladığını ifade etti.
Önleme dinlemelerinin yapıldığı sistemin değiştirilerek yeni sisteme geçilmesiyle, sistemde bulunan birçok raporun da silinerek yok edildiğini savunan M.K, şunları söyledi:
''Bu işlemler sırasında da ben ve birkaç şube personeli şubeye alınmadı. Bu raporların ve verilerin silindiği müfettiş raporunda da mevcuttur. İbrahim Şimşek, sürekli hazırlanan raporlara iki paraf istiyordu. Bize 'Sorumluluk bende siz işinize bakın, ben ne diyorsam o yapılacak' diyerek ve baskıyla raporlara imza attırıyordu. Gazeteci Haydar Meriç'in Düzce'nin Akçakoca ilçesinden ölü fotoğrafları gelince şubede kağıt kıyma makinesinde yüzlerce evrak imha edildi. Ben de 'evrak kıymaları bitmedi' dememin ardından İbrahim Şimşek şubeden uzaklaştırmak için zorla izne ayrılmamı istedi.''
Duruşmaya bir süre ara verildi.
dikGAZETE.com