İletişim teknolojilerinin kısıtlı olduğu yıllarda radyo, önemli bir yayın aracıydı. Tiyatrodan edebiyata birçok eser, uyarlamaları yapılarak özgün radyo oyunları olarak yazılıyordu.
Görselliğin olmadığı radyo tiyatrolarında en önemli unsurlarından birisi ise ses efektleriydi. Bu efektler geçmişte olduğu gibi günümüzde de zahmetli bir sürecin ardından dinleyiciyle buluşuyor. Kulaklara gelen efektler bir stüdyo içerisinde birçok farklı malzeme ile oluşturularak dinleyiciye aktarılıyor.
Bu eskilere dayanan formatın TRT bünyesindeki gizli kahramanları Efektör Hamit Çelik ve Nebi Tamyüksel, mesleklerinin detaylarını İHA muhabirine anlattı. Yaklaşık 30 yıldır efektörlük yaptığını kaydeden Hamit Çelik, mesleğinin kelime kökeninin efektten geldiğini söyleyerek, “Kelime anlamı olarak efekt etki demek. Etkiyi arttıran kişiye ise efektör deniliyor. Daha genişletirsek bu tanımı radyo oyunlarında, televizyonda, sinemada, tiyatroda hareketleri anlatan, o atmosferi anlatan seslere efekt diyoruz. Kısaca kulağın duyduğu her ses bir efekttir. Bunu veren kişi de efektördür” dedi.
Çelik, öncelikle radyoda seslendirilecek oyunu okuduklarını, oyunun ne mesaj vermek istediğini kontrol ettiklerini söyledi. Sonrasındaki süreci anlatan Çelik, “Oyunlarda kriz ve yan krizler vardır. Biz hangisini öne çıkartacağımıza bakarız, yanlış yorumlar ve yan krizleri öne çıkartırsak yazarın anlatmak istediğinin dışında oyunu yönlendirmiş olursunuz. Ona dikkat ederiz” dedi.
Dönemlere göre yapılan efektler...
Efektör açısından oyunlarda geçen dönemin, mekanın yani oyunun nerede geçtiğinin çok önemli olduğunu söyleyen Çelik, “Oyun Rusya’da mı geçiyor, Türkiye’de mi? Hangi yıllar arasında geçiyor, hangi müzikler kullanılabilir, hangi efektler kullanılabilir? Dönem olarak dizel trenler mi yoksa buharlı tren mi kullanırsınız? Dizel treni kullanmanız bir hata olur. Yönetmenle birlikte oyunun sürecini konuşuruz. Nasıl olmalı? Hangi müzik ve efektler kullanılmalı? Buna karar verdikten sonra prova aşaması, daha sonra kayıt ve sonrasında oyunu sonlandırarak montajını yaparız” dedi.
Çelik, “Arkası Yarın”, “Radyo Tiyatrosu” programlarında söz konusu efektlerin halen kullanıldığını, bu programlar haricinde yapımcıların talebi doğrultusunda efektlerin başka programlarda da kullanılabildiğini söyledi.
Efektörlerin stüdyolarında neler var?
Efektörlerin kulağın duyduğu her bir sesi oluşturabilmeleri için ayrıca bir stüdyoları bulunuyor. Bu stüdyolarda hem oyun kayıtları alınıyor hem de birçok farklı sesler oluşturulabiliyor. Stüdyoda bulunan efekt malzemelerini ise kapı, zil panosu, merdiven, daktilo, ayak seslerini çıkarmaya yarayan yürüme platformu, tabaklar, bardaklar, çatal ve kaşıklar ile çoğu zaman yaprak hışırtısı sesi çıkarmaya yarayan bant parçaları oluşturuyor.
Stüdyoda bulunan malzemelerin farklı çeşit ve niteliklerde olduğuna değinen Çelik, “Gelen misafirlerimizin çoğu ‘teknoloji gelişti, bilgisayarlarda, CD’lerde kapı sesleri var. Niye siz hala bunları kullanıyorsunuz?’ diyor. Bir kere bizim görevimiz oyunun doğal ve inandırıcı olmasını sağlamak.
4 çeşit kapımız var burada, zengin kapısı ayrı, gecekondu kapısı ayrı, bir de bu kapıları biz hala oyunculara kullandırıyoruz. Bir hastaneye giriyorsanız eğer kapıyı yavaş açarsınız. Bir karı koca kavga ettiyse kapıyı sert kapatır çıkar dışarıya. Ama bilgisayar ve CD’lerde bunlar tek ses, duygu vermiyor. Duygu ve etkiyi arttırmak için biz hala bunları kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çelik, efektör mesleğinin halk içinde bilinirliğinin fazla olmadığını kaydederek, “Genelde orta yaş grubunun üstü anlıyor. Çünkü onlar ‘Radyo Tiyatrosu’, ‘Arkası Yarın’, daha önce yayınlanan ‘Çocuk Bahçesi’ programlarını dinleyen kuşak. Onları dinleyerek büyüdükleri için efektör onlar için tanıdık, biliyorlar. Yeni nesil efekt ve efektör denilince daha çok görüntü efektini anlıyor. Filmlerde efektör yazısını gördükleri için pek ses efektini bilmiyorlar. Anlamayana da anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Efektörün çıkarabileceği seslerin bir sınırı olmadığını belirten Çelik, insan kulağının duyduğu bütün seslerin efekt olarak üretilebileceğini söyledi.
“Önemini yitirmeyecektir, önemi artacaktır”
Mesleğin geleceğini değerlendiren Çelik, şunları kaydetti: “Gençlerimiz için şu anda televizyon ve diziler daha ön planda, fakat o kutu onların beyinlerini sınırlıyor. Ne gösteriyorlarsa sadece onu görüyorlar. Bir hayal dünyasında canlandıramıyor, mekan sınırlı. Fakat radyonun şöyle bir avantajı var. Siz bir radyo tiyatrosu dinleyin, ben de dinleyeyim. Aynı oyun için mekanları kafamızda farklı çizeriz. Mutlaka önemini yitirmeyecektir. Önemi artacaktır.
Dünyaya bakıyorum BBC şu anda geliştirerek devam ettiriyor drama çekimlerini. Biz radyo tiyatrosunu bir günde bitiriyoruz. Onlar bir haftada bitiriyor. Biz araba sesini CD’lerden, plaklardan dijital olarak veriyoruz. Onlar arabaya mikrofonlar yerleştirip, oyuncuları arabaya bindirip oyunu kaydediyorlar. Yani kaliteyi arttırma çabaları ve bunu yapıyorlar. Mutlaka bunu biz de başaracağız. İletişim Fakülteleri bu konuda bir eğitime gidecektir diye umut ediyorum. Derslerine girecektir diye umuyorum. Merak eden arkadaşlarımız varsa gelsinler biz her zaman anlatmaya ve stüdyomuzu gezdirmeye talibiz.”
Efektler büyük bir titizlikle hazırlanıyor
Yaklaşık 35 yıldır efektör olan Nebi Tamyüksel ise, radyo oyunlarında kullanılacak çeşitli müzik ve efektlerin büyük bir titizlikle hazırlandığını belirterek, stüdyoda kullanılan efektlerde yararlanılan malzemelere ilişkin, “Yürüme yolları, çakıllı taşlar, kapılar, daktilo, bilgisayar tuşları bulunuyor. Zil gerekli, eski zaman zili, yeni zaman zili, oyunun zaman ve mekanına göre efektler olması için bunlar gerekli” diye konuştu. Tamyüksel, oyunda kullanılacak efektlerin önceden hazırlandığını, bunun için detaylı bir çalışma yürüttüklerini kaydetti. Öncelikle oyun provasının yapıldığını dile getiren Tamyüksel, provadan sonra oyunun ham kaydının alındığını ve sonrasında efektlerin eklendiğini söyledi. Nebi Tamyüksel, bazı efektlerin ise oyunun içinde canlandırıldığını ifade etti. Gençlerin bu mesleği çok fazla bilmediğine vurgu yapan Tamyüksel, “Bilseler belki farklı bir düşünceye sahip olabilirler. Estetik ve duyguların ön planda olduğu zevkli bir iş. Efektörüm deyince zorluk orada başlıyor. Anlatamıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA - Benan Özben - İbrahim Berat Yılmaz
dikGAZETE.com