İZMİR - AHMET BAYRAM
Terör örgütü PKK'nın Kuzey Suriye'deki alt kolunun, PYD ile silahlı kanadı YPG olduğu delilleriyle ortaya konuldu.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) yayımladığı "PKK'nın Kuzey Suriye Örgütlenmesi PYD-YPG" raporuna göre, PYD'nin PKK ile organik bağı ve Kuzey Suriye'deki hedefleri belgelerle ortaya çıkarıldı.
Rapora göre, PKK'nın Suriye yapılanması olarak faaliyet yürüten PYD, 2011 yılında başlayan Suriye'deki iç savaştan yararlanmak istedi. Bu bağlamda karşılıklı çıkar zemininde Esed rejimiyle birlikte hareket etmeye başlayan PYD, rejimle kurduğu askeri angajman ve PKK'nın verdiği destekle oluşturduğu YPG güçleriyle, daha önce muhaliflerin safında yer alan Kürtleri tahakkümü altına alarak kanton yönetimleri ilan etti ve Suriye'nin kuzeyinde etki alanı oluşturan "silahlı devlet dışı bir aktör" konumuna geldi.
Kantonlarda PKK'nın Türkiye'de uygulamak üzere teorik altyapısını oluşturduğu öz yönetim modelini uygulamaya başlayan PYD, bölgedeki nüfus üzerinde mutlak otorite tesis etmeye çalışarak kendisi dışında hiçbir unsura yaşam hakkı vermeyen bir siyaset yürüttü.
DEAŞ'ın Suriye'deki varlığından istifade ederek ABD'nin DEAŞ'e karşı verdiği mücadelede kendisini kullanışlı bir aktör olarak sunan PYD, bu sayede sahip olduğu kantonları birleştirme çabası içerisine girdi. Kuzey Suriye'de Arap ve Türkmenlerin yaşadığı bölgeleri de kontrol altına almaya çalışan ve Akdeniz'e kadar inebilecek bir kuşak oluşturma hedefiyle hareket eden PYD, ele geçirdiği bölgelerde "tehcir siyaseti" güderek savaş suçları işledi.
PYD/YPG içindeki PKK'lı teröristler
Raporda, pek çok PYD/YPG yöneticisi ile militanının PKK'da da görev aldığı vurgulandı. Buna göre PKK'nın Kandil'de bulunan "Şehit Ayhan" kampı, PYD'nin ana karargahı olurken, burada eğitilen PYD mensupları Suriye'ye gönderildi. Devamında ise terör örgütü PKK tarafından KCK üst yöneticisi "Şahin Cilo Kobani" kod adlı Mustafa Abdi Bin Halil, PYD'nin faaliyetlerinden sorumlusu olarak atandı.
Raporda, Mustafa Abdi Bin Halil'in yanı sıra "Bahoz Erdal" kod adlı Fehman Hüseyin, "Fuat" kod adlı Cemil Amed, "Halide" kod adlı Hanife Hüseyin, "Sofi Nureddin" kod adlı Nureddin el-Muhammed gibi 9 üst düzey KCK yöneticisinin, PYD/YPG'de görevli olduğu ortaya kondu.
Ayrıca birçok PKK/KCK üyesinin, özellikle Suriye krizinin başlamasının ardından PYD saflarına kaydırıldığı ya da KCK tarafından PYD'nin silahlı faaliyetlerini yürütmeleri için görevlendirildiğine işaret edilerek, Suriye'deki Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) yöneticilerinden Aldar Halil'in kod adları "Hamza Botan" ve "Hakkı Gabar" olan KCK mensuplarıyla birlikte görüntülendiği belirtildi.
"PKK-PYD/YPG bağı kanıtlanmıştır"
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hazırladıkları raporda PYD'nin PKK'nın bir alt kolu olduğunu resmi belge, fotoğraf ve güçlü çıkarımlarla ortaya koyduklarını belirterek, "Burada lider kadrosu, örgütsel yapısı, ideolojisi, kendi internet sitesinde yayımladığı ve daha sonra kaldırdığı Arapça tüzüğünü inceleyerek, kuruluşunun Abdullah Öcalan'ın verdiği emirle gerçekleştiğini, PKK/KCK üst düzey yöneticilerinin nasıl bir yapı kurarak PYD'yi yönettiğini anlattık. Yani PYD'nin PKK'nın alt kolu olduğunu ortaya koyduk, adeta kanıtladık." dedi.
Acun, raporda ayrıca PYD'nin Kuzey Suriye'de ne yapmaya çalıştığına dikkati çektiklerini dile getirerek şunları kaydetti:
"Nüfus sayımı gibi çalışmalarla ele geçirdikleri bölgelerdeki Arap ve Türkmen gibi nüfusları az göstererek ya da yok sayarak, bölgeyi sadece Kürtlerin yaşadığı bir alan izlenimi vermeye çalışıyorlar. Tek taraflı nüfus sayımıyla buna zemin kazandırmaya çalışıyorlar. PYD'nin kantonlarını birleştirerek, kendilerine bir alan, bir terör koridoru oluşturmak istediklerini, Esed rejimi ve ABD ile giriştiği askeri angajmanla bölgede demografik mühendislik yaptıklarını ortaya koyduk."
Acun, Fırat Kalkanı Harekatı'nın PYD'nin Fırat'ın batı yakasında ilerleyerek Afrin'le diğer kantonları birleştirme çabasını akamete uğrattığını sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com