?>

Prof. Dr. Seza Özen dünyanın en iyi bilim insanı listelerinde zirveyi zorluyor

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Dr. Özen, özellikle çocuk romatolojisi alanlarında yayımladığı makaleler ve çalışmalarının yarattığı etki ile uluslararası pek çok kurumun "en iyi" listelerinde hep üst sıralarda yer aldı.

Sağlık - 3 yıl önce

Ankara

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Seza Özen, akademisyen kadınların kendi aralarındaki sosyal ve akademik ağın önemine dikkatİ çekerek kadın akademisyenlere mentorluk yapılmasının gerekli olduğunu bildirdi.

Çocuk romatolojisi ve pediatrik nefroloji alanında yürüttüğü 500'ün üzerindeki uluslararası makalesine yapılan 25 bin atıf ile pek çok ödüle layık görülen Prof. Dr. Seza Özen çok sayıda bilim insanı yetiştirdi.

Özen, en son Stanford Üniversitesince geçen yıl hazırlanan ve dünya çapında bilim insanlarının yer aldığı listede ilk 100'e giren akademisyenler arasında yer aldı.

Seza Özen, 2018 yılında 70'e yakın ülkedeki 1000 bilim insanını birleştiren İtalya merkezli Dünya Bilimler Akademisince (TWAS) verilen tıp ödülünün de sahibi oldu.

Prof. Dr. Özen, Birleşmiş Milletler (BM) 11 Şubat Dünya Bilim Kadınları Günü dolayısıyla, meslek yaşamı, akademik kariyeri ve uluslararası başarılarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Stanford Üniversitesince geçen yıl yapılan sıralamanın akademisyenlerin bilime katkıları doğrultusunda hazırlandığını belirten Özen, "Sadece makale sayısı değil, bunların etkisi ve dünyada, alanınızdaki tanınırlığınız göz önüne alınarak bu sıralama yapıldı. Orada Türkiye'de akademik yaşamını sürdüren tıp alanındaki bilim kadınları arasında en üstte yer aldım. Tüm bilim kadınlarının sıralamasında da Türkiye'de ikinci sıradaydım." ifadesini kullandı.

"Amerika'da bir kadın profesör, erkek profesörle aynı maaşı almıyor"

Dünya çapında tanınan bir akademisyen olmasını başarılı bir eğitim hayatına borçlu olduğunu belirten Özen şöyle devam etti:

"Tanınırlık ile yaptıklarınızın bir şekilde bilim dünyasında bilinmesini sağlıyorsunuz. Başarılı olmak için iyi bir temel eğitim bence çok önemli. Ben, Hacettepe Tıp'ta çok iyi bir eğitim aldığıma inanıyorum. Buradaki çocuk sağlığı eğitimimden sonra Stanford Üniversitesine gittim, bir süre çalıştım. Gerçekten orada birkaç şeyin farkına vardım. İlk olarak bilincine vardığım gerçek; Hacettepe Üniversitesinde hem Tıp Fakültesinde hem de Çocuk Bölümünde çok iyi bir eğitim aldığımdı. Diğer ve çok önemli gözlemim, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerinin sağladıklarının bize neler kattığıydı. Örneğin, Amerika'da bir kadın profesör, erkek profesörle aynı maaşı almıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize hediye ettiği çağdaşlaşmayı ve düzeyi anlamak için Stanford bana öğretici oldu. Ve tabii Stanford Üniversitesindeki akademik yaşam büyüleyiciydi. Çok dinamik bir akademik ortamda bir süre çalışmak bana çok şey kattı ve daha sonraki akademik yaşamımda önümü açan bir dönem oldu."

"Bilim dünyasında kadın olmanın dezavantajları var"

Seza Özen, bilim dünyasında kadın olmanın dezavantajları olduğunu dile getirerek 20. yüzyılın başından itibaren haksızlığa uğrayan kadın akademisyenlerden örnek verdi.

Rosalind Franklin'in DNA sarmalının keşfinde en önemli rol oynayan üç kişiden biri olmasına rağmen Nobel Ödülü'nü alamadığını hatırlatan Özen, "Bence akademisyen kadınların kendi aralarındaki akademik ve sosyal ağları kurmaları çok önemli ve bizim jenerasyonun zorlandığı basamakları yetişen kadın akademisyenlerimizin daha hızlı ve güvenli atlamaları doğru mentorluk yapmamız ile mümkün." diye konuştu.

Kadın akademisyenlere çocuk bakımı ve kreşler konusunda destek olunmasının önemine işaret eden Özen sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de o konuda şanslı gibiyiz, çünkü ailelerden bu konuda çok yardım geliyor. Ancak yurt dışında kadınların akademik hayatta yükselmesinin önündeki engellerden biri aslında çocuk bakımı. Hem aile sahibi olmak hem de akademisyen kadın olmak istiyoruz; ki bu ikisini birlikte yapabileceğimizden eminim. Akademik yükselmedeki 'cam tavan'ımızın bir nedeni de sosyal şartlanma... Dizilerde bile kadın evde oturuyor, kocasının para kazanmasını bekliyor. Bu sosyal şartlanmalar elbette toplumda bazı davranış kalıplarını oluşturuyor. Sonuç olarak da kadınlar, tıp fakültelerine girişte yüzde 50 oranında yer alırken doçent, profesör gibi yükseltmelerde oranlar çok düşmekte. Öte yandan hala akademik kadrolardaki cinsiyet dağılımının, ülkemizde birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek olduğunun altını çizmem gerekli. Ancak yönetici kadrolarda kadın akademisyen hem Türkiye'de hem dünyada dramatik olarak çok düşük. Örneğin Türkiye'deki devlet üniversitelerinde sadece 8 kadın rektör bulunuyor. Yani kadınlar karar verici pozisyonlara getirilmiyorlar. Çünkü işleyen bir erkek-baskın ağ var, onu delmek çok kolay olmuyor kadınlar için. Avrupa'da ve ABD'de çeşitli bilimsel kurullarda bulunduğum süreçte bunu çok iyi gözlemledim. Mesela Avrupa Romatoloji Derneğinin hiçbir zaman kadın başkanı olmadı. O yüzden yöneticilik pozisyonlarında kadın akademisyenler için 'cam tavan' daha da belirgin oluyor"

"Beyin göçü içimi acıtıyor"

Seza Özen, yetiştirdiği doktorlardan ve bilim dünyasından beklentilerinin ne olduğuna ilişkin soruyu, son yıllarda tıp alanında beyin göçünün ve kendisinden yurt dışından referans alan öğrenci ve asistan sayısının çok ciddi arttığını belirterek yanıtladı.

Özen, "Bu benim içimi acıtıyor. Onların bu akademik heyecanlarını kaybetmeden Türkiye’de de tatmin edici koşullarda çalışabilecekleri saygın koşulların sağlanmasını umuyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Seza Özen, 1998'de aldığı TÜBİTAK Ailevi Akdeniz Ateşi ödülüne dayanak oluşturan sınıflandırma çalışması sırasındaki bir anısını da paylaştı.

Dünya genelinde 1500 hastadan veri toplayarak hazırladığı çalışma için Avrupa Birliği'nden aldığı fonun kısa sürede bittiğini anlatan Dr. Özen, bunun üzerine İtalyanların kendisine toplantı giderlerini karşılama teklifinde bulunduklarını aktardı.

Bunun üzerine merhum Prof. Dr. İhsan Doğramacı'ya giderek konuyu anlattığını dile getiren Dr. Özen, "Toplantı için para bulamazsam bu tanı kriterleri 'Cenova kriterleri' olacak, 'Ankara kriterleri' olmayacak dedim. Kendisi hakikaten tüm masrafları karşıladı. Burada, vizyon sahibi yöneticilerin önemini vurgulamak istiyorum. Türkiye'de akademisyenlik yapmaya devam edecek insanların da bu konuda ufuklarını açık tutmaları ve gerekli yerlere başvurmaktan vazgeçmemeleri gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Tıpta başarılarla ve ödüllerle dolu bir yaşam

1976 yılında tıp eğitimine başladığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1982'de ikincilikle mezun olan Seza Özen, aynı fakültede çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitimi ile pediatrik nefroloji ve romatoloji yan dal uzmanlık eğitimlerini tamamladı.

1989-1991 yıllarında Stanford Üniversitesi Pediatrik Departmanında doktora sonrasında araştırma uzmanlığını tamamlayan Özen, 1991'de ABD'deki çalışmalarının ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalına öğretim görevlisi olarak döndü ve 1993'te doçent oldu. Profesör unvanını 2000'de alan Özen, pediatrik romatoloji uzmanlığını almasının ardından 2015'te getirildiği Pediatrik Romatoloji Bilim Dalı Başkanlığı görevini sürdürüyor.

Prof. Dr. Seza Özen, Avrupa Romatoloji Birliği (EULAR) Yönetim Kurulu Üyeliği, Avrupa Pediatrik Romatoloji Derneği (PRES) ve Uluslararası Çalışmalar Organizasyon Kurulu (PRINTO) Yönetim Kurulu Üyeliği, Çocuk Romatoloji Derneği Kurucu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeliği ve Uluslararası Otoinflamatuar Hastalıklar Derneği başkanlığı gibi bilimsel pozisyonlarda yer aldı.

Ayrıca çeşitli uluslarası romatoloji dergilerinde bölüm editörlüğü, Pediatrik Otoinflamatuar Hastalıklar Yüksek Lisans Programı Yürütücüsü olan Dr. Seza Özen'in birçok referans kitabında bölümleri bulunuyor. Harvard Üniversitesi dahil pek çok uluslararası üniversitede konferanslar veren Özen çok sayıda uluslararası projede de yer aldı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşine geçmiş olsun mesa

2022-02-07 09:13 - Gündem

TURKOVAC aşısı 7 Şubat'ta Sakarya ve Karabük'te tatbik edilmeye başlanacak

2022-02-05 22:57 - Sağlık

AB, Yunanistan sınırında göçmenlerin donarak ölmesinin soruşturulmasını istiyor

2022-02-04 00:17 - Dünya

'Anadolu cerenleri' Konya'daki yaşama alanlarında hassasiyetle korunuyor

2022-02-03 14:46 - Çevre-Hayat

İzmir'deki tarım ve hayvancılık fuarının yıldızı teknoloji firmaları oldu

2022-02-05 12:03 - Ekonomi

İETT otobüsündeki yangın beton mikserinden sıkılan suyla söndürüldü

2022-02-06 21:06 - Asayiş

Donbas'ta Yahudi toplumu Rusya-Ukrayna krizinin barışçıl yollarla çözülmesini umuyor

2022-02-05 11:56 - Dünya

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan Adalet Bakanı Bozdağ'a ziyaret

2022-02-09 19:05 - Siyaset

Türk özel sektörünün çatı kuruluşu TOBB 70 yaşında

2022-02-07 13:03 - Ekonomi

ABD’nin, çekilme sürecinde birçok Afgan sivili öldürdüğü ortaya çıktı

2022-02-09 00:35 - Dünya

İlgili Haberler

İstanbul'da görevli 112 Acil Sağlık ekipleri iftarda buluştu

23:38 - Sağlık

AB kritik ilaç üretimini artırmak istiyor

18:33 - Sağlık

Türk Kızılaydan Ege'deki rekortmen kan bağışçılarına plaket

13:18 - Sağlık

Sağlıklı beslenmeyle 19 kilo verdi, ameliyattan kurtuldu

12:13 - Sağlık

Kovid-19 salgınında acil durum 2023'te kalkmasına rağmen ölümler dünya genelinde sürüyor

12:07 - Sağlık

Günün Manşetleri

Fenerbahçe'nin Rangers maçı kamp kadrosu belli oldu

11:22 - Spor

Fenerbahçe, Avrupa'da 286. maçını oynayacak

11:17 - Spor

Ardahan'da dondurucu soğukların etkisi sürüyor

11:08 - Gündem

Beyaz Saray: Kanada'nın Ontario eyaletinin, ABD'ye elektriği kesmesinin ciddi sonuçları ol

11:03 - Dünya

İsrail ordusu, Batı Şeria'nın Kalkilya kentinde Filistinlilere ait evi havaya uçurdu

10:58 - Dünya