Türkiye’nin bugüne kadar insani yardım açısından dünyaya örnek teşkil edecek bir politika yürüttüğünü belirten, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Aynural, demokrasiye ve insan haklarına önem veren Avrupa ülkelerinin bu konuda sınıfta kaldığını da ifade ederek, meslek sahibi, beyaz yakalı Suriyelilerin vatandaşlığa geçirilmesinin Türkiye’ye katkı sağlayacağını dile getirdi.
Suriyeli vatandaşların hepsinin Türk vatandaşlığına geçirileceğini düşünmediğini söyleyen Prof. Dr. Aynural, “Hükümetin kalifiye, beyaz yakalı ve Türkiye’ye katkı sağlayacak, sermayesi olan Suriyelilere öncelik vereceğini düşünüyorum. Tarihimize baktığımızda dönem dönem mağdur olan insanlara kapılarımızı açtığımızı görüyoruz. Nitekim 1492 yılında İspanya’dan ve Portekiz’den kovulan yüz binlerce Yahudi vatandaşı kabul etmişiz ve onlara Osmanlı tabiiyetini vermişiz. 19. yüzyılda Rus işgalinden kaçıp ülkemize sığınan yüz binlerce Kafkas halkına kucak açmış ve vatandaşlık vermişiz. Yine Kırımın Ruslar tarafından işgal edilmesiyle yüz binlerce Kırımlıya vatan olmuşuz. Türkiye’yi vatan olarak seçen bu insanlar ülkemizde bütünleşmiş, ülkemizin sosyal ve ekonomik hayatına ciddi katkılarda bulunmuşlardır. Bilinçli bir şekilde bu politika götürülürse Türkiye’ye ciddi manada katkı sağlayacağını düşünüyorum” açıklamalarında bulundu. “Mağdur insanlara yardım etmek insani ve dini açıdan önemlidir”
Amerika Birleşik Devletleri’nde(ABD) geçerli olan uygulamayı örnek gösteren Prof. Dr. Aynural, “ Amerika’da şöyle bir sistem var, ülkeye kaçak giren insanları belirli bir dönem içerisinde gözleme tabi tutup, olaylara karışmayan, ülkeye katkı sağlayan kişilere zaman içerisinde Green Kart verip Amerikan vatandaşı yaparak bir deneme süzgecinden geçiriyor. Türkiye’nin de böyle bir süzgeçten geçirmesi lazım çünkü Türkiye’de, Suriye’den gelen insanların neredeyse 5 yıllık bir mazisi var. Suriyelileri vatandaşlığa alırken suça karışmış, problem çıkaran, istihdam edilememiş, farklı yollardan geçimlerini sürdüren kişilerin elenmesi gerekir” dedi. Vatandaşlığa geçmek konusunda empati yapmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aynural, “Allah göstermesin aynı durumda biz de olabilirdik. Dolayısıyla Suriyelilerin vatandaşlığa geçirilmesinin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü mağdur insanlara yardım etmek hem insanlık hem de dini vecibeler açısından son derece olumludur” diye konuştu.
"Türkiye ve Suriye ilişkilerinin düzelmesini normal karşılıyorum”
“Uluslararası ilişkilerde duygusallığa yer yoktur” diyen Prof. Dr. Aynural, “Örneğin, İkinci Dünya Savaşı’nda 30 milyondan fazla insan öldü, milyonlarca insan yaralandı, evsiz barksız kaldı. İkinci Dünya Savaşı 1945’de sona erdi. Altı yıl sonra 1951’de Avrupa Birliği’nin temelini attılar. İkincisi Amerika, Japonya’ya nükleer bomba attı ve milyonlarca insan bundan etkilendi, hayatını kaybetti sakat kaldı, ama yıllar içinde Amerika ve Japonya sıkı müttefik oldu, hala da ortak hareket ediyorlar. Dolayısıyla Türkiye ile Suriye arasında ilişkilerin yeniden kurulmasını ben normal karşılıyorum. Ülkelerin menfaatine göre politikalar değişebilir” dedi.
“Amerika ve Avrupalı devletlerin, Ortadoğu’da Kürdistan kurma hayali uygulamaya geçti”
Amerika ve Avrupalı devletlerin Ortadoğu’da büyük Kürdistan devleti kurmak gibi hayalleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aynural sözlerine şöyle devam etti;
“Özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinin uzun yıllardır, Irak’tan başlayarak İsrail ve Amerika güdümünde büyük bir Kürdistan devleti ortaya çıkarma projeleri var. Bu projenin de adım adım gittiğini görüyoruz. Irak’ta bunu gerçekleştirdiler, şimdi işin Suriye ayağı var ondan sonra sıra Türkiye’ye ve İran’a gelecek. Uzun yıllardır devam eden Kürdistan kurma planı maalesef uygulamaya geçti. Türkiye’nin de bu konuda önlem alması gerekiyor. Irak’a, Amerika’nın müdahalesi çok gereksiz bir müdahaleydi. Aynı şeyi Suriye’de de götürüyorlar. Çünkü İŞİD dediğimiz örgüt birden bire çıkmış değil. Amerika’nın kontrolü altında olan Irak’ta büyüyüp serpildiler. Amerika örgüte hiçbir şekilde müdahale etmedi belli bir güce kavuşup, belirli yerleri almasına da ciddi manada müsaade etti. Suriye’de ilk etapta Esad rejiminin devrilmesini isteyen Amerika’ydı, Avrupa da buna destek verdi. Bu arada Türkiye’yi de bu konuda zorladılar, Türkiye taraf olunca Amerika ve Avrupalı devletlerin yavaş yavaş geriye çekildiğini, Türkiye’yi de Suriye bataklığının içerisine sürüklediklerini görüyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız müttefik dediğimiz ülkelerin çifte standartlı politikalarının olmuş olması”
dikGAZETE.com