İSTANBUL - Hatice Şenses Kurukız
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, yapılan bilimsel çalışmaların olumlu yöndeki sonuçları ışığında, günümüzde çok sayıda hastalığın tedavisinde ve birçok hastalıktan korunmada giderek artan oranda probiyotik kullanımının önerildiğini söyledi.
Tanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, probiyotiklerin ağızdan yeterli miktarda alındığında vücut sağlığını olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalar olduğunu belirtti.
Bağırsaklarda 500'den fazla türde bakteri bulunduğunu dile getiren Tanoğlu, bakterilerin bağırsak çeperini sağlıklı tutmaya ve yiyecekleri sindirmeye yardım ettiğini aktardı.
Doç. Dr. Tanoğlu, bakterilerin dengesinin, antibiyotik kullanımı, enfeksiyon ya da hastalık gibi durumlarda bozulduğunu, buna bağlı olarak da sindirim sistemi bozukluklarının meydana geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Probiyotikler bakteri havuzunun dengesinin korunmasına yardımcı olur. Ayrıca probiyotikler, bakteri dengesinin bozulmasını, vücuda zararlı bakterilerin çoğalmasını önlediği gibi antibiyotiklerin kötü etkilerini de ortadan kaldırır. Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmaların çoğu laktik asit bakterileri grubundan olup diğer türden mikroorganizmalar da probiyotik olarak kullanılmaktadır. Probiyotikler, yoğurt, kefir, süt asidi, süt yağı, krema ve peynirlerde bulunan canlılardır. Prebiyotikler ise sindirilemeyen ancak kalın bağırsağın çeperinde bulunan ve sindirime yardımcı olan flora dediğimiz bakterilerin çoğalmasını ve olumlu yönde etki göstermelerini sağlayarak vücudumuzun sağlıklı olmasına pozitif yönde etki eden soğan, sarımsak, pırasa, muz, kepekli buğdaylar, yulaf, keten ve arpa gibi besinlerdir."
"Sağlıklı yaşam için probiyotik içeren gıdalar tüketin"
Doç. Dr. Alpaslan Tanoğlu, probiyotiklerin olumlu etkiyi gösterebilmeleri için bağırsaklara yerleşerek hayatlarını sürdürmesi gerektiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Yapılan bilimsel çalışmaların olumlu yöndeki sonuçları ışığında, günümüzde çok sayıda hastalığın tedavisinde ve birçok hastalıktan korunmada giderek artan bir oranda probiyotik kullanımı önerilmektedir. Her yaş grubunda güvenle kullanılabilen probiyotiklerin akut ishaller, antibiyotik kullanımına bağlı gelişen ishal, Crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak sorunları, karında şişkinlik, ağrı, aşırı gaz, kabızlık ve ishal atakları gibi belirtilerle kendini gösteren irritabl bağırsak problemi, kabızlık, besin alerjileri, atopik dermatit, egzama, alerjik rinit, astım, kısa bağırsak sendromu, idrar yolları hastalıkları ve midede görülen helicobakter pylorinin tedavisi gibi birçok hastalığın tedavisinde olumlu etkilerinin olduğu bildirilmiştir. Çalışmalarla probiyotiklerin etkilerini değişik mekanizmalar yoluyla gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu bilgiler ışığında, bozulmuş bir bağışıklık sistem yanıtının olduğu birçok hastalığın probiyotiklerle önlenebileceği ve hatta tedavi edilebileceği öne sürülmüştür."
Özellikle "lactobacillus acidophilus ve bifidus" isimli mikroorgonizmaları içeren probiyotiklerin başta astım ve alerjik hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde olumlu etkileri olduğunun bildirildiğini ifade eden Tanoğlu, "Öte yandan, gebelerde ve emziren annelerde de probiyotik kullanımının güvenli ve faydalı olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla bildirilmiştir. Tüm dünyada probiyotikler konusunda yapılan çok yönlü bilimsel araştırmalar halen devam etmektedir ve tüm bu çalışmaların sonucu olarak sağlıklı bir hayat sürebilmek için düzenli olarak probiyotik içeren gıdaların tüketilmesi önerilmektedir." diye konuştu.
Tanoğlu, probiyotik içeren doğal gıda tüketiminin, yapay probiyotik takviye tüketiminden daha güvenli olduğunun düşünüldüğünü sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com