Erbil
Bağdat ile Erbil arasında imzalanan Sincar Anlaşması'nda, Irak'ın Musul kentine bağlı Sincar ilçesindeki varlığının sonlandırılması öngörülen terör örgütü PKK, DEAŞ bahanesiyle konuşlandığı bölgenin yeniden inşasını ve halkın geri dönüşünü engellemeye devam ediyor.
Irak hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde 9 Ekim'de imzalanan anlaşma, terör örgütü DEAŞ nedeniyle evlerini terk eden halkın geri dönüşü için umut oldu.
Bağdat ve Erbil'in 17 Kasım'da Sincar anlaşmasını uygulamaya koyduklarını duyurmasının ardından, merkezi hükümet de anlaşmayı denetlemek için bölgeye üst düzey askeri heyet ve federal polise bağlı iki tugay gönderdi.
DEAŞ'ın Ağustos 2014'te Ezidilerin çoğunlukta yaşadığı Sincar'a saldırısı sonrası evlerini terk eden halk ise PKK engeline takılarak yurtlarına geri dönemedi.
PKK'nın Sincar'daki varlığı, kurduğu yasa dışı kontrol noktaları ve bölge halkını kaçırarak zorla silah altına alması nedeniyle birçok Ezidi kamplarda yaşamlarını sürdürüyor.
Kamplarda yaşayan Ezidiler, terör örgütünün bölgedeki varlığını sonlandıracak anlaşmanın tam olarak uygulanması talebiyle farklı aralıklarla protestolar düzenliyor.
Sincar Anlaşması'nın uygulamaya konulduğu duyuruldu
IKBY İçişleri Bakanı Rebivar Ahmed ve Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım Araci, 17 Kasım'da Erbil'de düzenledikleri ortak basın toplantısında, terör örgütü PKK'nın Sincar'daki varlığını sonlandıracak anlaşmayı uygulamaya başladıklarını açıkladı.
Irak merkezi yönetimi, 20 Kasım'da Sincar'a federal polise bağlı iki tugay gönderdi.
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Tahsin Hafaci de 25 Kasım'da resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, "Ortak Operasyonlar Komutanlığı Komutan Yardımcısı Abdulemir Şammari, Federal Polis Teşkilatı Başkanı Cafer Battat ile Kara ve Hudut Komutanlığı Komutanı Hamid Şatri, Sincar Anlaşması'nın uygulanmasını denetlemek ve yerinde izlemek için Musul'a gitti." dedi.
Sincar Anlaşması'nda yer alan maddelerin önümüzdeki günlerde uygulanacağını kaydeden Hafaci, "Sincar'da Irak bayrağı dışında hiçbir bayrak dalgalanmayacak ve hükümete bağlı olmayan hiçbir büro açılmayacak." ifadelerini kullandı.
Bağdat ile Erbil'in imzaladığı ve terör örgütünün Sincar'daki varlığını sonlandıracak anlaşma, BM tarafından da destek görüyor. BM Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert, 19 Kasım'da Musul kentini ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında, merkezi hükümet ile IKBY arasında yapılan anlaşmadan sonra ilçeye istikrarın geleceğine inandığını kaydederek, "Bağdat ile Erbil, Sincar anlaşmasının uygulanmasını hızlandırmalı." ifadelerini kullandı.
PKK'nın bölgeden çıkarılmasına ilişkin resmi açıklama yok
Sincar Anlaşması'nın uygulanmaya başlandığının duyurulmasına rağmen, terör örgütünün anlaşma kapsamında bölgeden çıkarılmasına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.
IKBY Başkanı'nın Ezidilerden Sorumlu Müsteşarı Şeyh Şemo, iki gün önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, PKK'nın bölgedeki varlığının devam ettiğini ortaya koydu.
Ezidi lider, "Erbil ile Bağdat arasında varılan anlaşma çerçevesinde, PKK'ya bağlı güçler Sincar'dan çıkarılmalıdır. Silahlı gruplar orayı terk etmelidir. Ancak ne zaman çıkacakları henüz açıklanmadı." ifadelerini kullandı.
IKBY hükümeti ise terör örgütü PKK'nın Sincar'dan çıkartılmasının merkezi hükümetin görevi olduğunu değerlendiriyor.
IKBY Hükümet Sözcüsü Cotyar Adil, 9 Kasım'da yaptığı açıklamada, "PKK ve diğer bağlı güçlerin Sincar'dan uzaklaştırılması Bağdat'ın görevi, IKBY ile bir ilgisi yok." dedi.
Ezidilerden PKK'nın Sincar'daki varlığına karşı protesto
Sincar ilçesindeki Ezidiler, PKK'nın bölgelerindeki varlığı ve kaçırılan çocuklarının serbest bırakılması için farklı aralıklarla eylemler düzenleyerek, Irak merkezi hükümetinin örgüte müdahale etmesi için çağrıda bulunuyor.
Sincar'daki Ezidiler 8 Kasım'da, terör örgütünün bölgedeki varlığına karşı gösteri düzenleyerek, Ezidi iç göçmenlerin evine dönmesinin önünü açacak anlaşmanın uygulanmaya konulması talebini yineledi.
Sincar'daki bir bölgede PKK karşıtı gösteri düzenleyen Ezidi eylemciler, "PKK ve DEAŞ'ın hapishanelerindeki kızlarımız ve oğullarımız kurtarılsın" ve "Çocukların kaçırılması ve militanların saflarına gönderilmesi uluslararası yasalara aykırıdır" yazılı dövizler taşıdı.
Irak'ın Duhok kentindeki Ezidiler de aynı gün terör örgütünün Sincar ilçesinden çıkarılmasını talep ederek, gösteri düzenledi.
Yurtlarına geri dönebilmek için PKK ve diğer silahlı grupların Sincar'dan uzaklaştırılması çağrısında bulunan Ezidiler, Sincar'ın yeniden inşa edilmesini ve bölgeye hizmet götürülmesini istiyor.
Terör örgütü DEAŞ'ın Ağustos 2014'te Sincar'a saldırısı sonrası Ezidilerin birçoğu evlerini terk ederek IKBY, Türkiye ve az kısmı da Suriye'ye kaçmak zorunda kaldı. Örgütün yaklaşık 15 ay boyunca ilçeyi elinde tutmasından sonra Kasım 2015'te bölgede kontrol tamamen sağlandı.
Peşmerge güçlerinin, Sincar'da kontrolü sağlamasına rağmen birçok Ezidi DEAŞ'ı bahane ederek bölgeye konuşlanan terör örgütü PKK'nın engeline takılarak evine dönemedi. Ezidiler, PKK'nın Sincar'ın yeniden inşasının önünde engel teşkil ettiğini belirterek, her fırsatta örgütün Sincar'dan derhal çekilmesi çağrısında bulunuyor.
IKBY yetkilileri de PKK'nın bölgedeki varlığından dolayı Ezidilerin evlerine geri dönemediğini ve bölgenin yeniden inşasının da engellendiği dile getiriyor.
PKK, Sincar Anlaşması sonrası Irak'ta terör eylemlerini artırdı
Terör örgütü PKK'nın, Sincar'daki varlığını sonlandıracak anlaşma sonrası, yüzlerce köyü işgal ettiği ve diplomatik misyonları hedef aldığı Irak'ta, Peşmergelere, memurlara ve polislere yönelik terör eylemlerinde de artış yaşandı.
Sincar'daki varlığını sonlandıracak anlaşmadan rahatsız olan PKK'nın, işgal ettiği bölgelerde oluşturduğu istikrarsızlığı terör eylemleriyle Irak'ın kuzeyine yaymaya ve dikkatleri Sincar'dan uzaklaştırmaya çalıştığı belirtiliyor.
Irak hükümeti ile IKBY, PKK'nın 4 Kasım'da Duhok'ta 1 Peşmergeyi öldürdüğü terör eylemini ülkenin egemenliğine saldırı olarak görürken, örgütün saldırılarını durdurmak için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.
Terör örgütünün Peşmergeye yönelik saldırısı, ABD ve Fransa tarafından da kınanarak, Irak'ın terörle mücadelesine destek ve ülkenin egemenliğinin korunması vurgusu yapıldı.
Örgütün 4 Kasım'da, Çemanke’de düzenlediği saldırısında, petrol ve gaz kaynaklarının güvenliğinden sorumlu 2 IKBY polisi yaralandı.
Terör örgütünün yine 4 Kasım’da, Çemanke'de Peşmerge güçlerine yönelik saldırısında bir Peşmerge ölürken, 3 Peşmerge yaralandı.
PKK mensupları 5 Kasım'da da Irak'ın Duhok kentine bağlı Amedi ilçesinin Çemanke nahiyesinde, petrol ve gaz kaynaklarının güvenliğinden sorumlu IKBY polisine saldırı düzenledi, olayda can kaybı ya da yaralanan olmadı.
Erbil Asayiş Genel Müdürlüğü 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, Duhok kentinde, Türkiye sınırında bulunan Serzer Sınır Kapısı Asayiş Müdürü Gazi Salih İlhan'ın 8 Ekim'de PKK tarafından öldürüldüğünü duyurmuştu.
IKBY Güvenlik Ajansı da 26 Ekim'de yaptığı açıklamada, PKK ile bağlantısı olan en az 12 şüphelinin, Erbil'deki bir yabancı diplomatik misyona saldırmayı ve üyelerine suikast düzenlemeyi planlarken tutuklandığını duyurmuştu.
Irak'ta Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Mart 2017'de paylaştığı bir veride, PKK'nın Duhok'ta 304, Erbil'de 177, Süleymaniye'de 34 olmak üzere toplam 515 köyü işgal ettiğini bildirmişti.
PKK'nın söz konusu köyleri yaklaşık 29 yıldır üs olarak kullandığı ve köy sakinlerinin bölgelerine dönüşüne izin vermediği biliniyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com