Antalya
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in katil zanlısı Cemal Metin Avcı ve delilleri yok ettiği öne sürülen kardeşi Mertcan Avcı hakkında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı.
İddianamede, tutuklu sanıklar Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme"den 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, olayın ayrıntılarına da yer verildi.
İddianamede, sanığın Pınar Gültekin ile bir süredir ilişkisinin olduğu, bu durumu eşi ve ailesinden gizlediği belirtildi.
Sanığın yaşadığı bu ilişkiyi eşi ve ailesinin öğrenmesinden korktuğu için Pınar Gültekin'den kurtulmak amacıyla yaptığı plan doğrultusunda ikilinin bir alışveriş merkezinde buluştuğu kaydedilen iddianamede, Avcı'nın Gültekin'i Karabağlar Yaylası'ndaki bağ evine götürdüğü bilgisine yer verildi.
Avcı'nın bağ evinde yaşanan tartışma sonrasında maktulü darbederek yere düşürdüğü, yerdeyken de darbetmeyi sürdürdüğü anlatılan iddianamede, cinayetin burada gerçekleştiği bilgisi paylaşıldı.
Sanığın, cesedin bulunduğu varili aracına yükleyip ertesi gün üzerini betonla kapatarak Dirgeme-Gülağzı yolunda çalılıklar arasına attığı ifade edildi.
"Cinayeti tasarlayarak işledi"
Sanığın kasten öldürme suçunu tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek işlediği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Sanığın açıklanan eylemleri gerçekleştirmek amacıyla tercih ettiği yer, maktulü öldürdükten sonra gözaltına alındığı ana kadar geçen ve uzun sayılabilecek sürede normal iş ve sosyal yaşamına devam ederek gösterdiği soğuk kanlı davranışları, eyleminden sonra üzerindeki kıyafetleri değiştirmesi, maktulün yeri konusundaki tespiti önlemek amacıyla maktule ait cep telefonun yanına alarak olay mahalinden ayrılıp ilgisiz yerlere giderek telefonun farklı noktalardan sinyal vermesini sağlaması, sonrasında telefonu ve SIM kartı parçalayarak ele geçirilmemesini sağlaması hususları birlikte değerlendirildiğinde atılı kasten öldürme suçunu tasarlayarak ve canavarca hisle ve eziyet çektirerek işlediği anlaşılmıştır."
Önce kabul etmedi, sonra itiraf etti
Sanık Cemal Metin Avcı'nın ilk ifadesinde suçlamayı reddettiği ama ifadesini verdikten kısa süre sonra Akyaka Jandarma Karakolundayken görevli jandarma personeline seslenerek çok pişman olduğunu, büyük bir hata yaptığını ve etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek, cinayeti anlattığı bildirildi.
Avcı'nın iddianamede yer alan ifadesine göre, ilişkileri olan maktulün maddi destek talebinde bulunduğunu, kendisine toplamda 50 bin liraya yakın para verdiğini öne sürdü.
İlk başlarda dostane şekildeki para istemenin daha sonra tehdide dönüştüğünü ileri süren Avcı, "Muğla'da tanınan birisi olduğum için rezillik çıkmasın düşüncesiyle istediği paraları veriyordum. Tehditlerinin dozu artmaya başladı. Benden kendisine araba almamı istedi, sürekli para istiyordu." ifadelerini kullandı.
Kardeşi de suçu gizlemekten yargılanacak
İddianamede, diğer sanık Mertcan Avcı'nın, kardeşi Cemal Metin Avcı'nın maktulü öldürdükten sonra cesedini yok etmeye çalıştığı sırada olay yerine geldiği kaydedildi.
Sanığın varilin yanmasına nezaret ettiği, bağ evinde bir süre kaldığı, bu zaman diliminde varilde ne yakıldığını görmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı.
Öte yandan, iddianamede yer alan Adli Tıp Kurumu raporunda, "Kişinin ölümünün boyuna basıya bağlı mekanik asfiksi (oksijen yetersizliğinden ileri gelen boğulma) sonucu meydana gelmiş olabileceği gibi boyuna bası eylemi sonrası kişi yaşıyorken yakılmasına bağlı da ölümün meydana gelmiş olabileceği, mevcut verilerle bu mekanizmalar arasında tıbben ayrım yapılamadığı" bilgisi paylaşıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com