Muğla
Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, Muğla Adliyesi önünde gazetecilere Başsavcılık makamına yeni taleplerini içeren ek dilekçe sunduklarını söyledi.
Dosyada kısıtlama kararı olduğunu ifade eden Epözdemir, bunu mağdur ailenin de desteklediğini kaydetti.
Planlı, programlı, soğukkanlı bir cinayet sürecinin olmasının olayda başka faillerin de bulunması ihtimalini güçlendirdiğini öne süren Epözdemir, "Şüpheliye yardım eden başka faillerin de olduğu kanaatindeyiz.
Bunun araştırılmasının yanında 'canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme' suçunun da dosyaya ilave edilmesini talep ettik. Şüphelinin maktulün telefonunu başka bir yerden baz ve sinyal kaydı versin diye bir çaba içerisine girmesi, telefonu 3 parçaya ayırıp değişik yerlerde bırakması, önce odunla yakmaya çalışıp, sonra beton döküp akabinde bir palet yardımıyla cesedi dereye atması yardım eden birini işaret ediyor.
Olayın oluş şekline baktığımızda, suç delillerinin gizlenmesi, yok edilmesi, değiştirilmesi safahatına baktığımızda, biz yardım eden müşterek fail düzeyinde mutlaka başkaca faillerin de olayın içinde olduğu kanaatindeyiz." şeklinde konuştu.
"Henüz otopsi raporu tanzim edilmedi"
Pınar Gültekin'in otopsi raporunun henüz hazır olmadığının bilgisini veren Epözdemir, İzmir Adli Tıp Kurumu'nda biyolojik incelemenin yapılmasının ardından sonuçların Muğla Adli Tıp Kurumuna gönderileceğini burada ölümün zamanı ve sebebinin net bir şekilde tespit edileceğini kaydetti.
Talepleri üzerine, Gültekin'in iki arkadaşının ifadelerinin ikinci kez alındığını belirten Epözdemir, şöyle konuştu:
"Kamera kayıtlarıyla ilgili incelemeler yapılıp, bilirkişi raporları tanzim ediliyor. HTS analiz raporları da tanzim ediliyor. Tabii dosyada kısıtlama kararı var. Biz HTS analiz raporlarını, kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi incelemesi ve raporu varsa raporu, adli tıp raporlarını, biyolojik inceleme, parmak izi incelemelerine ilişkin bilirkişi raporlarını, varsa gelmişse otopsi raporunu ve şüphelinin olayı tamamen inkar ettiği 20 Temmuz tarihli jandarmada alınan beyanını istiyoruz. Çünkü savcılık beyanı bizde var. 4 sayfa.
Bize göre orada aksakallı dedenin eksik olduğu, ezberletilmiş, kurgulanmış, cezayı minimize etmeye yönelik bir kerameti kendiliğinden menfur bir ifade var. Ama biz bir gün öncesinde kollukta alınan ifadeyi istedik."
Başsavcılığın şu an bu taleplerini değerlendirmekte olduğunu bildiren Epözdemir, "Saat 14.00'da yeniden gireceğiz. Taleplerimizin hangilerinin kabul görüp görmediğine bakacağız. Ona göre o belgeleri de isteyeceğiz. Bir de haksız tahrik meselesi var.
Şüphelinin bundan faydalanmaya yönelik beyanları var. 'Efendim bana tehdit mesajları çekti. Benden menfaat temini talebi vardı' diyor. Bu mesajları başsavcılığa ibraz etmemiş. Mesaj yok. 'Sildim' diyor. 'Bana bıçak çekti, kolumu çizdi.' Olay yerinde bıçak yok. Hiçbir şekilde tespit edilmiş bir bıçak nerede? Yok." ifadelerini kullandı.
Kurgulanmış ifadeye itibar edilmemesini talep ettiklerini aktaran Rezan Epözdemir, tahkikat ve soruşturmanın genişletilmesi için taleplerini yazdıklarını, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının da eylül ayı içerisinde iddianameyi hazırlamasını beklediklerini ifade etti.
Epözdemir, "Hem tasarlama, hem canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 82 maddesi ne göre bizim iç hukukumuzdaki en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemli bir iddianame tanzim edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
Olaya ilişkin yeni bir gözaltı bilgisinin henüz olmadığını belirten Epözdemir, başsavcılığın soruşturmayı titiz şekilde yürüttüğünü ve adalete güvendiklerini dile getirdi.
Olay
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'in tekrar barışma isteğini geri çevirmesi üzerine genç kızı bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.
Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com