İstanbul
Perakende sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği etkinlikte, e-ticaret, e-ihracat, dünyada ve Türkiye'de perakende sektörünün mevcut durumu ele alındı.
"Tarife ve Ticaret Savaşları Türkiye'yi Nasıl Etkileyecek?" oturumunda konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ülkenin ihracatına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin ihracatının arttığına dikkati çeken Gültepe, "2024'te 263 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirdik. 2025'te de 3 aylık rakamlarda yüzde 2,5'luk artış var. En fazla savunma sanayisi öne çıkıyor. Yüksek bir hızla ve ivmeyle devam ediyor. 2024'te oransal olarak en yüksek ihracat yapan sektör fındık ve mamulleri sektörü. Otomotiv sektörü, gıda sektörü, çelik sektörü iyi. Toplamda da bir artış söz konusu." ifadelerini kullandı.
"İhracattan aldığımız payın daha da yukarı çıkması lazım"
Gültepe, enflasyonla mücadelenin içerisinde yüksek faiz ve düşük kur parametresinin olduğuna işaret ederek, işçilik maliyetlerinin artışına vurgu yaptı.
İşçilik teşvikleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Gültepe, "Şu anda siz eğer dünyada rakiplerinizden dolar bazında minimum yüzde 50 pahalıysanız bu teşvikle rekabetçi bir noktaya gelme şansınız yok. Biraz maliye, ekonomi politikalarıyla bunun desteklenmesi lazım. Sanayi tarafına daha fazla ağırlık verilmesi gerekiyor. İhracattan aldığımız payın daha da yukarı çıkması lazım." diye konuştu.
Gültepe, gelecek dönemde yapılması gereken en önemli şeylerden birinin rekabetçiliği 2-3 sene önceki seviyeye getirmek olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin dünyadaki ilk 10 ihracatçı ülke arasına girmesinin önemine değinen Gültepe, bunun için de ihracat tarafının her yıl en az yüzde 10 büyümesi gerektiğini söyledi.
Gültepe, e-ihracata işaret ederek, yurt dışından alışverişte gümrüksüz limitin tekrar denetlenip rakamın aşağı düşürülebileceğine dikkati çekti.
ABD'nin vergilerine yönelik de değerlendirmede bulunan Gültepe, şunları kaydetti:
"Türkiye açısından bakınca pozitif bir şekilde görünüyor şu anda özellikle Amerika pazarıyla ilgili. ABD'de özellikle kimya, elektrik, elektronik sektörleri, savunma sanayi sektörleri öne çıktı. Trump'ın ilk döneminde de karşılıklı Cumhurbaşkanımızla beraber 100 milyar dolarlık ticaret hacmi konuşuluyordu. Mutlaka karşılıklı müzakerelerle normalleşmesi gerekli. Oraya satamayan Çinliler otomatik olarak bizim en büyük pazarımız Avrupa'ya yönelecek. Ama tabii şu anda biraz daha sükunetle bakmak lazım."
"134 markamızın perakende sektöründe en çok sorun yaşadığı konu fahiş kira artışları"
BMD Başkanı Sinan Öncel de iş dünyasının çok önemli fırsatları da beraberinde getirdiğini belirterek, "Krizler kadar fırsatlar da bizim önümüzden geçiyor. İş hayatında bu kadar sorunlarla uğraşmamızın, krizlerle uğraşmamızın en önemli özelliklerinden biri de bu fırsatlar bize heyecan veriyor." ifadelerini kullandı.
BMD olarak her ay anketler düzenlediklerini hatırlatan Öncel, "Bu anket sonuçlarından ocak, şubat ayında önemli ciro ve adet satışlarında kayıplar yaşadık. Mart ayı anketimiz devam ediyor şu ana kadar 134 markayı temsilen 49 üyemiz cevap verdi. 134 markamızın perakende sektöründe en çok sorun yaşadığı konu fahiş kira artışları." diye konuştu.
Öncel, anketlere göre, mart ayının şubata göre daha iyi gittiğini kaydederek, "Şu ana kadar üyelerimizden aldığımız cevaplara göre mart ayı şubata göre daha iyi gidiyor, cirolar daha yukarıda ancak geçen marta göre adet satışlarında düşüş var. Nisanda da iyi giden veya zayıf giden markalarımız da bulunuyor." şeklinde konuştu.
Tüketici talepleri bölgelere göre değişiklik gösteriyor
Bu arada etkinlikte moderatörlüğünü Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu'nun yaptığı "Perakende Sosyolojisi" paneline Jumbo Genel Müdürü Hakan Zihnioğlu ve Rubikpara Yönetim Kurulu Yusuf Akbal katıldı.
Hakan Zihnioğlu, tüketici taleplerinin bölge ve tüketici grubuna göre değiştiğini belirterek, tüketimde birbirinden farklı alışkanlıklar görüldüğünü anlattı.
Tüketici alışkanlıklarına yönelik araştırma yaptıklarını hatırlatan Zihnioğlu, "Kayseri, Diyarbakır gibi illerde aileler çok geniş masalar kurmayı seviyor. Davetli standardında 12 kişilik setler satıyoruz. O bölgede 18, 24, 36 kişilik takımlar soruluyor. Örneğin Bursa, İzmir'de ise 12 kişilik masalar var ama farklı renklerde tabaklar tercih ediliyor." dedi.
Rubikpara Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akbal ise müşterilerin mağaza içindeki ödeme kuyruğunu gördüğünden alışverişten vazgeçme oranlarının yüzde 86 düzeyinde olduğunu kaydederek, perakendecilikte ödeme sistemlerinin akışkan ve anlık olması gerektiğine işaret etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com