Gaziantep'te 20 Ağustos'ta meydana gelen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısında 2 çocuğunu kaybeden, kendisi de ayağından yaralanan Makbule İlter, patlamadan günler sonra ölen kızı Rabia'nın adını verdiği bebeğini kucağına aldı.
Şahinbey ilçesine bağlı Beybahçe Mahallesi'ndeki akrabalarının düğün merasimine ailesiyle katılan Makbule İlter, 10 yaşındaki kızı Rabia ve 7 yaşındaki oğlu Yusuf'u teröre kurban verdi.
Çocuğuna 36 haftalık hamileyken yaşanan terör saldırısında ayağından yaralanan İlter, geçirdiği operasyonla ayağına platin takılarak tedavi edildi.
Tedavisinin ardından sağlıklı bir şekilde doğum yapan İlter, şimdi kaybettiği çocuklarıyla, yaşamına bir umut gibi doğan yeni bebeğinin hüzün ve mutluluğunu bir arada yaşıyor.
İlter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok acı günler geçirdiklerini, Rabia doğduğundan beri kendini daha iyi hissettiğini bildirdi.
İki gün önce kucağına aldığı bebeğiyle avunmaya çalışacağına değinen İlter, "Bebeğime ölen Rabia'mın adını koydum. Oğlum olursa ona da ölen oğlum Yusuf'un adını koyacağım." dedi.
İlter, patlama günü, olay yerinde 5 dakika oturduktan sonra bomba patladığını belirterek, "Ayağım kesilmiş gibiydi gidemedim. Baktım eşim oğlumu getiriyor. Sonra eşim beni araçla hastaneye götürdü. 37 gündür hastanedeyim. Dün taburcu olduk. Ayağıma platin taktılar. 6 ay boyunca tedavim sürecek." ifadesini kullandı.
"Tek isteğim bu Rabia'm mutlu olsun"Evleri olmadığı için kayınpederinin evinde yaşadıklarını vurgulayan İlter, ölen kızı Rabia'nın isteklerini imkansızlıktan dolayı karşılayamadığı için üzgün olduğunu dile getirdi.
İlter, şunları kaydetti:
"Hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum. Bana onlar bakıyor. Bundan sonra nasıl yaşayacağımızı, geçineceğimizi bilmiyorum. Tek isteğim bu Rabiam mutlu olsun. Öbür Rabia'mı kaybettim, bu Rabia için her şeyi istiyorum. Ölen kızımın gözünde çok şey kaldı. Rabia hep 'Evimizin damı olsa çıksak yatsak, kebap yapsak' derdi. Bu Rabia üzülmesin, mutlu olsun. Ben devletten Rabia'nın gözünde bir şey koymamalarını istiyorum. Bu kızımı sevindirsinler. Bu da 'Evimizin damı olsun, kebap pişirelim' demesin. Bunların özlemini çekmesin."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com