İslamabad
"Şah Allah Ditta" köyünün yanı başındaki mağaralar, başkentteki en eski insan faaliyeti kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.
İslamabad, her ne kadar yakın bir dönemde başkent olsa da bölgedeki tarihi kalıntılar, antik çağlara kadar uzanıyor.
Bu kalıntılar arasında, sığınaklar, antik yerleşim yerleri ve anıtlar yer alıyor.
İslamabad’ın kuzeybatı ucunda Margalla Tepelerinin eteklerindeki Buda Mağaraları ve su deposu, bu kalıntılar arasında önemli bir yere sahip.
Başkente 20 kilometre uzaklıkta bulunan mağaraların, Budist ve Hindu rahipler tarafından meditasyon amacıyla kullanıldığına inanılıyor.
Yerel halk tarafından "Buda Mağaraları" olarak isimlendirilen bölge, eskiden ticaret yolları üzerinde yer alıyordu.
Makedonya Kralı Büyük İskender, Babür Devleti yöneticilerinden Şer Şah Suri ve farklı imparatorların Afganistan’dan Hindistan’a geçerken bu yolu kullandığı düşünülüyor.
Mezolitik Çağ'a uzanan hikaye
İslamabad Arkeoloji ve Müzeler Departmanı Müdür Yardımcısı Dr. Mahmud Hasan, mağaralardaki insan faaliyetlerinin izlerinin antik çağlara kadar uzandığını belirterek, "Bölgedeki insan varlığının diğer kanıtları göz önünde bulundurularak bu mağaralarda Mezolitik Çağ'dan (MÖ 22 bin – 10 bin) 20. yüzyılın başlarına kadar insanların yaşadığı söylenebilir." dedi.
Hasan, mağaraların antik çağların ana ticaret yolu üzerinde yer aldığını ve Budist sit alanı Ban Fakiran'a 2 kilometre mesafede bulunduğunu söyledi.
Bu sebeple bu mağaraların Budist rahipler tarafından kullanılmasının şaşırtıcı olmadığını belirten Hasan, bununla birlikte mağaralarda Budist döneme ait fiziksel kalıntıların bulunmadığını aktardı.
Hasan, mağaraların Budist rahipler ve Hindu sadhular (aziz) tarafından kullanıldığının bilindiğini, Müslüman dervişlerin de mağaraları kullanıp kullanmadıkları konusunda bir bilgi olmadığını belirtti.
Köyde yaşayan Müslüman derviş Şah Allah Ditta’nın vefatının ardından köye onun isminin verildiğini ifade eden Hasan, mağaraların da günümüzde "Şah Allah Ditta Mağaraları veya Sadhu Bahçesi" olarak anıldığını kaydetti.
Mağaraların son sakinleri "Hindu sadhular"
Hasan, doğudaki mağarada yer alan bir duvarın ön tarafında Hinduizm inancındaki tanrılardan Vişnu'nun bazı kaba resimlerinin bulunduğunu, ancak kontrolsüz turistik faaliyetler sonucu bu duvarın yıkıldığını aktardı.
Hasan, mağaraların nasıl kullanıldığına dair çok sayıda başkalaşmış hikayelerin mevcut olduğunu ifade ederek, mağaraların 1947'ye kadar köyde yaşayan Hindu sadhular tarafından kullanıldığını ve son sakinlerinin onlar olduğunu belirtti.
Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlıklarının ardından Hindu ailelerin Hindistan’a göç ettiğini dile getiren Hasan, 1947’den bu yana bölgenin Hindular ve Sihlerin geride bıraktığı mülkleri yöneten devlete bağlı bir kurul tarafından yönetildiğini söyledi.
Budist rahiplerce ziyaret ediliyor
Hasan, mağaraların 2016’dan bu yana Eski Eserler Yasası kapsamında koruma altında olduğunu ancak UNESCO Dünya Mirası kriterlerini karşılamadığını kaydetti.
Kültür turizmi için önemli bir yere sahip mağaralar, başkentteki yabancı diplomatlar başta olmak üzere yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.
Öte yandan, Sri Lanka başta olmak üzere çeşitli ülkelerden Budist rahipler de bölgeyi ziyaret edenler arasında yer alıyor.
Japonya’nın İslamabad Büyükelçiliği bölgenin korunması için başlıca fon sağlayanlardan.
Öte yandan mağaralara ulaşan yolun bakımsız olması, bölgeye ziyaret edenlerin sayısının düşük kalmasının sebeplerinden biri.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com