Edirne
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezinde sağlık teknisyeni olarak görev yapan Özcan Abacı, boş zamanlarını değerlendirmek ve kendi kültürünü yaşatarak gelecek nesillere aktarabilmek adına minyatür araçlar yapmaya başladı.
Gerçekleştirdiği çalışmalarla Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı olan Abacı, motorlu araçların icadına kadar insan ve yük taşımacılığında kullanılan talika, kağnı ve faytonların minyatürlerini yaparak geçmişin araçlarını yeni nesillere aktarıyor.
"Orijinalinde ne varsa bunlarda da onlar var"
Abacı, çocukluğunda başlayan kendi oyuncaklarını üretme çabasının zaman içinde model üretimine dönüştüğünü söyledi.
Ahşabı işlemeyi sevdiğini belirten Abacı, "İnsanlar gördüklerinde 'yapılamaz' diye düşünüp çok başarılıymışım gibi düşünebilirler ama ben hiç kimsenin yapamayacağı bir işi yapmıyorum.
Çocuklarımıza bu aletlerin nasıl çalıştığını ve nasıl olduğunu gösterebilmemiz için bunları yapmamız gerekli.
Bu ürünler 1/5 ölçekli ve orijinaline sadık kalınarak yapılıyor. Orijinalinde ne varsa bunlarda da o var." dedi.
Abacı, gemi modelleriyle başladığı üretime, Türk kültürüne ait gemi planları bulamadığı için tınaz makinesi, talika, fayton, öküz arabası ve kağnı gibi araçların modelleriyle devam ettiğini anlattı.
Modellerde talikanın ayrı bir yerinin olduğunu vurgulayan Abacı, "Talika, Edirne'ye özgü tek atla çekilen yaylı at arabası demektir.
Talika şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde hem il envanterinde hem de ulusal envanterde yer almaktadır.
Bu ürünlerin üzerindeki her bir parçayı kendim imal ediyorum. Dışarıdan hazır alınıp takılmış bir şey yok." diye konuştu.
"Ayçiçeği kafasından araba yapardım"
Çocukluğunda kendi imkanlarıyla çeşitli oyuncaklar yaptığını da aktaran Abacı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çocukluğumda ayçiçeği kafalarından, 'gündöndü kafası' deriz biz ona, kendi arabalarımızı yapardık.
Kafaları sapa dizer onu araba yapıp sürerdik. O çok zevkli bir şeydi. Ondan sonra daha dayanıklı neler olabilir diye düşündüm.
Çocukluğumda bu tür şeyler vardı, içimizde kalmış demek.
Büyümüş de olsak bu tür oyuncağa benzer ama gerçeğini aratmayan modeller üretmeye başladık."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com