Samsun
Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'nden 2004'te mezun olan Orçun Berrakçay, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladıktan sonra otizm farkındalığını artırmak amacıyla 2013'te İzmir'de 4 öğrenciyle İZOT'u kurdu.
Yurt içi ve yurt dışında 250'yi aşkın konser veren orkestrada yer alan otizmli bireyler, enstrüman çalıyor, ritim tutuyor ve şarkılara eşlik ederek hem sosyalleşiyor hem de güzel vakit geçiriyor.
İZOT, özellikle üniversitelerde verdiği konserlerle üniversitelerde okuyan öğretmen adaylarına otizmli çocukların müzik eğitimi ile neler başarabileceğini göstermeyi hedefliyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde 254'üncü konserlerini veren ve 11 yıl içinde 40 otizmli bireye ulaşan İZOT, her geçen gün daha fazla insana dokunmak için müziğin gücünü kullanarak otizm farkındalığını artırıyor.
Orkestra şefi Orçun Berrakçay, AA muhabirine, 40 kişilik orkestranın yaş ortalamasının 25 olduğunu ve her öğrenicinin sahnede bir görevinin olduğunu söyledi.
Her otizmli bireyin sahnede görevini eksiksiz yerine getirdiğini dile getiren Berrakçay, "Burada amacımız otizmli bireylerin sahnede müzikle birlikte neler yapabileceklerini göstermek. Topluma bir rol model olabilmek ve sayıları günden güne artan otizmli bireylerin ailelerine motivasyon sağlamak. Yani amacımız, yeni tanı almış otizmli çocuğu olan bir anne babanın çocuğuna olanaklar verilirse bu aşamalara kadar gelebileceklerini göstermek." dedi.
Öğrencilerin ilk konserde sadece 13 dakika sahnede kalabildiklerini fakat eğitimlerle şu an sahnede 2 saate yakın durabildiklerini anlatan Berrakçay, "Bu çocuklarımız ve gençlerimiz eğitim hayatlarına devam ettikleri sürede, sıralarında da 45 dakika oturmayı öğrendiler, dolayısıyla sınıfın yaramaz çocuğu konumundan çıkıp artık kendilerinin de arkadaşları tarafından kabulü gerçekleşmeye başladı. Böylelikle hem gündelik hayatlarına hem akademik hayatlarına katkı sağlamaya başladık. Bugün koromuzda bir öğrencimiz doktora öğrencisi, bir öğrencimiz yüksek lisans öğrencisi ve yaklaşık 10 öğrencimiz de üniversitelerin müzik bölümlerinde ve diğer ilgili bölümlerinde akademik eğitimlerine devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.
İZOT Orkestra Koordinatörü Semra Güngör ise konuşamayan otizmli bireylerin dahi müzik sayesinde şarkı söylemeye başladığını dile getirdi.
Topluluğa katılan otizmli bireylerin lise ve üniversitelerde çeşitli bölümlerde okuduğunu aktaran Güngör, "Bu toplulukla çocuklarımızın sosyalleşmeleri sağlanmış oldu. Arkadaşlıklarının pekişmesine sebep oldu. Yoksa bu çocuklar gerçekten otizmli oldukları için diğer çocuklarla kaynaşmaları zor olabilir. Kendi aralarında çok güzel arkadaşlık kurdular." dedi.
Türkiye'nin çeşitli illerinde konserleri ücretsiz olarak verdiklerine işaret eden Güngör, "Buradaki amacımız üniversitelerdeki öğrencileri bu konuda bilgilendirmek, hem de otizmli olan aileleri, diğer illerdeki aileleri bu konuda teşvik etmek ve onların da çocuklarının bunları başarabileceğini, desteklemek amacıyla şehir şehir geziyoruz. Azerbaycan'dan otizmle ilgili bir dernek bizi davet etti. Onlar da aynı şekilde bizden sonra koro kurdular ve Orçun hocamız onlara da online olarak da olsa bir destek vermeye çalışıyor." diye konuştu.
Toprak Tahir Kurt, koronun davulcusu olduğunu ve davul çalmayı çok sevdiğini belirterek, "Küçüklüğümden beri davul çalıyorum. İnşallah üniversite okuyup benden sonraki arkadaşlarıma müzik öğretmenliği yapacağım." ifadesini kullandı.
Eren Arıcan ise koroda kendini çok mutlu hissettiğini, şarkı söyleyip ritim tutmanın kendisine iyi geldiğini kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com