MUĞLA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski pilot Yarbay Yücel Ekizoğlu, "Helikopterle deniz üzerinde beklemeye başladım. Otelin içinde flaş patlaması şeklinde bir ışık gördüm. Patlayan el bombasının ışığıymış, oysa ki ben birinin fotoğraf çektiğini düşünmüştüm." dedi.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda duruşmada, helikopter ikinci pilotu Ekizoğlu, savunmasını yaptı. Ekizoğlu, Çiğli 2. Ana Jet Üssüne gelen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in kendilerine gidecekleri yerin koordinatını verdiğini ancak helikopter başında görevin mahiyeti hakkında bir açıklama yapılmadığını iddia etti.
"Telsizden uygun bulduğunuz yere inmemiz anonsu geçildi"
Personelin 3 helikoptere paylaştırıldığını belirten Ekizoğlu, dördüncü helikopterin arama kurtarma amaçlı olduğuna işaret etti. Helikopterler kalkışa hazırlanırken bir numaralı helikopterin pilotu eski Albay Zeki Göçmen'in "görev iptal ikazı" yaptığını ifade eden Ekizoğlu, "Ekibin Akıncı'ya gitmek istediği söylendi. Sikorskynin yakıtı yeterli olmayacağı için onda bulunan personel diğer helikopterlere paylaşıldı. Bir süre sonra tekrar anons yapılarak, ilk göreve gidileceği belirtildi. Böylece yaklaşık 40 dakika pistte oyalanmış olduk. Personel eski yerlerine döndü. Havalanıp giderken 4 numaralı helikopterin pilotlarının göreve gelmek istemediği anons edildi. Normal bir durum değildi. Albay Murat Dağlı görevin Bahattin Akgün ile değiştirilmesini istedi. Onun da göreve gelmek istemediği söylendi. Bunun üzerine Dağlı, o pilotlara alaya dönebileceklerini söyledi." dedi.
Kalkıştan itibaren 3 helikopterin bir koldan devam ettiğini ancak alçak uçuş yapmadıklarını ileri süren Ekizoğlu, uçuş için kuleden izin alındığını duymadığını vurguladı.
Bir saatlik uçuştan sonra verilen koordinata ulaştıklarını ifade eden Ekizoğlu, "Telsizden uygun bulduğunuz yere inmemiz anonsu geçildi. Casa De Maris yanındaki boş araziye indik. İniş sırasında herhangi bir ateş açılmadı. Ateş açılacak bir durum da yoktu. Helikopterle deniz üzerinde beklemeye başladım. Otelin içinde flaş patlaması şeklinde bir ışık gördüm. Patlayan el bombasının ışığıymış, oysa ki ben birinin fotoğraf çektiğini düşünmüştüm." diye konuştu.
Ardından yakıt ikmali için Dalaman'a yöneldiklerini ve telsizden yakıt ikmali konusunda sıkıntı yaşandığını duyduğunu anlatan Ekizoğlu, bunun üzerine kendi meydanları olan Imsık'a gitmeye karar verdiklerini dile getirdi.
"Gelen askerlere teslim olduk"
Bodrum'daki Imsık Meydanı'na saat 04.30 sıralarında indiklerini belirten Ekizoğlu, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Bizim ardımızdan Albay Zeki Göçmen'in helikopteri de geldi. Zeki Albay ile Murat Dağlı Albay birlikte ayrıldı. Meydan komutanı Fethi Yarbay çok tedirgindi. 'Bir daha asla kalkmayacaksınız.' diyerek kolumdan sıkarak odasına götürdü. Gün boyu olanlardan bahsetti. Diğer pilot arkadaş Haydar Murat Özden ile 'Bize yardımcı ol, biz kendimizi tecrit edelim.' dedik. Güvenlik birimlerini aramasını, teslim olmak istediğimizi söyledik. Çıktığımız görevin darbe girişimi kapsamında bir görev olduğunu düşünerek gelen askerlere teslim olduk."
Mahkeme Başkanının sorusu üzerine, indirme bölgesinde herhangi bir hazırlık olmadığını görünce ilk şüphelerinin başladığını anlatan Ekizoğlu, "Bize bir personel alınacağı söylendi. 'Kim bu, neden biz buradan gidip alıyoruz?' gibi sorularımıza cevap bulamadık. Zaten Özel Kuvvetler görevi olduğu için onlar paylaşım konusunda cimridirler. Daha önce de onlarla göreve çıktık hiçbir zaman detay vermezler. Hedefin Cumhurbaşkanı olduğunu savcılık sorgusunda öğrendim." iddialarında bulundu.
Muhabir: Levent Kişi
dikGAZETE.com