Üç yıl önce hayatını kaybeden şair, yazar ve edebiyatçı Mustafa Miyasoğlu'nun eşi Nilüfer Miyasoğlu ile çocukları Mehmet, Emre ve Eren Miyasoğlu, AA muhabirine usta edebiyatçıyı anlattı.
Nilüfer Miyasoğlu, eşiyle yemek sofralarında edebiyat, şiir ve sanattan başka şey konuşmadıklarını anlattı.
Mustafa Miyasoğlu'nun hastalığının son dönemine de değinen Nilüfer Miyasoğlu, hiç unutamadığı bir anısını şöyle anlattı:
"Ölmeden bir hafta önce, artık susuyordu. Beni çağırttı, yoğun bakımdaydı gittim. 'Ben sana müteşekkirim' dedi. 'Neden?' dedim. 'Çünkü sen benim evlatlarımı Müslüman yetiştirdin. Senden Allah razı olsun' dedi. Gözlerinden yaşlar akıyordu. 'Onlar benim biriciğim, benim davamın devamıdır. Hakkını helal et' dedi. Helalleştik. O anı hiç unutamıyorum. 40 senelik evlilik hayatımızda saygılı ve sevgili olmanın mükafatını işte o gün gördüm."
"Uyumadan çalıştığı günler oluyordu"
Usta yazarın büyük oğlu Mehmet Miyasoğlu ise babasının Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Yahya Kemal, Necip Fazıl Kısakürek ve Mehmet Akif Ersoy gibi üstatları örnek aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Mustafa Miyasoğlu ve o damardan, o ekolden giden insanların hepsinin ortak bir özelliği var. Hepsi normal dışı insanlar. Babam, son zamanlarına kadar, artık kendini iyice yorgun hissettiği dönemlerde bile, iki gün üst üste uyumadan çalıştığı günler oluyordu. Hiçbirimizde o enerji yok maalesef."
"İnsan nerede düşerse oradan kalkar"
Mustafa Miyasoğlu'nun ortanca oğlu Emre Miyasoğlu da babasının, her zaman Müslüman bir nesil yetiştirmeyi dert edinen bir dava adamı olduğunu söyledi. Miyasoğlu, "Mustafa Miyasoğlu sanatçı, fikir adamı ve otoriter bir insan olmanın yanı sıra, ailesinin gerçek reisiydi. Fikir ve ahlak reisiydi." dedi.
"Cihadı faydalı eserler yazmaktı"
Usta yazarın küçük oğlu Eren Miyasoğlu ise babasının, hayatı boyunca her anında fikir çalışması yaptığını vurgulayarak, "Onun cihadı, bu ümmet için, bu millet için faydalı eserler yazmaktı." diye konuştu.
dikGAZETE.com