?>

'Ömrünü şiirin hizmetine sunan şair: Cahit Sıtkı Tarancı'

Şiir yazmak hayatının en büyük amacı haline gelen şair ve yazar Cahit Sıtkı Tarancı'nın vefatının üzerinden 64 yıl geçti.

Kültür Sanat - 4 yıl önce

İstanbul

Türk şiirinin unutulmazları arasına giren şair ve yazar Cahit Sıtkı Tarancı, vefatının 64. yılında anılıyor.

Arife Hanım ile Diyarbakır'da ticaret ve ziraatle uğraşan Pirinççizadeler ailesinden Bekir Sıtkı Beyin ilk çocukları olarak 1910'un ekim ayında doğan Tarancı'ya ailesi tarafından ilk olarak "Hüseyin Cahit" ismi verildi.

Soyadı Kanunu çıktığı yıl akrabaları "Pirinççioğlu" soyadını alsa da şairin babası, o dönem pirinç ekiminden çok zarara uğradığı için "Pirinççioğlu" yerine "çiftçi" anlamına gelen "Tarancı" soyadını aldı.

İlkokulu Diyarbakır'da okuyan, orta öğrenim için Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne devam eden, lise yıllarında şiir yazmaya başlayan Tarancı, 1931'de Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu.

İlk şiir kitabı "Ömrümde Sükut" 1933'te yayımladı

Tarancı'nın ilk eserleri, Galatasaray Lisesi'nin çıkardığı "Akademi" ile dönemin ünlü "Servet-i Fünun" dergilerinde yayımlandı. Fransızcayı ilerleterek, Stephane Mallarme, Charles Baudelaire ve Arthur Rimbaud gibi Fransız şairlerin eserlerini okumaya başlayan şair, "Garip" akımından etkilendi ve bu dönem serbest şiir denemeleri yaptı.

Cumhuriyet döneminin önemli şair ve yazarlarından Ziya Osman Saba ile 1928'de tanışarak yakın dost olan Tarancı ile Saba arasında Türk edebiyatını etkileyen yazışmalar, Tarancı'nın vefatına dek sürdü.

Cahit Sıtkı Tarancı, 1931'de girdiği Mülkiye Mektebi'nden ikinci senenin sonunda atılınca, eğitimine Yüksek Ticaret Okulu'nda devam etti ancak memuriyet sınavını kazanıp Sümerbank'ta çalışmaya başlayınca bu okuldan da ayrıldı.

"Ömrümde Sükut" adlı ilk şiir kitabını 1933'te Mülkiye Mektebi'ndeyken yayımlayan Tarancı, Karabük'e atanınca Sümerbank'taki memuriyetten ayrıldı ve öykülerini yayımladığı Cumhuriyet gazetesinde çalışmalarını sürdürdü.

Aynı yıllarda Peyami Safa ile tanışan usta şair, Cumhuriyet gazetesi sahipleri Nadir Nadi ve Doğan Nadi'nin desteğiyle üniversite öğrenimini tamamlamak üzere Paris'e gitti. Paris Radyosu'nda Türkçe yayınlar spikerliği de yapan Tarancı, 1938-1940'ta Sciences Politiques'te yüksek lisans yaptı ve Paris'teki yaşamı sırasında Oktay Rıfat ile tanıştı.

"Otuz Beş Yaş" ile birinci oldu

İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla arkadaşlarıyla birlikte Paris'ten bisikletle kaçan Tarancı, günlerce süren yolculuğun ardından Lyon üzerinden İsviçre'ye, oradan da trenle Türkiye'ye ulaştı.

Tarancı, 1941-1943'te Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde yaptığı vatani görevi sırasında Türk şiirinin önemli örneklerinden biri olan "Haydi Abbas" eserini kaleme aldı.

Askerliğinin ardından İstanbul'a yerleşen ailesinin yanına gelen Tarancı, kısa bir süre babasının iş yerinde çalıştı. Cahit Sıtkı Tarancı, daha sonra Ankara'ya taşınarak, Anadolu Ajansı'nda ve Çalışma Bakanlığı'nda görev yaptı.

Türk şiirinin klasikleri arasına giren "Otuz Beş Yaş" şiiriyle 1946'da Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği şiir yarışmasında birincilik elde eden şair, 1951'de Cavidan Tınaz ile evlendi.

Cahit Sıtkı, şiir yazmanın hayatının en büyük amacı haline gelişini, "Sanat, şiir benim için bir teselli vesilesi, bir kurtuluş kapısıdır... Ona dört elle sarılmaklığım tabii bir neticedir. Tutunduğum yegane dal..." sözleriyle anlatmıştı.

Evlendikten sonra yazdığı şiirlerini "Düşten Güzel" adlı kitapta bir araya getiren Tarancı, eşinden ayrıldığı 1954'te kalp rahatsızlığından dolayı kriz geçirince hastaneye kaldırıldı.

Cahit Sıtkı, daha sonra sağ tarafından felç geçirerek konuşma yetisini kaybetti, İstanbul ve Ankara'da çeşitli hastanelerde tedavi gördü.

Yaklaşık bir yıl kadar da Diyarbakır'daki baba evinde bakılan, tedavi için devlet tarafından 1956'da Avrupa'ya götürülen Cahit Sıtkı, zatülcenp olarak bilinen akciğer zarı iltihaplanması hastalığına yakalanarak 13 Ekim 1956'da Viyana'da vefat etti.

Hayatını kaybettiğinde "yolun yarısı" dediği 35 yaşını henüz 11 yıl geçirmiş olan şairin cenazesi Ankara'da Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın ailesinin Diyarbakır'daki evi 1973'te "Cahit Sıtkı Müze Evi" olarak da ziyarete açıldı.

"Şiir yazmak için yer seçmezdi"

Cahit Sıtkı, ailesinden ayrılmasıyla oluşan özlemi, yalnızlığı, çevresindeki insanlara sitemleri, sevgisi ve birçok duygusunu ifade ederek yaşadıklarını şiirine yansıttı.

Fazıl Hüsnü Dağlarca, bulunduğu her ortamda şiir yazan Tarancı için "Şiir yazmak için yer seçmezdi" derken, Haldun Taner ise şu ifadeleri kullanmıştı:

"Kısa ömrü boyunca Türkçenin tadını çıkaran, akıllarda kalan güzel şiirler yazdı... Müstesna incelikte, bütünüyle kendini şiire adamış bir insandı. İnsan onun hesap yaptığına, günlük alelade şeyler konuştuğuna inanamazdı."

Şiirde samimiyete önem veren Tarancı'nın şiiri, çok sevdiği Ahmet Haşim, Yahya Kemal gibi isimler tarafından da takdir edilmişti.

"Yüzü her zaman çok temiz ve güzeldi"

Cahit Külebi'nin Tarancı hakkındaki görüşleri ise şu cümlelerine yansımıştı:

"Cahit Sıtkı, dış görünüşüyle her zaman iyimser ve neşeli, dokunmayıcı biçimde şakacı ve herkes için iyilikseverdi. Ufak tefek, zayıftı. Bir Uzak Doğuluya benzeyen yüzü her zaman çok temiz ve güzeldi. Oldukça 'harabati' olan böyle birinin o denli temiz oluşuna gerçekten şaşardım."

Usta şair, "Sanat için sanat" ilkesiyle yazdığı şiirlerinde, yaşama sevinci, aşk gibi konuların yanı sıra ölüm temasına fazlaca yer verirken yalnızlık ve çocukluğuna duyduğu özlemi de şiirlerinde ele aldı. "Yaş 35" şiirinin yanı sıra edebiyat dünyasında ilgi uyandıran "Memleket İsterim" adlı ünlü eserini de 1946'da kaleme alan usta şair, bu eserinde ise barış, sevgi ve huzur dolu bir memleket isteğini anlattı.

"Varlık", "Kültür Haftası", "Yücel", "İnsan", "Ülkü" ve "Pınar" dergilerinde eserleri yayımlanan ve şiirin kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı olduğunu belirten Tarancı, edebiyat tarihçileri ve araştırmacıları tarafından Türk edebiyatında "saf şiir" anlayışının önemli temsilcilerinden biri olarak görüldü.

Kitaplarında yayınlanmayan eserler ve kendisi için yazılanlar "Sonrası" adlı kitapta toplandı

Tarancı'nın, "Şiir, ulaşmak istediğim esas mefkuredir. Şekilsizlik içinde güzellik avına çıkanlar, kendi kendilerini avutmaktan başka bir şey yapmazlar. Şiirdeki esas rol, kelimelerin istifidir." açıklamaları uzun yıllar edebiyat dünyasında merak uyandırdı.

Eserlerinde genellikle açık ve sade bir üslup kullandığı yaşamı boyunca birçok esere imza atan Tarancı, 1933'te "Ömrümde Sükut", 1946'da "Otuz Beş Yaş", 1952'de "Düşten Güzel" adlı kitapları okuyucuyla buluşturdu.

Tarancı'nın vefatından sonra, kitaplarında olmayan şiirler, şiir çevirileri ve kendisi için yazılanlar "Sonrası" adlı kitapta toplanarak 1957'de yayımlandı. Arkadaşı Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektuplar da aynı yıl, "Ziya’ya Mektuplar" adlı kitapta toplandı.

Gazetelerde çıkan 22 öyküsü ise Selahattin Öner tarafından 1976'da "Cahit Sıtkı Tarancı'nın Hikayeciliği ve Hikayeleri" adlı eserde bir araya getirildi. Daha sonra usta şairin vefatının 50. yılında gazetelerde çıkan öykülerinin önemli bir kısmı Can Yayınları tarafından "Gün Eksilmesin Penceremden" başlığıyla edebiyatseverlerin beğenisine sunuldu.

Usta şairin yaşamı boyunca kaleme aldığı şiirlerden bazıları şöyle:

"Abbas", "Aşk Vakti", "Batan Gemi", "Ben Aşk Adamıyım", "Bir Umut", "Bir Kapı Açıp Gitsem", "Bugün Hava Güzel", "Can Yoldaşı", "Çilingir Sonrası", "Gidiyorum", "Hatıralar", "Hepimize Dair", "İlk Aşklar", "İki Ses", "Gündüz", "Her Günkü Ölüm" ve "Gün Eksilmesin Penceremden."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Can Yayınları'nın kitapları OPET Ultramarketler'de satılacak

2020-10-08 14:17 - Genel

Kuveyt Türk’ten yeni eser: Ayasofya’nın Nişânesi-Kazasker Mustafa İzzet

2020-10-07 15:48 - Kültür Sanat

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: Salgına rağmen yatırımlarımızı askıya almadık

2020-10-07 17:51 - Ekonomi

İstanbul'da yarın toplu ulaşım araçları belirli saatlerde ücretsiz olacak

2020-10-11 16:31 - Gündem

Süper Lig kulüpleri 1. transfer dönemini hareketli geçirdi

2020-10-06 15:26 - Spor

Opera sahnesinde dünya şarkıları yankılanacak

2020-10-05 15:36 - Kültür Sanat

Otizmli Recep Ege opera sınavını geçerek akademik kariyere başladı

2020-10-10 15:46 - Çevre-Hayat

Fenerbahçe'nin 3. Arjantinlisi Diego Perotti

2020-10-06 14:31 - Spor

'Cicim'in son ustalarından Zerican nine geleneksel dokumacılığı geleceğe taşıyor

2020-10-10 16:51 - Çevre-Hayat

RTÜK'ten Halk TV'ye 'Azerbaycan' yorumu nedeniyle ceza

2020-10-07 20:39 - Medya

İlgili Haberler

Charlie Chaplin'in ünlü 'Şarlo' karakteriyle Kadıköy sokaklarında neşe saçıyor

11:47 - Kültür Sanat

'Karabağ'dan İstanbul'a Halı Sergisi' İstanbul'da açıldı

08:41 - Kültür Sanat

Sağlık çalışanları günlük hayatta karşılaştıkları olayları sahneye taşıdı

14:43 - Kültür Sanat

Roma'nın tarihi Trevi Çeşmesi bakım çalışmalarının ardından yeniden açıldı

22:10 - Kültür Sanat

Suriye'de Esed rejiminin devrilmesinin ardından ilk 'özgür' tiyatro oyunu sergilendi

13:27 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Hatay'da fırtına, hayatı olumsuz etkiledi

03:13 - Asayiş

İsrail, Lübnan ile bir ayını doldurmayan ateşkese yönelik 300'ü aşkın ihlalde bulundu

00:37 - Dünya

Gürcistan'daki AB yanlısı gösteriler 28 gündür devam ediyor

00:03 - Dünya

Kazakistan'daki uçak kazasında kurtulan yolcu kaza süreci ve sonrasını kayda aldı

23:57 - Dünya

Devlet memurlarına ilişkin düzenlemeleri de içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

23:52 - Siyaset