Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kocatepe Cami’nde düzenlenen Camiler Haftası’nın açılış töreninde, din görevlilerine ve katılımcılara hitap etti. Kurtulmuş, terörün ve İslamofobinin baskısı altında olduğu Müslüman coğrafyasında, bir dönem İslam medeniyetinin merkezi olan camilerin, yeniden ön plana çıkması konusundaki görüşlerini dile getirdi. Sınıfına, eğitimine, ırkına, mezhebine, meşrebine bakmaksızın bütün milleti, bütün ümmeti toplama yerinin camiler olduğunu dile getiren Kurtulmuş, yaşadığımız dönemde camilerin, toplumun merkezinden uzaklaşmasının ardından FETÖ gibi sahte örgütlerin oluşmasına sebebiyet verildiğine dikkati çekti.
“Eğer camilerimiz tam manasıyla bütün milleti, bütün cemaati toplama yeri olsaydı, birtakım insanları toplamak için FETÖ benzeri sahte örgütlere ihtiyaç kalmayacaktı” Camilerin FETÖ gibi örgütlere karşı önemine değinen Kurtulmuş, “Eğer camilerimiz tam manasıyla bütün milleti, bütün cemaati toplama yeri olsaydı, insanları çeken bir yer olsaydı, birtakım insanları toplamak için FETÖ benzeri sahte örgütlere ihtiyaç kalmayacaktı. Cami, 78 milyonun, 1 buçuk milyar İslam aleminin toplanma yeri gerçekten olsaydı, birtakım sahte yerlerin Müslüman toplulukların içerisinden bir kısmını oluşturarak, ayrıştırarak başka cemaatleri, kapalı cemaatleri kurma yeri olmayacaktı” şeklinde konuştu.
“Herkese açık olan müesseselerin, bu fonksiyonlarını görmezse, o zaman birtakım gizli örgütler, birtakım din adına kapalı birtakım örgütler ortaya çıkıyor ve ümmetin çoğunluğundan farklı olarak gizli birtakım yapılanmalar ortaya koyuyor” diyen Kurtulmuş, bunu önlemenin yolunun da kapısı herkese açık olan camileri, medreseleri, dergahları yeniden inşa etmek olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, Camiler Haftasında bu konuların yeniden ele alınması gerektiğini söyleyerek, “Camiyi yeniden arınma, toplanma, toplumun merkezi, toplumsal sorunların çözüm merkezi haline getirmek zorundayız. Bunu yaparsak FETÖ benzeri sahte örgütlenmelere hiçbir şekilde meydanı boş bırakmayacağız. Bunu yaparsak İslam karşıtlarının, İslamofobia faaliyetlerini bu ülkede dahi yürütmesinin zeminini ortadan kaldıracağız” diye konuştu.
Camiyi hala merkez olarak gören bir medeniyetin, 15 Temmuz’da yeniden canlandığını söyleyen Kurtulmuş, buna örnek olarak da darbe girişimi gecesi selaları duyan vatandaşların demokrasisine, geleceğine, özgürlüğüne ve vatanına sahip çıkmak için meydanlara inmesini gösterdi. Kurtulmuş, “O gece camilerden yükselen, ‘es salatu ve’s-selamu aleyk’ sesleriyle, milleti yeniden Kerbela, Bedir, İstiklal Savaşı, Çanakkale ruhuyla buluşturdu” ifadesiyle camilerin yeniden toplumun merkezi haline geldiğine işaret etti.
“İhanet şebekelerinin mensupları 60 imam hatip ve müezzin arkadaşımızı sela okuyorlar diye darp etti”
Türkiye genelinde 60 tane müezzin ve imam hatibin, büyük medeniyetten nasibini almamış kişilerce ve darbe yanlılarınca darp edildiğini hatırlatan Kurtulmuş, şunları ifade etti: “Sela seslerinden rahatsızlık duyan o sütü bozuklar, o kanı bozuklar, o hainler bu toprakların, Anadolu ve Rumeli topraklarının tarih boyunca görmediği en büyük ihaneti ortaya koyan o ihanet şebekelerinin mensupları 60 imam hatip ve müezzin arkadaşımızı sela okuyorlar diye darp ettiler, onları gazi ettiler. Hepsinden Allah razı olsun. O selayı okurken her birinizin başına bunlar gelebilirdi. O sela okumaya çıkan imam hatip ve müezzin kardeşlerim belki o camiden o minareden aşağıya inemeyeceğinizi bilerek okudunuz. Allah razı olsun. Bir ruhu, diriliş ruhunu inanç ve iman ruhunu bu topluma minerallerden dalga dalga yaydınız ve 15 Temmuz’un görünmez kahramanlarından oldunuz.”
15 Temmuz şehitlerini de rahmetle yad eden Numan Kurtulmuş, “Aziz milletimiz, 15 Temmuz akşamında uçaklara, helikoptere, tanklara ve makineli tüfeklere karşı zulmün, isyanın, tuğyanın yani Yezid siyasetinin araçlarına karşı göğsünü siper ederek Hazret, Ali, Hazreti Hüseyin ve Hazreti Hamza gibi dikilmesini bildiler ve şehit olmasını bildiler” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com