ANKARA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Eğer bir terör örgütüyle ilişkili bir işçi, memur varsa buna gereken yapılmalı. Ancak, sorgusuz sualsiz niyet okuyarak, insanların meslekten atılması son derece yanlış. Siyasi görüşü ne olursa olsun, insanların hukuka danışılmadan, soruşturma yapılmadan meslekten atılmasını doğru bulmuyoruz." dedi.
Ağbaba, CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ile Türk-İş Genel Merkezi'nde Genel Başkan Ergün Atalay'ı ziyaret etti.
Burada konuşan Ağbaba, Türk-İş'in işçi hareketi ve sendikalaşma açısından önemli olduğunu belirterek, "Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) toplantısına hükümet destekçisi bir memur sendikasının gitmesi" konusunda yapılan tartışmaları doğru bulmadıklarını, işçi sendikaları kimi istiyorsa onun toplantıya katılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de son dönemde 150 bine yakın kişinin meslekten el çektirildiğini, açlığa mahkum edildiğini ileri süren Ağbaba, "Eğer bir terör örgütüyle ilişkili bir işçi, memur varsa buna gereken yapılmalı. Ancak, sorgusuz sualsiz niyet okuyarak, insanların meslekten atılması son derece yanlış. Siyasi görüşü ne olursa olsun, insanların hukuka danışılmadan, soruşturma yapılmadan meslekten atılmasını doğru bulmuyoruz." dedi.
Kıdem tazminatı tartışmalarına da değinen Ağbaba, "Biz, sendikaların 'hayır' dediği hiçbir şeye 'evet', sendikaların 'evet' dediği hiçbir şeye de 'hayır' demeyiz. Sendikalar ne diyorsa, biz sendikalarla birlikte hareket edeceğiz." diye konuştu.
Ağbaba, kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı olduklarını vurgulayarak, işçilerin kıdem tazminatlarını alabilmeleri için CHP'nin verdiği bir kanun teklifinin olduğunu, bir garanti fonunun kurulması gerektiğini söyledi. Ağbaba, kıdem tazminatıyla ilgili gelecek günlerde TBMM'de bir çalışma yapacaklarını, işçinin kazanılmış haklarının peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.
Kristal-İş Sendikasının bazı iş yerlerinde aldığı grev kararının, Bakanlar Kurulunca "milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle ertelendiğini hatırlatan Ağbaba, "Bu bardağın, camın hangi milli güvenliği tehlikeye düşürdüğünü merak ediyoruz. Grev hakkı yoksa işçinin, sendikanın da anlamı yok. 2017 yılında grev ertelenmesi doğru değildir." dedi.
OHAL'in sürekli hale geldiğini, hukuksuzluğun kurumsallaştığını savunan Ağbaba, Fransa'da OHAL'in teröre karşı kullanılmasına rağmen, Türkiye'de iktidara muhalif olanlara karşı mücadeleye dönüştüğünü iddia etti.
"FETÖ'cü işçi olmak istemiyor çünkü bizde para yok"
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da Türkiye'de günde 4 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Kıdem tazminatının, işçinin kızının çeyiz, oğlunun düğün parası olduğunu belirten Atalay, Türk-İş'in olmazsa olmazının "30 gün" olduğunu, bu süreden bir adım geri gitmeden yapılacak düzenlemeye katkı sağlayabileceklerini söyledi.
Konfederasyonlarının bu konuda aldığı bir karar bulunduğunu anımsatan Atalay, "Biz bu koltukta oturuyorsak, yarın öbür gün bu 29 güne düşerse, bunun hesabını ne ben veririm ne benim ailem verir ne çoluğum çocuğum... Hiç kimse veremez. Bu bizim sigortamız, iş güvenliğimiz." diye konuştu.
Atalay, hiç ayrım yapmadan, kim ehilse işin ona verilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi bir tutumun yanlış olduğunu, bedelinin 15 Temmuz'da ödendiğini kaydetti. 15 Temmuz'a bulaşanların en şiddetli şekilde ceza çekmesi gerektiğinin altını çizen Atalay, işten haksız atılmalar konusunda yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istedi.
Ergün Atalay, "FETÖ ile ilgili sağdan say, soldan say, bizim Türk-İş'e baktığınız zaman 15 kişiyi bulmaz. Onların hiç giremediği yerlerden bir tanesi de biziz. FETÖ'cü işçi olmak istemiyor çünkü bizde para yok." dedi.
Muhabir: Mehmet Tosun
dikGAZETE.com