Antalya
"Anadolu'dan dünyaya" sloganıyla Türk mutfağını tanıtmak amacıyla çalışma başlatan Türkiye Aşçılar Federasyonu, anneanne-babaanne tariflerini otel menülerine ekleyerek, Anadolu lezzetlerinin yabancı misafirlerle yurt dışına açılmasını hedefliyor.
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz, AA muhabirine, 3 yıl önce yerli üretimi teşvik etmek amacıyla "Yerliyse yeriz, yerliyse kullanırız" sloganıyla bir hareket başlattıklarını söyledi.
Türkiye'de bugün yapılmayan, üretilmeyen hiçbir şeyin olmadığını dile getiren Açıköz, turizmle ilgili bir işletme açıldığında A'dan Z'ye ihtiyaçların yüzde 99'unun yerli ürünlerle karşılanabileceğini vurguladı.
Çok sayıda Türk aşçının gerek yurt dışı gerekse yurt içinde yabancı şeflerle çalıştığını, her yabancı şefin, ülkesinin ürünlerine sahip çıktığını aktaran Açıköz, Türkiye'de ise yabancı hayranlığı nedeniyle geleneksel yemekler ve tatlar bir kenara itilip, yabancı yemeklerin peşine düşüldüğünü ifade etti.
Açıköz, Anadolu mutfağında birbirinden değerli ürünlerin bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Anadolu lezzetlerine sahip çıkmak, yurt dışına da tanıtmak amacıyla bu yılki sloganımız 'Anadolu'dan dünyaya'. Yurt dışında çok sayıda şefimiz var. Bu topraklarda eğitimini almış, beslenmiş, mesleği öğrenmiş ancak yurt dışına gittiğinde Türk yemeklerini menüye koyamıyorsa orada çalışmasının bir anlamı yok, bana göre. Ülkesine vefa borcunu ödemeli."
Türk aşçıların öncelikle kendi ülkesinin değerlerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Açıköz, en iyi Türk yemeklerinin de yine ülkede yetişen ürünlerden yapıldığını anlattı.
"Menülere Fransız mutfağı yerine Karadeniz mutfağı" önerisi
Turizm bölgelerindeki otel mutfaklarında Fransız, İtalyan, Meksika, Uzak Doğu geceleri ya da menüleri yapıldığını belirten Açıköz, "Oysaki bu ülkenin 7 bölgesi var, 7 farklı yemek kültürü, bunun yanında ilden ile değişen lezzetler var. Otele İtalyan geldiğinde İtalyan yemeği servis etmeye çalışıyoruz, bu düzenin kökten yapılanmaya ihtiyacı var. İtalyan'ı Türk yemekleriyle tanıştırmalıyız." dedi.
Açıköz, bu doğrultuda bazı otellerde çalışmalara başladıklarını bildirdi.
Ninelerin tariflerini gün yüzüne çıkardıklarını ifade eden Açıköz, şunları kaydetti:
"Alanya'da anneanneler, nineler geldi, bizim ustalara eğitimler verdi. 13 otelde 15 günde bir Alanya mutfağı yapıldı. Fransa, İtalya, Meksika diye uğraşacağımıza bir gün İç Anadolu, bir gün Karadeniz, bir gün Akdeniz, bir gün Doğu Anadolu yapalım. 7 bölge var, coğrafi işaretle UNESCO'ya girmiş, gastronomi ile anılan şehirlerimiz, iddialı mutfaklarımız var. Bunların pahalı olacağı iddia ediliyor, yerli ürünün ithal üründen pahalıya gelmesi mümkün mü? Yerli ve yabancıya Türk mutfağını tanıtmalıyız, çünkü iyi bir hazineye sahibiz. Otellerde çalışmalar başladı, inşallah bütün Türkiye'ye yayılırsa ülkemize gelen insanlar bir lezzet kültürü şöleni yaşar ve ülkelerine dönerler."
Türk mutfağının tanıtımı turistlerle başlayacak
Açıköz, Türk yemekleri yapılırken kaliteden de taviz verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Bazı otellerde pide ve lahmacunlara "Turkish pizza" ya da mantıya "Turkish ravioli" denildiğine dikkati çeken Açıköz, Türk yemeklerinin Türk isimleri ile misafire sunulması gerektiğine işaret etti.
Otellerde yapılan kaliteli Türk yemeklerini turistlerle dünyaya tanıtabileceklerini anlatan Açıköz, "40-50 milyon turist geliyor, tanıtım amaçlı her yıl 40-50 milyonluk bir potansiyelimiz var. Bu topraklarda medeniyetler yaşamış, Hititler, Sümerler, birçok uygarlık yaşamış. Bunların bıraktıkları miraslar var, bunları dünyaya yaymalıyız." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com