New York
Kocaeli Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun olan Soytürk, sonrasında çocukluk hayali olan ressamlık alanında eğitim için bir dönem İstanbul Çınaraltı'nda dersler aldı ve bu alanda dünyaya açılmak için geldiği New York'ta bir yandan hayata tutunurken diğer yandan iki ülke arasında kültür köprüsü olmak için çalışmalarına başladı.
Türkiye ve Avrupa'da açtığı sergilerle adından söz ettiren ressam Soytürk, 2012'den beri yaşadığı New York'ta, resim öğretmenliğine devam ederken açtığı sergilerle Amerikalı sanatseverlerin ilgisini, Türk mimarisi ve kültürüne yönlendirmek için her fırsatı değerlendiriyor.
Ressam Melikşah Soytürk, "Resim, hayatımın ilk yıllarından beri uğraş verdiğim hayalimdi. Onun için üniversite yıllarımda ve sonrasında tamamen bu alana yöneldim ve büyük üstatlardan karakalem çizimi, karakalem işleme ve gravür perspektifi konusunda dersler alarak kendimi geliştirdim." dedi.
Çizim için İstanbul'da araştırmacı yazar Burak Yamaç ile Osmanlı'dan kalan mimari eserleri ve bu eserlerin "toplumsal yaşamdaki yeri" gibi konuları seçen Soytürk, "Seçtiğim bu alan ve objeler maalesef o günün Türkiye'si için çok uygun değildi. Bu alanda yüksek lisans yapacak mecra da bulamadım. Yazılı sınavları kazansam da Güzel Sanatlar fakültelerinin heyetleri, bu alanda bana eğitim verecek bir kadroya sahip olmadıklarını söyleyip kibarca kapıyı kapatıyorlardı. O zaman, yurt dışına açılma zamanının geldiğini düşünerek ABD'ye taşındım." diye konuştu.
Teknik bilgisini İstanbul'da ders aldığı merhum Devlet Sanatçısı Cemal Akyıldız'a borçlu olduğunu söyleyen Soytürk, ABD'de tarzını biraz değiştirerek yaklaşık 11 yıldır New York'un sokaklarını, turistik mekanlarını, mimari ve popüler kültürün simgesel yapılarını resmettiğini belirtti.
Amerikalıların göz zevkine hitap etmek için daha fazla renkli çizimlere yönelen Türk ressam, New York konulu tablolarında, araya Kız Kulesi ve Türk Hava Yolları (THY) amblemi başta olmak üzere Türkiye'yi hatırlatan simgeleri de yerleştirmeyi ihmal etmiyor.
ABD'de, fırsat bulduğu her yerde sanatını sergiliyor...
Osmanlı döneminden kalma mimari eserlerin oldukça yoğun olduğu Kastamonu'da doğup büyüyen Melikşah Soytürk, karakalem tekniğiyle eski İstanbul'u, Osmanlı döneminden kalan çeşme, cami, çarşı gibi toplumsal yaşam alanlarını resmettiği çizimlerinin yer aldığı sergileri New York ve çevresindeki galeri, plaza ve geçici panayırlarda sergilediğini dile getirdi.
Soytürk, ABD'de, alışveriş ve turizm patlamasının yaşandığı Noel sezonu diye adlandırılan aralık ayında, New York'un turistik mekanlarında açtığı stantlarda eserlerini beğeniye sunma fırsatı bulduğunu ve gördüğü ilgiden mutlu olduğunu belirtti.
New York'ta turistlerin en uğrak yerlerinden Bryant Park, Times Meydanı ve Chelsea Market gibi mekanlarda stant açması için New York Belediyesi tarafından teşvik edilip Park yönetimince bizzat davet edilmesinin gurur verici olduğunu söyleyen Türk ressam, şunları kaydetti:
"Noel sezonu ABD'lilerin en fazla hediye aldığı ve harcama yaptığı bir dönem. Bu hediyeleşme geleneğinin içine Türk kültürünün motifleriyle süslediğim çizimlerimin de girmesi çok heyecan verici. Bu sayede, çizdiğim ince belli çay bardağı, simit, işleme sanatı gibi Türk ve Anadolu kültürüne ait birçok imgeyi de Amerikalıların yaşamına dahil etme fırsatı yakalıyorum."
Ressam Soytürk ayrıca, "Colorful New York" adını verdiği çalışmalarıyla eyaletteki 4 ayrı belediye yönetiminden teşekkür ve onur belgeleri aldığını, New York'un bir dönem önceki Belediye Başkanı Bill de Blasio tarafından Kovid-19 salgını döneminde bizzat ziyaret edildiğini ve Blasio'nun, New York televizyonlarında sanatsal çalışmalarından övgüyle söz ettiğini aktardı.
İtalyan turistin Van Gogh'lu rüyası ve Soytürk'ü ziyareti...
New York'un en renkli döneminin Noel sezonu olduğunu ve ülke dışından turistlerin de şehre akın ettiğini dile getiren Soytürk, İtalyan bir turistle yaşadığı ilginç anısını şöyle anlattı:
"Maria isimli bir İtalyan hanım rüyasında ünlü ressam Van Gogh'u görüyor ve Van Gogh ona, New York'u ziyaretinde bir resim alacağını söylüyor. Maria, New York'a geldiğinde benim standımı gezerken 'Yıldızlı Gece' isimli çalışmamı görünce o rüyasını hatırlıyor ve ünlü ressamın işaret ettiği tablonun bu olduğunu idrak ediyor. Maria Hanım, bana bu rüyasını aktardığında çok gurur duymuştum. Van Gogh ile aynı rüyayı paylaşmak da benim için ayrıca sevinç kaynağı olmuştu."
Aynı zamanda, New York Kingsborough Üniversitesinde sanat öğretmenliği yapan Soytürk, bazı konsept çizimleriyle, çok sayıda Hollywood şirketinin çalışmalarına ve ünlü markaların stüdyo tasarımlarına da katkıda bulunduğunu ifade etti.
"Küçük yaştaki Türk çocuklarına resim çizmeyi öğretmek için mücadele ediyorum"
Resim sanatının kültür aktarımındaki önemini vurgulayan Melikşah Soytürk, ABD'de bulunduğu yaklaşık 13 yıldır, her fırsatta Türk çocuklarına resim öğretmek için birçok gönüllü faaliyete katıldığını belirtti.
Soytürk, "Resim öğrenmenin yaşı yok, 80 yaşında öğrencim de oldu. Fakat ben ısrarla küçük yaştaki Türk çocuklarına resim çizmeyi öğretmek için mücadele ediyorum. Onlara, çizim için verdiğim örnekleri aynı zamanda o çocukları kendi ülkesindeki kültür ve tarihe bağlayan objelerden olmasına çok dikkat ediyorum. Sanatın, kültür aktarımındaki gücünü kullanarak ABD'de yetişen çocuklarımızın zihin dünyasının şekillenmesine katkı sağlamaya çalışıyorum." dedi.
Sanatı ve işiyle bir kültür elçisi olma arzusunu birleştirdiğini kaydeden Soytürk, "En büyük hayalim New York'ta Türk gençler için bir sanat akademisi kurmak. Bu sayede gurbetteki Türk gençlerinin hem sanatsal aktivite yapması hem de milli şuurlarını ayakta tutması sağlanabilir." diye konuştu.
Akademi projesinden önce New York veya Türklerin yoğun yaşadığı New Jersey eyaletinde resim dersleri verilebileceği bir atölye açacağını ifade eden Soytürk, bu atölyede Türk gençleriyle New York ve İstanbul kültürünü birleştiren çift yönlü bir proje sergi hazırlamak isteğini dile getirdi.
Türk ressam, New York ve İstanbul resimlerinin bir arada yer alacağı bir sergi konseptinin, İstanbul'da kurulan medeniyetin değerlerinin New York'a taşınması adına çok önemli olduğu düşüncesini paylaştı.
"Medeniyetin Başkenti İstanbul" sergisi...
İstanbul'da yaşadığı yıllarda, dünyanın dört bir tarafında 27 kişisel ve 6 karma sergi açtığını anlatan Soytürk, özellikle "Medeniyetin Başkenti İstanbul" adlı sergisinin kendisinde ayrı bir yeri olduğunu söyledi.
Soytürk, "Bu sergi ile Osmanlı devletinin büyük bir medeniyetin kurucusu olduğunu ve bu medeniyeti adalet ile taçlandırırken sanat ile yaşatmış olduğu fikrini amaçladım." diye konuştu.
Osmanlı'da temizlik kültürünün hamamlarla taçlandığını kaydeden Soytürk, Kanuni Sultan Süleyman'ın cami inşaatını yarım bıraktırıp önce yanına hamamı yaptırması gibi tarihi hikayeleri çizime aktarırken bu hassasiyetin nedeni olan hikayeyi de yanına yazılı bilgi olarak eklediğini, bu bilginin yeni nesillere aktarılmasının çizdiği resimlerden daha önemli olduğunu ifade etti.
Bu sergisinde İstanbul'daki tarihi yapıların topografik çizimlerine yer verdiğini belirten Soytürk, "Bunların çoğu Osmanlı'da hayat bulan sosyal mekan ve kurumlardı. Osmanlı kültürü ve estetik medeniyet algısı o yapıların içinde ve etrafında gelişti. Bugün birçoğu restorasyona ihtiyacı olan bu yapıların aslına ve ruhuna uygun inşa edilmesi çok büyük önem taşıyor." dedi.
Özellikle Osmanlı'da Harem gibi yapıların oryantalist ressamlar tarafından, amacının dışında resmedildiğini kaydeden Soytürk, "Harem'deki kadınları kendi hayal güçlerini katarak resmetmişler, orası bir eğitim yuvasından çok başka bir amaca hizmet ettiği izlenimini vermişler, hocaları ürkütücü gösteren çizimler yapmışlar." değerlendirmesinde bulundu.
Melikşah Soytürk'ün söz konusu sergisinde, tarihi Türk evleri, sokaklar, çeşmeler, hanlar, hamamlar, külliyeler, sadaka taşları, nişan taşları, kuş evleri, kendinden önceki medeniyetlerin izlerini taşıyan yapılar ve üzerine işlenmiş el sanatları gibi objeler yer alıyor.
7 yıllık çizim ve 2,5 yılı aşkın bir araştırma sonucu bu sergiyi Burak Yamaç ile hazırladığını ifade eden Soytürk, bu sergisini ABD'deki prestijli mekanlara da taşımayı arzuluyor.
Ayrıca Soytürk'ün, 3,5 metre uzunluğunda bir de "Panoramik İstanbul" çalışması bulunuyor. Bir yıllık çalışmanın ürünü olan ve TBMM'de sergilenmeye layık görülen eser, "2010 yılının en büyük İstanbul karakalem çalışması" olarak kayıtlarda yer alıyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com