Ankara
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden ve "devletsiz" sayılan Arakanlı Müslümanların dramı 25 Ağustos 2017'de gözler önüne serildi.
Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlattı.
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda yüzlerce köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken 900 binden fazla Arakanlı Müslüman komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kaldı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Bangladeş dünyanın en büyük mülteci kampına ev sahipliği yapıyor
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 936 bin 733'e ulaştı.
Myanmar ordusunun artan baskısından kaçıp Bangladeş'e sığınan mültecilerin büyük bölümü Cox's Bazar ve çevresinde bulunan kamplarda kalıyor.
BM verilerine göre, Bangladeş'teki 34 kamptaki mültecilerin yüzde 52'sini çocuklar, yüzde 44'ünü yetişkinler ve yüzde 4'ünü de yaşlılar oluşturuyor.
196 bin 121 ailenin yaşadığı kamplarda nüfusun yüzde 52'si kadın, yüzde 48'i ise erkek.
Bhasan Char Adası'na nakledilenlerin sayısı 27 bini aştı
Ülkenin güneybatı sahilinin 50 kilometre açığında, başkent Dakka'nın 193 kilometre güneyindeki Bhasan Char Adası'nda toplu konut inşa eden Bangladeş, adaya Arakanlı Müslümanları yerleştirmek istedi.
4 Aralık 2020'de 100 aileden oluşan 600 kişilik ilk grup, 29 Aralık 2020'de de yaklaşık 1000 kişilik ikinci grup adaya götürüldü.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların yanlış bilgilerle adaya götürülmeye ikna edildiğini ya da zorlandığını ileri sürerken Bangladeş hükümeti mültecilerin gönüllü olarak oraya gittiğini ve adada daha iyi yaşam koşullarına sahip olduğunu savundu.
Bangladeş, uluslararası tepkilere rağmen Arakanlıların Bhasan Char Adası'na naklini sürdürdü.
Uluslararası tepkilerin önüne geçmek isteyen Bangladeş, yabancı diplomatları, adayı ve buradaki yaşam koşullarını gözlemlemeleri için Bhasan Char'a davet etti.
İslam İşbirliği Teşkilatı heyeti 2 Mart 2021'de, BM heyeti de 17 Mart 2021'de Bhasan Char Adası'nı ziyaret etti.
BM ve Bangladeş hükümeti arasında, 9 Ekim 2021'de, adaya yapılacak yardımların ve insani yatırımların uluslararası çerçevesini oluşturmak için Mutabakat Anlaşması imzalandı.
BMMYK verilerine göre, o tarihten bu yana Bangladeş, 27 bin 451 Arakanlı Müslüman'ı peyderpey Bhasan Char'a yerleştirdi.
Arakanlı Müslümanlar, Tayland ve Hindistan'a sığınmak zorunda kaldı
Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda yüzlerce köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken binlerce kişi, Tayland ve Hindistan'a sığındı.
BM verileri, 92 bin Arakanlı Müslüman'ın Tayland'a, 21 bininin ise Hindistan'a gittiğini ortaya koydu.
Bazı mülteciler, sığındığı Endonezya, Nepal, Malezya'ya da yaşam mücadelesini sürdürüyor.
Arakanlı Müslüman mültecilerin topraklarına dönmesi için şartlar henüz uygun değil
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, 17 Ağustos'ta, Myanmar'da etnik ayrımcılık ve şiddetten ötürü ülkelerini terk ederek Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslüman mültecilerin vatanlarına dönüşü için şartların henüz uygun olmadığını belirtti.
14 Ağustos'ta başladığı Bangladeş ziyaretini tamamlayan Bachelet, yazılı açıklamasında, ülkenin güneyinde yer alan ve 1 milyon civarında Arakanlı mültecinin yaşadığı Cox's Bazar'daki insani durumu ele aldı.
Cox's Bazar'daki kamplarda konuştuğu mültecilerin, şartlar uygun olduğunda bir an önce evlerine dönmek istediklerini aktaran Bachelet, "Maalesef sınır ötesindeki mevcut durum, geri dönüşler için şartların uygun olmadığını gösteriyor." ifadesini kullandı.
ABD, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçları "soykırım" olarak tanımladı
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Mart'ta, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçları "soykırım" olarak tanıdıklarını açıkladı.
ABD'nin, şu ana kadar Holokost'un yanı sıra 7 olayı daha soykırım olarak tanıdığını belirten Blinken, "Bugün ise Myanmar ordusunun Arakanlılara karşı işlediği soykırımı ve insanlığa karşı suçları da 8'inci soykırım olarak tanımladık." dedi.
Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik geniş çaplı ve sistematik suçlar işlediğini dile getiren Blinken, köylerin yakılması, toplu katliamlar, tecavüzler ve diğer "korkunç suçların" bölgedeki insanlara uygulandığını vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com