Ayakkabı imalathanesi sahibi iki çocuk babası 49 yaşındaki Tuncay Güngör, 2008 yılında kayboldu. Soruşturma sonunda Tuncay Güngör’ün iş ve arkadaşlık ilişkisi olan 13 kişi sorgulandı ve zanlılardan bazıları cinayeti itiraf etti. Tuncay Güngör’ün dövülerek öldürülüp Balıkesir’de bir süre önce aldığı tarlaya gömüldüğü ortaya çıktı. İddiaya göre bir tarikattan ayrılan Tuncay Güngör, kendi cemaatini kurdu. Güngör, 2008’de M.Ö. adlı kadın müridine tecavüze kalkıştı. M.Ö. olayı kocasına anlatınca Güngör’ün 7 kadına daha tecavüz ettiği anlaşıldı. 7 kadının eşi dahil 13 cemaat üyesi, Güngör’ü linç etti. Öldürülen Güngör, 2 kişi tarafından Balıkesir Susurluk’ta gömüldü. Olayla ilgili 13 kişi tutuklandı.
Savcı, o dönemde 13 sanık hakkında ’adam öldürme’ suçundan müebbet, 'hürriyeti tahdit’ suçundan da 5’er yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı, iddianamede cinayetin neden işlendiğini de ayrıntıları ile anlattı. İddianamede, şu ifadelere yer verildi: "Daha önce bir tarikatla bağlantısı olan Tuncay Güngör, 2005 yılında tarikattan ayrıldıktan sonra kendini ’hoca’ olarak tanıtıp çevresindekilerle dini sohbetler yapmaya başladı. Zamanla çevresinde 30 erkek ve 20 kadından oluşan küçük bir topluluk oluşturan Güngör, çoğunluğu esnaf olan bu insanlarla Konak’ta kiraladığı iki evde dini sohbetlerini sürdürmeye başladı. Evli ve bir çocuk babası Güngör, iddiaya göre bir süre sonra bu evlere çağırdığı bazı cemaat üyelerinin eşlerine tecavüz etti. 2008 yılında Güngör’ün tecavüze yeltendiği cemaat üyesi M.Ö. adlı kadın, başına gelenleri kocası T.Ö.’ye anlattı. M.Ö. kendisine tacizde bulunan Tuncay Güngör’ün cemaatten 7 kadına tecavüz ettiğini de kocasına söyledi. Bunun üzerine T.Ö. tecavüze uğrayan kadınların kocalarıyla biraraya gelerek durumu anlattı. Eşleri tecavüze uğrayan 7 kişinin de bulunduğu toplam 13 cemaat üyesi, Basmane semtinde T.Ö.’ye ait iş yerinde buluşarak Tuncay Güngör’ü öldürme kararı aldı. Tuncay Güngör’ü sohbet etmek bahanesiyle iş yerine çağıran cemaat üyeleri, önce eşleriyle Güngör’ü yüzleştirdi. Daha sonra eşlerini gönderen 13 cemaat üyesi, Güngör’ü önce feci şekilde dövdü, ardından iple boğdu. Zanlılar T.Ö. ve F.F. tarafından ceset Balıkesir’in Susurluk ilçesine bağlı Muradiye köyünde pirinç tarlasına gömüldü”.
Ceza yağmıştı
İzmir 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanıklardan Aykut Köksaldı, F.F., T.Ö., U.I., D.K., H.T. ve R.K., cinayet suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ardından da duruşmalardaki iyi halleri ve kışkırtma nedeniyle cezaları 15’er yıla çevrildi. Bu sanıklar ayrıca hürriyeti tahdit suçundan da 2 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. K.F., N.K.F., H.B., U.G., M.A. ve C.Ö. ayrıca hürriyeti tahdit suçundan 2 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. K.F., H.B., U.G., M.A. ve C.Ö., yattıkları süre gözönüne alınarak tahliye edildi. Üye hakim Mustafa Kılınç, cinayet suçundan ceza alan Aykut Köksaldı ve H.T. hakkında ceza verilmemesi konusunda karşı oy kullandı.
Avukatının takibi beraati getirdi
Sanıklardan Aykut Köksaldı “kasten adam öldürme” suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırılırken, sanığın cezası duruşmalardaki iyi hali ve tahrik unsuru göz önüne alınarak 15 yıl hapis cezasına çevrildi. Ayrıca Aykut Köksaldı’ya ''hürriyeti tahdit'' suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanık Köksaldı’nın avukatı Çiler Nazife Koşar bu kararı temyiz etti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 20 Haziran 2012 tarihinde kararın oy çokluğuyla onanmasına karar verdi. Ancak aynı karar bu defa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2013/1-36 esas, 2013/294 karar ve 11.06.2013 tarihli kararı ile Aykut Köksaldı açısından “kasten adam öldürme suçuna katıldığı sabit olmadığından” kasten adam öldürme suçu yönünden beraat yönünde bozuldu. Bu kararla Aykut Köksaldı 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra,11 Haziran 2013 tarihinde tahliye oldu. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi bu defa Aykut Köksaldı hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı verdi ve bu karar da Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2015/956 esas, 2016/213 karar ve 25 Ocak 2016 tarihli kararı ile onandı.
Maddi tazminat kazandı
Müvekkilinin suçsuzluğunu ortaya çıkaran avukat Çiler Nazife Koşar, "Aykut Köksaldı haksız yere cezaevinde bulunduğu süre içinde kendisini ve ailesi çok büyük sıkıntılar yaşadı. Evli ve 2 çocuk babası olan Aykut Köksaldı’nın eşi ve çocukları da bu süre içinde çok zor durumda kaldılar ve ekonomik olarak sıkıntı çektiler. Aykut Köksaldı katil damgasıyla cezaevinde kaldığı müddetçe ailesine ve sosyal çevresine karşı itibarı zedelendi, hürriyetinden yoksun kalması nedeniyle ağır bir şekilde elem ve ıstırap çekti. Cezaevinde kaldığı süre içinde büyümekte olan çocuklarının yanında olamadı, eşi ve ailesinin karşısında utanç duydu" dedi.
Avukat Çiler Nazife Koşar, bu kadar uzun bir tutukluluk süresinin müvekkilinde oluşturduğu manevi olumsuz etki, ailesinde ve çevresinde oluşturduğu olumsuzluklar, bir insanın bir gün bile özgürlüğünden yoksun bırakılmasının insan haklarına, hukuka, dini inançlara ve demokrasiye aykırı olduğunu belirterek, haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası açtıklarını söyledi. Avukat Çiler Nazife Koşar, insan özgürlüğünün engellenmesinin devlet eliyle bile olsa telafisi para ile ölçülemeyecek şekilde büyük zararlara neden olduğunu ifade ederek, "Müvekkilimin değil bir gün, üç yıl tutuklu kalmasının ülkemiz şartlarına göre yetişkinlikten sonra belli bir yere gelmiş insanın ömründe çok uzun ve telafisi mümkün olmayan manevi zararlar oluşturuyor. Ceza hukukunun en önemli görevlerinden biri de haksız bir eylemi engellemek olduğu için maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduk. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda Aykut Köksaldı lehine maddi 15 bin ve manevi 20 bin olmak üzere toplam 35 bin lira tazminata hükmedildi" dedi. Avukat Çiler Nazife Koşar, müvekkiline verilen tazminatın az olması nedeniyle 35 bin liralık tazminat kararını temyize götürdü.
Atakan Şen
dikGAZETE.com