?>

Murat Bardakçı'dan Nobelli Pamuk'a: Çüş Orhan oha!

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, bugünkü yazısında Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk hakkında adeta açtı ağzını yumdu gözünü.

Gündem - 9 yıl önce

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, bugünkü yazısında Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk hakkında adeta açtı ağzını yumdu gözünü. Bardakçı, Orhan Pamuk'un son kitabında Türkiye'yi yanlış anlatığını, kötülediğini ve bunun bir suç olduğunu belirterek "Çüş Orhan çüş' yazısını kaleme aldı.

İŞTE MURAT BARDAKÇI'NIN O YAZISI

Önce bir-iki haftadan buyana hemen her yerde, hattâ ATM’lerde bile reklâmı yapılan, bahsi daha açılır açılmaz hayranlık krizlerine girilen ve yüceltile yüceltile göklere çıkartılan bir romandan aynen aldığım şu paragrafı okuyun:

“...Bir dönem skandal ve cinayet haberlerini öne çıkaran gazeteleri Oidipus ve Rüstem benzeri hikâyelere çok rastladığım için okudum. İstanbul’da iki çeşit hikâye okur tarafından çok seviliyor, ucuz gazetelerde çok yayımlanıyordu. Birincisi; oğlu askerde, hapiste, uzaktayken babanın, genç ve güzel geliniyle yatması, olayı fark eden oğulun babayı öldürmesiydi. Çok işlenen ve sayısız çeşitlemeleri olan ikinci cins cinayet ise, cinsel açlık içindeki oğulun, bir cinnet anında zorla anasıyla yatmasıydı. 

Bu oğulların bazıları kendilerini durdurmaya ya da cezalandırmaya çalışan babalarını öldürüyordu. Toplum tarafından en çok nefretle karşılanan oğullar bunlardı: Ama toplum onlardan babalarını öldürdükleri için değil, zorla analarıyla yattıkları için nefret ediyor, adlarını bile anmak istemiyordu. Baba katili bu oğulların bazıları bir pisliği temizleyerek nam yapmak isteyen hapishane ağaları, kabadayılar veya kiralık katil adayları tarafından öldürülüyordu. Bu cinayetlere devlet, hapishane yönetimi, gazeteciler, hatta toplum karşı çıkmıyordu...”.

İÇİNİZ KALKTI DEĞİL Mİ!

Okuyanın âsabını lâçka eden, özellikle de “ana-oğul” bahsine gelince artık ikrah ettiren bu ifadeler hangi romanda mı geçiyor?

Başlıktan zaten anlamışsınızdır: Orhan Pamuk’un yere-göğe konamayan son kitabında, “Kırmızı Saçlı Kadın”ın 114. sayfasında!

Tamam, kayınpederin geline tecavüze kalkışması maalesef nadiren de olsa yaşanan hadiselerdir ama bu rezaletlerin haberleri gazetelerde hiçbir şekilde yeralmaz ve yayınlanmamalarının başta gelen sebebi de, yazılmalarının kanunen yasak olmasıdır.

Üstelik aynı yasak sadece bizde değil, birçok Avrupa ülkesinde de mevcuttur. İsmini vermeyeyim, Avrupa’nın en çok okunan yazarlarından birinin birkaç sene önce yayınladığı kitabında benzer bir hadiseyi değil yazması, üstü kapalı biçimde de olsa ima etmesi yüzünden hapse düşmekten son anda kurtulmuş olduğunu edebiyat çevreleri gayet iyi bilirler.

Hele diğer iddia! Çocuk annesine tecavüz edecek, bunu farkeden babasını öldürecek, sonra hapse düşecek, orada öldürülecek, hadise basına aksedecek, gazetelerin üçüncü sayfalarında çarşaf çarşaf yazılacak ve hemen herkes “Herifi gebertmekle aman ne iyi etmişler, ellerine sağlık” diyecekler, İstanbul gazetelerinde bu haberlere sık sık rastlanacak, üstelik okur da bunlara bayılacak!

Neredeyse kırk senelik gazeteciyim, ucuz yahut pahalı hiçbir gazetede “oğulun anası ile yatmasını” ve ardından gelen cinayetler zincirini konu alan tek bir haber bile görmedim; üstelik bu hadiselerin “ucuz gazetelerde çok -Nobelli yazar herhalde ‘sık sık’ demek istiyor- yayınlandığına” da hiç tesadüf etmedim!Gazetelerde böyle bir sapıklıklar silsilesine tesadüf eden varsa buyursun, göstersin!

İŞTE, BÖYLE BİLİNECEĞİZ!

İlgi çekmek ve romanın kurgusunu güçlendirmek maksadıyla yazılan iğrenç bir hayâlin, yani “anaoğul ilişkisi” ve arkasından gelen cinayetler zinciri palavrasının neticesini hayâl edebiliyor musunuz? Bu roman da senelerdir devam eden bildiğimiz pazarlama çabalarının neticesinde mutlaka yabancı dillere tercüme edilecek, yayınlandığı memleketlerde tabîi bol bol reklâmı yapılacak ve yabancı okuyucunun hatırında öncelikle malûm iddia kalacak: Oğulların annelerine tecavüz edip babalarını öldürmelerinin ve hain evlâdın da hapishanede ortadan kaldırılmasının Türkiye’de sık sık rastlanan, sıradan bir hadise olduğu!Başlıkta kullandığım “Çüş” ibaresi için affınızı rica ediyorum... Aslında daha değişik bir başlık düşünmüştüm ama arkadaşlar “Ana-oğul üzerine kurulu böylesine menfur bir hayâlin başlıkta kullanılması bile yakışıksız olur” dediler ve dolayısı ile “Çüş” ile yetinmek zorunda kaldım.

Ama bu “Çüş”ün yanına arzu ederseniz “Yuh”, “Ohaaaa!” vesaire gibi ünlemler de koyabilirsiniz. “Kırmızı Saçlı Kadın”daki bu utanç verici hayâli yorumlamakta zaten bu ünlemler ile daha nice sıfatlar bile kifayetsiz kalır.

dikgazete.com
Haftanın Öne Çıkanları

Tahir Paker hayatını kaybetti

2016-02-14 14:03 - Magazin

Önce işsiz kaldı sonra eşi terk etti

2016-02-11 15:28 - Genel

Kartal yara aldı

2016-02-14 23:15 - Spor

Öğrenciler sokak kedileri için yuva yaptı

2016-02-12 19:13 - Çevre-Hayat

İşte bu hafta vizyona girecek filmler

2016-02-11 20:29 - Genel

Oğullarının şehit haberi hastane odasında verildi

2016-02-11 09:01 - Gündem

Çöpten elektrik üretimi

2016-02-17 15:33 - Çevre-Hayat

Araçlar kafa kafaya çarpıştı: 3 yaralı

2016-02-14 14:23 - Asayiş

Star Wars: Bölüm VIII’in çekimleri başladı

2016-02-16 13:04 - Kültür Sanat

Ronaldo: Formasını istediğim biri yok!

2016-02-17 07:08 - Spor

İlgili Haberler

Anadolu Otoyolu Düzce kesiminde sis hakim oldu

10:57 - Gündem

Ambarlı Limanı'nda yan yatan kuru yük gemisindeki 15 personel tahliye edildi

09:47 - Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı 5, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 25 personel alacak

09:27 - Gündem

Adalet Bakanlığına 20 stajyer kontrolör alınacak

02:53 - Gündem

Sağlık Bakanlığı, 3 sağlık uzman yardımcısı alacak

02:48 - Gündem

Günün Manşetleri

Anadolu Otoyolu Düzce kesiminde sis hakim oldu

10:57 - Gündem

Tarımsal girdi fiyat endeksi ekimde aylık bazda yüzde 2,75, yıllık yüzde 32,59 arttı

10:52 - Ekonomi

Gaziantep FK sahasında 5'te 5 yaptı

10:47 - Spor

Dünyada çevre alanında 2024 böyle geçti

10:42 - Dünya

Trump, Elon Musk'a 'başkanlığı devrettiği'ne dair iddiaları reddetti

10:23 - Dünya