Fethiye'de İslamiyet'le tanışmış yerleşik yabancılar, İlçe Müftülüğü'nün açtığı kurslara katılarak Kur'an-ı Kerim öğrendi. Kurslara 4-5 yaştan 75 yaşına kadar vatandaşların yanı sıra yerleşik yaşayan İngiltere, Rusya, Almanya ve Moldova'dan kadınlar da ilgi gösteriyor. Müslüman olarak Rabia Aydın ismini alan Moldovalı Rodika Ceban, Fethiye'nin Patlangıç Mahallesi'nde bulunan Lütfü Saraçoğlu Kur'an Kursu öğreticisi Ayşe Küçük sayesinde Kur'an öğrendi. Evli ve bir çocuk annesi Rabia Aydın, 13 yıl önce Müslüman olduğunu belirterek, "Müslüman olduktan sonra Rabia Aydın ismini aldım. Müslüman olduğum için çok mutluyum. Fethiye'deki bu kursta Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendim. Ben Türkçe ismimi kullanıyorum. Müslüman oldum" dedi.
Müslümanlığı nasıl seçtiğini anlatan Aydın, "Ben Hıristiyan'dım. 2002 yılında Türkiye'ye geldim. İslamiyet ile tanıştım. Müslüman olalı 12 yıl oldu ama pek fazla bilgim yoktu. Fazlasını öğrenmek istiyorum. Halen bana bilgiler az. Ben Müslüman olduktan sonra 3 tane kardeşim Müslüman oldu. Annem babam Müslüman olmadı. Onlara çok anlattık ama olmadılar. Teyzem ile Sultanahmet'e gitmiştik, dolaşırken ezan okundu. Teyzeme sordum bu ses ne diye, ezan bir başka okunuyordu. Öyle bir etkilendim ki. Sonra teyzem bu ses Müslümanları ibadete çağıran ses dedi. Gel içeri girelim dedi, bizleri içeri alırlar mı diye tereddüt ettim. İçeri girerken bizler Hristiyan olduğumuz için bizler içeri girerken bizlere türban verdiler. Ben çok üzüldüm ve bende o insanlar gibi olmak istiyordum. İçeri girdik, kadınların namaz kıldığı yeri biraz izledim. Ne yapıyorlar, kime ibadet ediyorlar diye baktım. Çünkü kiliselerde Hz. İsa ve Hz. Ali'ye tapıyorlar. O an insan gerçeği tartıyor. Bende onların yanına oturarak secde etmeye başladım. O anda tesettür olayına ve temizliğe hayran kaldım. Kendi kendime Allah'ın evi dedikleri burası olsa gerek dedim. Oradan çıktıktan sonra yeğenime ben Müslüman olmak istiyorum dedim. Bana ilk etapta yapamazsın dediler. Öyle kolay olmuyor, çünkü isminin değişmesi gerekiyor, dininin değişmesi gerekiyor. Gerekirse aileni bile yok sayacaksın dediler. Hayata yeniden başlayacaksın dediler. Bende her ne olursa olsun her şeyi kabul ediyorum ve Müslüman olacağım dedim. Kendi kendime benim aradığımda buydu dedim. Müslüman olmam yolunda tanıdığım bir diş doktoru ablam bana çok yardımcı oldu. Bana gereken bütün işlevleri göstererek bu aşamaya geldim.Muayenehanesinde her gün küçük küçük sureler ve dini bilgiler okudum. Gerektiği zaman beni cami hocaları ile görüştürerek bilgiler almamda yardımcı oldu. Böylelikle bir hafta içerisinde Müslümanlığa geçme kararım tamamen kesinleşti. Bu kararı alırken ne anneme ne de bir yakınıma danışmadım. Gusül abdesti aldım ve şehadet getirmeye başladım. O gece kandil gecesiydi. Hiçbir şekilde o an anlatma ile olmaz, tamamen yaşamak gerekiyor. Ama çok zevkliydi. Namazlarımı kılıyorum. Ne yaptığımı tamamen bilmesem de vicdanen çok rahatım" şeklinde konuştu.
Aydın, İslamiyet'i seçtiği ilk günlerde içindeki duyguyu hiç kimsenin tahmin edemeyeceğini söyledi. Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok farklı bir ibadet idi benim için. İkinci gün ise tesettür altına girdim ve etrafıma baktığımda herkes bana bakıyor gibi bir duygu hissediyordum. Halbuki bende faklı bir şey yoktu. Bende kapalıydım. Çevremdeki insanların birçoğu da kapalıydı ama benim içimde başka bir duygu, başka bir varoluş vardı. Sokakta yürümüyor sanki uçuyordum. Ama ben bu ibadetle yetinmiyordum ve ablama daha fazla ibadet yapmak istediğimi söyledim ve o da bana seni bir yatılı Kur'an kursuna gönderelim dedi. Bende acaba yapabilir miyim dedim ve yine de kabul ettim. Benim endişem yatılı Kur'an kurslarında bildiğim kadarı ile küçük kız çocukları eğitim görüyordu. Ben ise 19 yaşındaydım ve yapabilir miyim endişesine kapılmıştım. Çünkü burada eğitim veren hocalarla hemen hemen aynı yaştaydım. Ablam da, 'Ben sana güveniyorum Rabia, sen yaparsın. Çünkü orada televizyon yok. Eğlenceli veya sportif bir hayat yok. Orada sadece Allah ve iman var. Sen başarırsın' dedi bana ve bende ablamın sözüyle de cesaretimi toplayarak başaracağım dedim. Kur'an kursuna yatılı olarak gittim ve orada bir buçuk yıl kalarak eğitim aldım. Oradaki hayat ise bambaşka bir hayat. Anlatılamaz sadece yaşanır. Ben bütün annelere muhakkak kız çocuklarını Kur'an kurslarına göndererek eğitim almalarına yardımcı olmalarını tavsiye ederim. Kur'an kursu bambaşka bir ibadet yeri. Bir camiye giderek namaz kılar çıkar gidersin. Fakat Kur'an kursları öyle değil. Kur'an kursları insanın kendi evi gibi. Kur'an kurslarında otur, ibadet et, Müslümanlık ile ilgili her türlü ibadetini yap. Günün 24 saatinin hemen hemen tamamında abdestlisin. Aileme gelince memleketime geri döndüğümde Hristiyan olarak çıkmış ve geriye Müslüman olarak geri dönmüştüm. Benim Müslüman olduğumu öğrenince beni karşılamaya gelen tüm yakınlarım yüzüme bile bakmadan terk edip gitti. 13 yıldır Türkiye'de, 4 yıldır ise Fethiye'de yaşıyorum."
"YERLEŞİK YABANCILARA KUR'AN ÖĞRETİYORUZ" Fethiye İlçe Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu da, bugüne kadar 50'nin üzerinde Kur'an kursu açtıklarını ve bine yakın kursiyerlerinin bulunduğunu kaydederek, "Kur'an kurslarında 2015-2016 eğitim öğretimin bittiği son gün de Allah'ın yolunda eğitim alan öğrencilerimizin bu derece bilgi alması bizleri oldukça memnun ediyor. Fethiye'de bu alanda yapmış olduğumuz çalışmaların sonucunu görmek bizi oldukça mutlu ediyor. Allah'ın dinine hizmet etmek, onun kitabını öğretmek daha güzel bir olay. 4 veya 5 yaşı ile 75 yaşına kadar öğrencilerimizin kursumuzda eğitim görmeleri apayrı bir durum. Sadece kurslarımızda bayan değil erkek öğrencilerimizde yer almakta. Bunun yanında ilçemizde yaşayan yerleşik yabancılarda kursumuzda eğitim alıyor. Moldova, İngiltere, Almanya ve Rusya vatandaşı kursiyerlerimizde kurslarımızda eğitim alıyor. Bu kurslarımızda Müslümanlıkla yeni tanışan, dinimiz hakkında bilgi sahibi olmak isteyen yerleşik yabancı vatandaşlarımıza güzel bir eğitim ve öğretim sezonu ile bilgi sahibi edindirdik. 2015-2016 eğitim öğretim yılında Fethiye'de 67 öğretici ile yaklaşık bine yakın kursiyerimize eğitim verdik. 50'nin üzerindeki Kur'an kursunda 4 yaşından 75 yaşındaki vatandaşlarımıza kadar hizmet ettik. Önümüzdeki yıllarda öğrencilerimize daha güzel mekanlarda dağa güzel eğiticilerle hizmet vermeye çalışacağız" diye konuştu.
MURAT YALÇIN
dikGAZETE.com