BURSA
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Utku Çopur, yüksek fruktozlu mısır şurubunun obezite ve pankreas kanserine etkisiyle ilgili dünyada farklı bilim insanlarının ayrı görüşlerinin olduğunu söyledi.
Türkiye'de de bu konuda iki farklı düşünce yapısının olduğunu belirten Çopur, "Yüksek fruktozlu mısır şurubunun pankreas kanseri ve obeziteyi tetiklediğini ve tetiklemediğini belirten iki grup var. Bu farklı bakış açıları, böyle bir çalışma yapmayı zorunlu hale getirdi. Bu doktora çalışması, yaklaşık 4 yıl sürdü." diye konuştu.
Farelere yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren şeftali suyu verildi
Doktora çalışmasının, bölümün öğrenci ve öğretim üyelerinin yanı sıra tıp ile veteriner fakültelerinin farklı bölümlerinden katılan öğretim üyelerinden oluşan 20 kişilik bir grupla yürütüldüğünü anlatan Çopur, şöyle devam etti:
"Obezite ve pankreas kanseri kısmıyla olmak üzere iki doktora çalışması ortaya çıktı. Çalışma, 124 deney hayvanı, kobay sıçan kullanılarak yürütüldü. Gıda sanayisi kesiminin de toplumun da böyle bir çalışmaya ihtiyacı vardı. Biz de bu ihtiyaca cevap verebilmek için bu grupla, bu çalışmayı yaptık. Bir sanayi kuruluşunda, yüksek fruktozlu mısır şurubu kullanarak, şeftali suyu ürettik. Bu şeftali suyunu bir de 'sakkaroz' dediğimiz toz şekerle ürettik. Bu deney hayvanlarının 'kontrol' olarak seçtiğimiz ve bunun dışındaki bir grubuna iki meyve suyunu da verip özgür iradeleriyle günlük tüketmelerini sağladık. Bu sıçanların her gün ağırlık, bel indeksi ölçümleri yapıldı. Kilo artışı incelendi. Yapılması gereken tüm analizler yapıldı. Yaklaşık 7 ay her gün araştırma ekibindeki arkadaşlar, hayvanlardaki ölçüm, kontrol ve yem tüketimleriyle ilgili ölçümleri yaptı."
Kanserojen ajan da yerleştirildi
Çopur, 7 ay sonra hayvanların pankreasına "DBMA" denilen bir kanserojen ajanın yerleştirildiğini ve bunların pankreas kanserindeki gelişimi ile diğer organlarla etkileşiminin 5 ay boyunca gözlendiğini aktardı.
Çalışmanın deney aşamasının bir yıl sürdüğünü dile getiren Çopur, şunları kaydetti:
"Çok uzun bir çalışma periyoduydu. Her biri ayrı ayrı emek ve özveriyi gerektiriyordu. Proje, Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) tarafından desteklendi ve sonuçlar elde edildi. Sonuçlar, uluslararası bir dergide yayınlandı. Elde ettiğimiz verilerin yayınlanan kısmı, obeziteyle ilgili. Pankreas kanseriyle ilgili kısmı henüz yayınlanmadı. Biyoistatistik hocalarının da istatistik analizleri yapmasının ardından istatistiksel olarak herhangi bir etkisinin olmadığı sonucuna varıldı. Obezite konusunda bir etkinin olmadığını söyleyebilirim ama pankreas kanseriyle olan ilişki, henüz yayınlanmadığı için herhangi bir şey söylemeyeyim. O da yayın aşamasına geldi, birkaç ay içinde yayınlanacaktır. Olumsuz bir şeyin olmadığını ön bilgi olarak söyleyebilirim."
"Meyve suyu tüketirken şüphe duymalı mıyız duymamalı mıyız?"
Obeziteye ilişkin doktora çalışmasının sahibi Gülşah Özcan Sinir de yüksek fruktozlu mısır şurubuyla ilgili medyada ve toplumda var olan bilgi kirliliğini önlemek amacıyla geniş bir ekip kurarak, bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Meyve suyunun sıklıkla tüketilen bir içecek olduğunu vurgulayan Sinir, "Bunu tüketirken şüphe duymalı mıyız duymamalı mıyız? İçinde yüksek fruktozlu mısır şurubunun olması, bize negatif bir şey katar mı, katmaz mı? Bu soruların cevabını bu çalışmayla vermek istedik. Şeftalili meyve suyunu seçtik ve 124 deney hayvanı, sıçana her gün şeftali nektarı vererek, bunların obezite ve sonraki adımda da pankreas kanseri oluşumu üzerine etkilerini inceledik." dedi.
Araştırmaya cerrahların bile katıldığını vurgulayan Sinir, "Cerrah hocalarımız, sıçanların ameliyatlarını yaptı. Sıçanların pankreasına kanserojen madde yerleştirip hayvanları çeşitli gruplar halinde sınıflandırarak, deneye devam ettik. Deney sonucunda, sıçanların istedikleri kadar meyve suyu tüketmelerinin herhangi bir obezite veya benzeri bir aşırı kilo artışı olarak vücutlarına yansımadığını gördük. Bu sonuçları insanlar için yorumladığımızda, günde 1-2 bardak meyve suyu tüketiminin obeziteye katkı sağlaması anlamında bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com