Nabi Avcı, bakanlıkta düzenlenen törenle Milli Eğitim Bakanlığı görevini 64. Hükümet’te Milli Savunma Bakanlığı görevinde bulunan İsmet Yılmaz’a devretti. Devir teslim töreninde konuşan Nabi Avcı, “Hayırlı uğurlu olsun. Sayın İsmet Yılmaz bugüne kadar devletin değişik kademelerinde şanla, şerefle, dirayetle, basiretle hizmet etmiş bir devlet adamı. Dolayısıyla böyle bir şahsiyete bakanlığımızı, maarifimizi devrederken gerçekten kıvanç içerisindeyim, huzur içerisindeyim. Ama şunu da söyleyeyim maarif camiasından ayrılmak da kolay değil. Çünkü bu aynı zamanda çocuklar, öğretmenler, veliler demek, onların hakkını, hukukunu, geleceğini en iyi bir şekilde gözetecek bir arkadaşımıza, kardeşimize, bir devlet adamımıza devrediyor olmanın rahatlığı içerisinde bunu söylüyorum. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Tüm vedalaşmalar, ayrılıklar hüzün dozu da taşır ama ben aynı zamanda liyakatla bu görevi yürütecek bir arkadaşımıza bu görevi devrediyor olmanın mutluluğu içerisindeyim. Milli Eğitim Bakanlığı kurumsal kimliği çok yüksek bir bakanlık. Dolayısıyla Sayın Bakanımızın liderliğinde maarif camiamız çok daha ileri düzeylere taşınacak. Şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
“SAYIN BAKANIMIZIN AÇTIĞI YOLDA VE İLERLEDİĞİ YOLDA MİLİM SAPMADAN GİDECEĞİZ”
65. Hükümet’te Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen İsmet Yılmaz ise, “Gerçekten Türkiye’nin en önemli bakanlıklarından birisi Milli Eğirim Bakanlığı, çünkü nesil yetiştiriyorsunuz. Nesil yetiştirmek, medeniyet inşa etmektir. Türkiye’nin medeniyet iddiası var. Bu iddianın gerçekleşeceği yer Milli Eğitim Bakanlığı. Sayın Bakanımızdan sonra bu görevi almanın sorumluluğu çok büyüktür. Dolayısıyla Sayın Bakanımızın açtığı yolda ve ilerlediği yolda milim sapmadan gideceğiz. Çünkü diyoruz ki bizim iki düşmanımız var. Birisi cehalet, birisi yoksulluk ama yoksulluğu da yenmenin yolu cehaleti yenmekten geçiyor, cehaleti yenmenin yolu da eğitimden geçiyor. Biz istiyoruz ki milletimiz eğitimli olsun; eğitimli olunca daha nitelikli ürünler üretilir, katma değeri yüksek ürünler üretilir. Bunlar üretilir, ihraç edilir ve insanımızı daha çok zengin kılarız, daha çok müreffeh kılarız, refah içinde kılarız. Çünkü istediğimiz şey şudur; evlatlarımız daha mutlu yaşasın, torunlarımız daha mutlu yaşasın; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım demekten herkes gurur duysun. Bu ülkenin yerli değerlerini taşımaktan dolayı kimse yüksünmesin, onu bir yük olarak görmesin, gururla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım desin. Bu kimliklerle mücehhez bir nesli inşallah evrensel değerlerle de bütünleştiren, özümleştiren bir nesil istiyoruz. İşte onun ilk adımı da Milli Eğitim'de atılıyor” şeklinde konuştu.
“BU MİLLETE LAYIK OLMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞACAĞIZ”
Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti: “Sayın Bakanım en son bu görevi sizden almaktan büyük bir şeref duyuyorum. Bundan dolayı da şahsınıza hizmetlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Şuna çok eminim, Türkiye’nin bugünü dünden çok daha iyi her alanda. Zor dönemden geçiyoruz ama bilin ki bu zor dönemler Türkiye’nin daha ileriye gitmesini, daha güçlü olmasını engellemek için adeta yedi düvelin bir şekilde maşaları kullanmasıyla oluyor. Ama hamdolsun bu millet en zor dönemde yedi düvele karşı baş etmesini bildi, bu zor dönemde de birlik ve beraberlik içerisinde yine onların bu dönemdeki maşalarını yenmesini, alt etmesini ve üstesinden gelmesini bilecektir. Bu millete layık olmak için gece gündüz çalışacağız.”
UĞUR KAN YÜKSEK ANKARA
dikGAZETE.com