İSTANBUL
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Başbakanımızın kaliteli bir eğitim için ikili eğitimi sonlandırma gibi talimatı var. 2019 yılı sonuna kadar 58 bin derslik gerekiyor. Bunun da en fazlası İstanbul'da. Şu anda 47 bin dersliğimiz inşa halinde. 11 bin dersliğe ihtiyacımız var. İşte belediye başkanımız gibi merkezi hükümetle yerel yönetimler, devlet-vatandaş iş birliği ile 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimi kaldıracağız." dedi.
Ümraniye Belediyesi tarafından yaptırılan Şehit Köksal Karmil İmam Hatip Ortaokulu ek binasının açılışı töreninde konuşan Yılmaz, eğitime yapılan katkının önemini vurgulayarak, belediye başkanı Hasan Can'a teşekkür etti.
AK Parti hükümetleri döneminde eğitimde yapılan hizmetlere değinen Yılmaz, şöyle konuştu:
"Türkiye'de 284 bin, İstanbul'da 70 binin üzerinde derslik inşa ettik. Türkiye'de 60 milyarın, İstanbul'da ise 6 milyarın üzerinde yatırım yaptık. Derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 36'dan 24'e düştü, İstanbul'da ise ise 56'dan 32'ye düştü.
Makul olan 30'un altına çekmek. Başbakanımızın kaliteli bir eğitim için ikili eğitimi sonlandırma gibi talimatı var. 2019 yılı sonuna kadar 58 bin derslik gerekiyor. Bunun da en fazlası İstanbul'da.
Şu anda 47 bin dersliğimiz inşa halinde. 11 bin dersliğe ihtiyacımız var. İşte belediye başkanımız gibi merkezi hükümetle yerel yönetimler, devlet-vatandaş iş birliği ile 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimi kaldıracağız, evlatlarımıza daha kaliteli bir eğitim verelim diye."
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin eğitimde her alanda Avrupa'nın ilerisinde bulunduğunu, yalnıza okul öncesi eğitimde Avrupa'nın gerisinde olduğunu dile getirdi.
Okul öncesi eğitimle ilgili istatistiki bilgiler veren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orta yaşın üzerindekilere soruyorum: Okul öncesi eğitimini bitiren var mı? Yok. Şimdi evlatlarınızdan, torunlarınızdan herkes okul öncesi eğitime gidiyor. Bizim ulaşamadığımız eğitimi evlatlarımıza, torunlarımıza veriyoruz. Biz geldiğimizde Avrupa'nın çok çok gerisindeydik, doğru dürüst istatistiğimiz bile yoktu. Ancak her 100 öğrencimizden 10'u okul öncesi eğitime giderken geçen yıl 5 yaşta okul öncesi eğitime gidenlerin oranı yüzde 74 oldu.
Hakkari'de okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 90, Diyarbakır'da yüzde 95, Erzincan'da yüzde 99. MEB'in strateji belgesinde ve Avrupa Birliği'nin 2020 eğitim hedeflerinde var. İnşallah 2019'da 5 yaş için yüzde 90'ı yakalayacağız. Okul öncesi eğitimi de telafi ettiğimizde hiç şüpheniz olmasın Avrupa'nın çok çok önünde olacağız."
"Müfredatımızı güncelleyeceğiz"
Eğitimin nihai çıktısının milli gelir olduğunu vurgulayan Yılmaz, bir insanın gelirini artırmak ve ülkesine daha fazla katkıda bulunmak için okuduğunu kaydetti.
Türkiye'nin beşeri sermayesini güç olarak dönüştürmeyi başardığını aktaran Yılmaz, "2002'de Türkiye milli gelirde İsveç'in, İsviçre'nin, Hollanda'nın gerisindeydi. Şimdi İsveç'in, İsviçre'nin ve Hollanda'nın ilerisinde.
Peki Türkiye altın mı buldu, petrol mü buldu, doğal gaz mı buldu? Türkiye beşeri sermayeyi kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabildi. Bunu da eğitimle başardı.
Bunda başarı öğretmenlerimizin. Bulunduğumuz yeri kabul etmiyoruz. Herkesin işi olsun, aşı olsun, evi, barkı olsun istiyoruz. Dünyanın en büyük 10 ülkesinden birisi olalım diyoruz. Zaten milli gelir açısından G-20 üyesi ülkeler arasındayız.
Satın alma gücü açısından dünyada 13. ülkeyiz. Gerçek refahı satın alma gücü gösterir. Daha kaliteli bir eğitimi evlatlarımıza verdiğimiz zaman hedeflerimize ulaşırız. Bunun için de ikili eğitimi kaldıracağız, müfredatımızı güncelleyeceğiz ve evlatlarımıza bir yabancı dili ana dillerini nasıl konuşuyorlarsa öyle öğreteceğiz." dedi.
Bu yıl başlatılan ek ders, İngilizce eğitimin ders sayısının artırılması gibi uygulamalara değinen Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Başbakanımızın talimatıyla 81 ilde 800'e yakın okulda 100 binin üzerinde ortaokul 1. sınıf öğrencimize haftada 15 saat İngilizce eğitimi vermeye başladık. Bir yıl sonra bu projenin çıktılarını göreceğiz.
Pilot uygulamanın başarısını gördükten sonra diğer illere de yaygınlaştıracağız. Yeni başlattığımız bir uygulama daha var. 3. ve 4. sınıfta olan evlatlarımız herhangi bir nedenle Türkçe'de veya matematikte bir eksikliği varsa akranlarından geri kalmasın diye ilave ders yetiştirme kursları vereceğiz.
Yine üstün zekalı ve yetenekli çocuklara yönelik olarak bir ortaokul ve lise açtık. Bu sistem yerli yerine oturduğu zaman Türkiye'nin diğer yerlerine de yayacağız.
Meslek eğitiminde büyük ilerleme var. Şu andaki oran yüzde 42 ve Avrupa'daki oranlara yakın. Özel okulları destekliyoruz.
Biz gelirken özel okullara giden öğrenci sayısı 200 bin iken şimdi 1 milyon 300 bin. Nitelikli eğitime ve bilgiye sahip olmadan tam bağımsız olunmaz. Nitelikli bilgiyi ürüne çevirecek bilim adamına sahip olmadan
Afrin operasyonu gibi operasyonlar yapamazsın. Yani kendi helikopterin, mühimmatın, İHA'ların olmasaydı bugün bu operasyonu yapıp da bu derece başarılı olabilmek mümkün değildi."