ANKARA
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, halk oylaması sürecinde sona doğru yaklaşılırken siyaset borsasında bütün oyunların MHP üzerinden kurulduğunu, bütün hesapların MHP üzerinden yapıldığını savundu.
"16 Nisan'da ortaya çıkacak muhtemel bir olumsuz sonucu şimdiden MHP'ye fatura etmek isteyenler ile MHP'nin elde edeceği karı en aza indirmeye ve beklenti satın almaya çalışan politika brokerları piyasada iş başındadır." değerlendirmesini yapan Yalçın, kamuoyu araştırma şirketi adı altında algı yönetimi hizmeti veren bazı kuruluşlarca da desteklenen bu politika simsarlarının, MHP'nin milletin geleceğine yönelik "evet" yatırımından elde edeceği yüksek kara göz diktiklerini ifade etti. Yalçın, şunları kaydetti:
"Söz konusu çıkar çevreleri referandum için 'evet' kampanyasının MHP ile birlikte yapılmasını AKP açısından handikap olarak göstermeye çalışmaktadır. Bu çevrelerin, anayasa değişikliği konusundaki MHP-AKP mutabakatını Kürt kökenli seçmenin oylarını 'evet' istikametine yöneltmek açısından mahzurlu gösterme çabaları, bir taşla iki kuş vurmayı amaçlamaktadır. Birincisi, MHP’nin kazançlarını ve milletimize kazandırdıklarını silmek, ikincisi ise 16 Nisan'ın muhtemel başarısını sadece iktidara mal etmek. Referandumda 'evet' çıkarsa ve Kürt kökenli seçmenlerimizde de referandum için 'evet' yönünde bir temayül ağır basar ise bu MHP’nin performans hanesine kaydedilmeyecek, eğer 16 Nisan’da bir yol kazası olur ve 'hayır' oyları fazla çıkarsa bunun faturası MHP’ye ödetilecektir."
"Tamamen hilafı hakikat"
Yalçın, MHP'nin anayasa değişikliği konusunda AK Parti ile birlikte hareket etmesinden ve halk oylaması için iki partinin ortak bir dil kullanmasından Kürt kökenli seçmenin rahatsız olacağına dair öngörü ve iddiaların tamamen hilafı hakikat olduğunu belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa değişikliği sürecinde başat rol üstlendiğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
"MHP'nin, aksayan, topallayan devlet yönetimine ortopedik bir hal çaresi bulunması, 15 Temmuz'dan sonra giderek büyüyen sistem yarasına dikiş atılması için yazdığı mümkün olan en sıhhatli formül, AKP iktidarı tarafından kabul görmüştür. AKP-MHP çalışmasıyla ortaya çıkan nihai tedavi yöntemi yasalaştıktan sonra geriye ameliyatın başlaması kalmıştır. Hastalıklı sistemi ameliyat masasına yatırmak için de son kararı verecek olan millettir. Çünkü Türk milleti devletin asıl sahibi, onu yönetenlerse hadimidir."
- "Sezar'ın hakkı Sezar'a, MHP'nin hakkı da MHP'ye teslim edilmelidir"
Anayasa değişikliğinin AK Parti veya MHP’nin değil, doğrudan milletin mukadderatını, devletin bekasını, birlik ve bütünlüğünü ilgilendiren bir husus olduğunu belirten Yalçın, "Bu konuda MHP’den daha hassas parti bulunmadığına göre, partimiz aleyhindeki analizlerin isabetsizliği de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır." ifadesini kullandı.
Meseleye buradan bakıldığında Bahçeli'nin neden ortaya anayasa değişikliği ve yeni bir yönetim modeli tartışması attığının daha iyi anlaşılacağını kaydeden Yalçın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Uzaktaki bir manzaraya yakını gösteren hipermetrop gözlüğüyle bakılamayacağı gibi, Türkiye'nin güçlü bir hükümet sistemine geçmesi yolunda MHP'nin oynadığı yapıcı rol de sadece siyasi dinamikler ve hesapların penceresinden görülemez. Ayrıca her seçimin, her referandumun kendi dinamiği vardır. Anayasa değişikliği süreci ve 16 Nisan’ın muhtemel sonuçları da kendi şartlarında ve objektif olarak değerlendirilmeli, Sezar'ın hakkı Sezar'a, MHP'nin hakkı da MHP'ye teslim edilmelidir. Millet, iradesine ipotek koymaya çalışanlara 16 Nisan'da zaten gereken cevabı verecek, küçük pozisyonlar peşinde koşanların eline büyük resmi tutuşturacaktır."
Muhabir: Esin Işık
dikGAZETE.com