TBMM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Fikir ve düşünce ufkumuzun parlayan yıldızı olan merhum Ziya Gökalp, milli kültürü kuvvetli medeniyetçe zayıf milletlerin, medeniyetçe kuvvetli fakat milli kültürce zayıf milletleri siyasi mücadelede her zaman yendiğine dair misaller vermişti." diye konuştu.
Milli kültürün anlatım ve aktarım mekanizmaları arasında sinemanın kayda değer bir rolü olduğuna inandığını ifade eden Bahçeli, milli sinemanın en önemli görevinin, Türk milletinin öz değerlerini yakalamak ve beyaz perdeden bu değerleri yansıtmak olduğunu söyledi.
Bahçeli, sinema sektöründe yaşanan sorunların çözümü hususunda atılacak her adıma, yapılacak her iyi niyetli girişime destek vereceklerini belirtti.
Demokrasilerde her siyasi düşüncenin, her siyasal partinin az ya da çok, büyük veya küçük bir karşılığı olduğunu kaydeden Bahçeli, siyasi partilerin demokrasi hayatının vazgeçilmez kurumları olduğunu vurguladı.
Her siyasal hareketin, üzerinde şekillendiği aynı topluma dayanmasına ve aynı sorunlara bakmasına rağmen teşhiste, tedavide ve teklif ettiği çözüm yollarında ayrıldığına işaret eden Bahçeli, bu ayrılıkların, siyasetin doğasında olduğunu, bu farklılıkların saygın ve demokratik bir sonuç olduğunu dile getirdi.
"Vicdanımız ipotekli değildir"
"Birileri gibi vicdanımız ipotekli değildir." diyen Bahçeli, "Birileri gibi irademiz tutsak düşmemiştir.
Biz Milliyetçi Hareket'iz, biz Cumhur İttifakı'yız, biz ya istiklal ya ölüm diyen bir kahramanlığın varisleriyiz.
Huzur isteyen milletimizle tek yüreğiz. Refah ve bolluk isteyen boynu büküklerle aynı yolun yolcusuyuz.
Hayattan nasibini alamamış gariplerin, el çizgileri nasırla örtülmüş biçarelerin, ağlamaktan göz pınarları derinleşmiş mağdurların, zorluklar karşısında bakışlarının feri silinmiş mazlumların hem davacısıyız, hem de dağ gibi arkalarındayız.
Siyaseti sanal korkulara tahvil etmek isteyen pişkin zihniyetler, pireyi deve yapan palavracılar, bir kaşık suda fırtına koparan pervasızlar akıllarından çıkarmasınlar ki, hak edene fırlatılacak taşlar cebimizdedir, hesapsız uçanlar, istismar dallarına yüzsüzce konanlar bedel ödemeyi muhakkak surette göze almalıdırlar." dedi.
Bahçeli şöyle devam etti:
"Bu nedenle zillet ittifakıyla ayrıyız, gayrıyız, uzağız. Çünkü yalancı değiliz, çünkü inkarcı değiliz, çünkü gece başka, gündüz başka değiliz.
Şirazlı Sadi'den esinlenerek ifade etmek isterim ki, kendi ayıplarının hamalı olanlar, başkalarının kusurlarıyla uğraşıyor.
Bunu yaparken çok tehlikeli bir dile tevessül ediyorlar. Yanlışı ve yalanı savunacak kadar cahil olanlardan, doğruyu ve doğruluğu göremeyecek kadar kör olanlardan, iyiliği ve iyi niyeti inkar edecek kadar nankör olanlardan Rabbim cümlemizi korusun ve böylelerini milletimizden her daim uzak tutsun.
İstanbul Sözleşmesi'nin çarpıtılması, İstanbul Kanalı'nı hedef alan bayağı saldırılar ve Katarlı öğrencilerin sınavsız tıp fakültesi okuyacakları ile ilgili yalan dozu yüksek kara kampanyalar Türkiye'yi zor duruma sokmaya yönelik taktik adımlardır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com