İstanbul
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu, Süper Lig ve 1. Lig'de hakem klasmanlarının yeniden belirlenmesinin bir operasyon veya temizlik olmadığını, yaklaşık 4 aylık çalışılan bir projenin uygulandığını söyledi.
Gündoğdu, klasmanların yeniden belirlenmesi ve kalan haftalarda Cüneyt Çakır ile Fırat Aydınus'un da aralarında bulunduğu çok sayıda tecrübeli hakeme görev verilmeyeceğinin açıklanmasının ardından oluşan tartışmalarla ilgili yayıncı kuruluş beIN Sports’a değerlendirmelerde bulundu.
Belirledikleri klasmanları açıklayalı henüz 48 saat olmadığını belirten Gündoğdu, "Bu sürede kamuoyunda bununla ilgili çok sayıda söylem oldu. Aldığımız kararla ilgili 'operasyon' veya 'temizlik' gibi kelimelerle ilgili değerlendirme yapılmasını kabul etmiyorum. MHK olarak yaptığımız çalışmayı, Türk hakemliğinin geleceği için bir süredir çalışılan projenin birinci etabı olarak tanımlıyoruz. Buna böyle bakılmasını rica ediyorum. Hakemlerimiz, kurumumuz çok fazla yıpratılıyor ve bu futbol ile hakemliğe fayda sağlamıyor." diye konuştu.
Ligin 11. haftasında Serdar Tatlı'nın ayrılmasından sonra göreve geldiğini hatırlatan Ferhat Gündoğdu, şunları kaydetti:
"Yıllardır konuşulan Türk futbol hakemlerinin ihtiyacı olan değişim sürecinin başlangıç sinyalleri verilmişti. Değişimi gerçekleştirmek için proje planlamak gerekiyordu. Bir plan ve program yaptık. Başlangıçta yönetime sunarak onayımızı aldık. Dört ay boyunca herkese bir süre tanıdım. Bu 4 aylık süre boyunca hakem ve gözlemci arkadaşlarımı çok ince bir çalışmayla gözlemledik. Sonuçta 8 Mart günü bu kararı uygulamaya geçtik. Bu bir klasman belirleme. Futbolda klasman belirleme her yıl yapılır. Alışık olmadığımız konu klasmanlar bir sezon başında bir de devre arasında belirlenir. Benden önceki MHK döneminde iki dönem yapılan klasman belirleme 4 döneme çıkarıldı. Ben geldiğimde bu yürürlükteydi. Bunun amacını sorduğumda performansı düşük olan hakemler ve gözlemciler için yıl sonuna kadar devam etmeme ve performansı artırmak için böyle bir uygulamaya gidildiği söylendi. O zaman için gerekliliğini ve önemini anlamamıştım. Geldiğim noktada bu kararın ne kadar isabetli olduğunu gördüm."
"İsimleri yıpranmış, Türk futbol hakemliğini güven kaybına uğratma aşamasına gelmiş isimler"
Ferhat Gündoğdu, klasman dışında kalan hakemleri belli kriterlere göre belirlediklerini ve bunu 3 kategoride yaptıklarını dile getirdi.
MHK talimatında klasmanları belirleme kriterleri olduğunu aktaran başkan Gündoğdu, "Talimat, MHK'ye bu kriterlerden tamamını veya bir kısmını seçme hakkı verir. Orada bir algoritma var. Gözlemci notu, maç sayısı, maçların ağırlık derecesi gibi kriterlerle algoritma sıralar. Bu sıralamaya göre talimatın cevaz verdiği yüzde 20'lik bölüm bir alt klasmana indirilir. Yıl içinde iki defa ayrıca yapma şansıyla bir tarih belirlersiniz, o tarihte bir liste alırsınız ve o listenin en altındaki arkadaşlarımız otomatik olarak klasman düşer. Bu isimlerin içinde oraya girmeyen arkadaşlarımız var." ifadelerini kullandı.
MHK Başkanı, bazı hakemlerin performansları iyi olmasına rağmen klasman düşürüldüğünü aktararak, şöyle devam etti:
"Klasman belirlemede 3 kategoride arkadaşımız var. Birinci kategorideki arkadaşlarımız performansta üst sırada yer alan ancak hakemliğinin son senelerine gelmiş, isimleri önemli derecede yıpranmış, kendi ile Türk futbol hakemliğini güven kaybına uğratma aşamasına gelmiş isimler. Bu doğrudan onların elinde olan bir konu değil. Her yıl 30-40 maça çıkınca ister istemez yıpranıyorsunuz. Bu arkadaşlarımız da zaman içine çok fazla yıprandı. Yaptığımız 4 aylık çalışmanın özellikle son 2 aylık döneminde bir takım gözlemler yaptık. Eğitimlerimiz, seminerlerimiz, saha içi ve dışı davranışlar, sınavlarımız, VAR kayıtları gibi etkenlerle bir rapor hazırlandı."
"Hiçbirinin suç örgütleriyle veya illegal işlerle ilgisi yok"
Ferhat Gündoğdu, klasman düşürülen hakemlerin suç örgütleri veya illegal işlerle ilgisi olmadığını kaydetti.
Kamuoyundaki bazı iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildiren Gündoğdu, "Klasman düşürülen veya görevdeki arkadaşlarımızın, adını anmak bile istemeyeceğim suç örgütleriyle veya illegal işlerle ilişkilendirilmesinden son derece rahatsızım. Bu arkadaşlarımın hiçbirinin bu konularla ilgisi olmamıştır." diye konuştu.
Ligin bitimine 10 maç kala böyle bir uygulama yapmalarının eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Gündoğdu, şunları ifade etti:
"Yılların yıpranmışlığıyla bazı arkadaşlarımız maalesef bilerek ya da bilmeyerek kurumun üzerinde davranışlar içinde olmaya başladı. Bir toplum içinde yaşıyoruz, rol modellerimiz var. Bu rol model arkadaşlarımızın konumlarından dolayı kendileri için çok normal olan, bulundukları statülerin kendilerine verdiği rahatlık ve ayrıcalıktan hakemlik sisteminin olumsuz etkilendiğini tespitini yaptık. Düşüncesinde ve davranışlarında hür olmayan bir hakem doğru karar veremez. Hakemlerden beklenen rahat ve hür iradeyle karar vermeleridir. Bu etkileşimin kuruma zarar verdiği, kurumu yıprattığına kesin kanaat getirdikten sonra 10 haftayı beklememeye karar verdik. Türk futbolunun 1 gün bile beklemeye tahammülü yok. Her hafta aldığımız eleştiriler, Türk hakemliği üzerinden yapılan değerlendirmeler sadece bize değil Türk futboluna zarar veriyor. Biz de bunun bir parçası olmaktan çok işi sistemsel olarak çözmek, kurumun ve sistemin önünü açmak için tıkanıklığa sebep olan kişilerle uygun bir şekilde yollarımızı ayırmayı tercih ettik. Birinci kategorideki arkadaşlarımızla ilgili bu sebepten dolayı performansları yukarıda olsa bile bir tercih yapmak zorundaydık. Bu tercih kişiler değil sistemdi. Sistemin ve toplumun faydası daha önemliydi."
Diğer kategorideki hakemlerin performanslarının yeterli olmadığını vurgulayan Gündoğdu, "İkinci ve üçüncü kategorideki arkadaşlarımızın bir kısmı bulundukları liglerin yeterliliklerine maalesef kendilerine tanınan süre içinde karşılık veremedi. Ne yapıyorsak Türk futbolu ve hakemliği için yapıyoruz. Verdiğimiz karar bir gün bile beklemeye tahammülü yoktu. Bu karar 8 Mart günü verilmedi. Son 1,5 aydır adım adım Sayın Federasyon Başkanıma rapor verdim. 8 Mart'ta listeyi yayınlayacağımızın kararını vermiştik. Bu son 1,5 aylık çalışmanın geldiği noktaydı. Bütün her şeyden emin olmamız gerekiyordu. Bir karar verirken vicdanımızın da tam olarak rahat olması lazım. Kamuoyunda kasıtlı bir hareket düşüncesi varsa, bencilce bir hareket olduğu düşünülüyorsa yanlış. Böyle olsa devre arasında bunu çok rahat yapabilirdim. Göreve geldikten sonraki 2 aylık süre yeterli değildi ve şans vermek istiyordum. Arkadaşlarımıza zaman zaman küçük mesajlarla bu uyarıları verdim ama karşılık alamadım. Herhangi bir düzelme olmadığı için bu kararı aldık." şeklinde görüş belirtti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com