Mevsimlik tarım işçilerinin Giresun’daki konaklama alanlarından biri olan Tirebolu’da 600’ü aşkın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen tarım işçileri kalıyor.
Bir çok konaklama alanlarında olduğu gibi duş ve tuvalet sıkıntısı burada da yaşanıyor. 45 kişilik yapılan konaklama alanında kalan 600’ü aşkın işçiye 3 tane duş bir o kadar da tuvalet düşüyor.
Yaz boyunca tarım ürünlerinin hasadını yaparak geçim kaynaklarını sağlayan mevsimlik tarım işçileri barınma, beslenme, sağlık sıkıntıları gibi bir çok sorunların yanı sıra verdikleri emeklerinin karşılıklarını alamamaktan yakınıyorlar.
Önce şeker pancarı çapası, ardından kayısı hasadı, oradan çıkıp Karadeniz’de fındık toplayarak geçim kaynaklarını sağlayan mevsimlik tarım işçileri gittikleri her bölgede zor şartlarda yaşamlarını sürüyorlar.
Giresun’un Tirebolu ilçesinde Valilik tarafından inşa edilen 45 kişilik barınma evlerine sığmayan 600’ü aşkın kişinin çoğu çadır hayatı yaşıyor. En acısı da ailesiyle birlikte gelmek zorunda kalan çocuklar ve kadınlar.
Kadınlar sabah fındık toplamaya gitmeden önce başlıyorlar işe koyulmaya. Çocuklar ise geride bırakılan ya çamaşır yıkıyorlar, ya da bulaşık. Çoğu zaman ise akşam ailelerinin dönme saatine kadar aç kalabiliyorlar.
Çoğunluğunu, Şırnak, Adıyaman, Mardin, Urfa gibi illerden kilometrelerce yoldan gelip, şehrin kenarında beklemeye koyulan işçilerin evlerine boş dönmemek için bahçeye girmeleri ve kazanabildikleri neyse ona razı olarak çalışmaları gerekiyor.
DAYIBAŞI FINDIK İŞÇİSİNİN AYLIK KAZANCININ 30 KATINI KAZANIYOR
Şırnak’tan Giresun’a 300 işçiyle gelen Dayıbaşı Ömer Küçük’ün kazancının ise çalışan işçilerden daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Küçük “Fındıkta çalışmak için 300 kişi getirdim. Her kişi çalıştığı bir gün için 3 ila 5 TL arasında dayıbaşına para veriyor. Kendisi ise günlük 55 lira kazanıyor. 300 kişi birer gün çalışmış olsa 5 TL’den dayıbaşı günde bin 500 TL kazanırken, işçiler ise günlük 55 TL kazanmış oluyor. İşçilerimizin çoğu kendi işleri olmadığı için yaz boyunca bizimle çalışıyorlar. Bu sene 300 kişiyle geldim fakat geçen yılki kadar fındık olmadığından iş bulmak zor oluyor” dedi.
Günlük yevmiye üzerinden çalıştığını belirten Mehmet Aşan ise “Geldik ama iş bulabilecek miyim bilemiyorum. Çalışabilirsem ailemiz için harcayacağım. Memleketimizde iş olmadığı için buraya geldim. Zor koşullardayız ancak katlanmak zorundayız. Yaşadığımız ortam görüldüğü gibi. Bizim tek derdimiz ise ekmek parası” ifadelerini kullandı.
Çadır hayatı yaşadıklarını belirten fındık işçisi Resul Akar da “Kilometrelerce yol geliyoruz buraya kadar fındık toplayıp çocuk okutalım, kışımızı çıkartalım, oğlumuzu evlendirelim diye. Ama her zaman hesapladığımız gibi olmuyor her şey. Bazen buraya kadar gelirsin hasta düşersin çalışamazsın bazen de iş bulamazsın. Valilik tarafından burada bir konaklama yerleri yapılmış. Ancak 600 kişinin sığması mümkün değil. Çoğu dışarıda çadırlarda kalıyor. 600 kişiye 3 tuvalet yapılmış. Yağmur yağdığında derme çatma çadırlar ise ne kadar koruduğu ortada.Yağmurlu hava tam bir çileye dönüşüyor” diye konuştu.
dikGAZETE