?>

Mevcut bilimsel veriler kahvaltıyı yasaklamıyor

ABD'de yaşayan Türk cerrah Dr. Mehmet Öz'ün kahvaltıya ilişkin açıklamaları, kahvaltının gerçekten gereksiz olup olmadığı yönünde bir tartışma başlatırken, Türkiye'deki uzmanlar bilimsel verilerde bunun bir karşılığının bulunmadığına dikkati çekti.

Gündem - 5 yıl önce

İSTANBUL

Türkiye'de yıllarca uzmanlar kahvaltının günün en önemli öğünü olduğu yönünde açıklamalarda bulunurken, Dr. Mehmet Öz'ün bu konuda karşıt görüş bildirmesi, bu alanda uzun yıllardır çalışan uzmanlar arasında tartışma yarattı.

Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut bilimsel veriler ışığında kahvaltı için "yasaklanmalı" ya da "gereksiz" denilemeyeceğini kaydetti. Kahvaltının gerekli olup olmamasından ziyade, ne zaman yapılacağının tartışılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, metabolizmanın "öğünler arasındaki açlık süresinden" etkilendiğini vurguladı.

Metabolizma hızını tek belirleyen faktörün de açlık süresi olmadığını dile getiren Yıldız, günlük toplam alınan enerji miktarından diyetin içeriğine, gece ne kadar uyunduğu ve stres düzeyinden hangi yemeğin ne hızda yendiğine kadar birçok faktörün bunda etkili olduğuna işaret etti.

Rafine şeker ve beyaz ekmek içeren bir kahvaltı, obezite ve ilişkili hastalık riskini artırırken, protein ağırlıklı bir kahvaltının, iştah kontrolü ve tokluk hissi üzerinde olumlu etki gösterdiğini belirten Prof. Dr. Yıldız, şöyle konuştu:

"Sabah kalktığınızda karnınız acıkmış olmasına rağmen kahvaltıyı atlarsanız, özellikle erken dönemlerde huzursuzluk, sinirlilik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü belirtileri ortaya çıkabilir. Birçok kişide haftalar içinde vücudun adaptasyonu ile bu yakınmalar kaybolsa da bazı kişilerde uzun süre devam edebilir.

Kahvaltıyı sabah hangi saatte yaptığınız ve kahvaltıda ne yediğiniz, gün içinde iştah kontrolünü, tatlı krizlerini, doygunluk hissini ve atıştırma alışkanlığını etkiler. 2019 yılında yayımlanan iki büyük meta-analiz makalesi, kahvaltıyı atlamanın obezite ve kalp hastalığı riski üzerinde etkisini değerlendirmiştir.

Bugüne kadar yapılmış 45 çalışmanın sonuçlarını toplu olarak analiz eden ilk makale, sabah çoğunlukla kahvaltı yapmayan kişilerde obezite riskinin yüzde 50'ye varan oranda arttığını göstermiştir.

İkinci makalede, 280 binden fazla kişinin dahil edildiği sekiz çalışmanın toplu analizi kahvaltının atlanmasının kalp hastalığı riskini yüzde 24 artırdığını göstermiştir."

Kahvaltı yapmayanlarda abur cubur tüketimi daha fazla

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın da kahvaltı içeren diyetlerle içermeyen diyetlerin kilo verdirici özelliklerinin birbirine benzediğini söyledi. Kahvaltı yapmanın olumsuz etkisi olduğunu gösteren bilimsel bir çalışma bulunmadığının altını çizen Aydın, kahvaltı yapmamanın ise olumsuz etkilerini gösteren bazı çalışmalar bulunduğunu aktardı.

Bu çalışmaların, kahvaltı yapmayan kişilerin daha çok açlık hissederek daha fazla abur cubur atıştırdıklarını gösterdiğine değinen Prof. Dr. Aydın, "Sürekli abur cubur atıştırma modunda, sağlıksız besinlere yönelmeye başlıyorsunuz. Kahvaltı yapmayan kişilerde obezitenin daha fazla olduğunu, diyabet, kalp hastalıklarına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar var." dedi.

Prof. Dr. Aydın, vücudun uzun süre aç kalması halinde ilk 8 saatte glikojen depolarını kullandığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"8. saatten sonra bu tükenir, bunun ardından kişi yağ deposunun kullanımına başlar, bu da sizin kilo vermenizi sağlar, diye bir mantık var. Fakat bunlar kısa sürede vücudun adaptasyonunu tekrar sağladığı düzenler. Kısa dönemde olumlu etki etmişsiniz gibi olur, ama vücut kendini hemen adapte eder.

Bunun neticesinde hem kilo veremezsiniz hem de bunu idame ettirmeniz zor hale gelir. Çünkü vücut ondan kaçacak yollar bulmaya başlar.

Sizi daha fazla yemeye, kaçamak yapmaya itecek bir düzene getirir. Uzun süre aç kaldığı zaman vücutta enerji eksikliği ortaya çıkar. Bu da vücudu strese sokmak demektir.

Stres nedeniyle vücutta adrenalin, kortizon artar. Sinirlilik, el titremesi gibi tepkiler açığa çıkar."

Kaynak: AA . dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Türk müteahhit şirketi Polimeks, Rusya'da farklı projelere de imza atmayı planlıyor

2020-01-16 08:09 - Özel Haber

Misafirlerinin başını döndüren 'ters ev'ler yaygınlaşıyor

2020-01-14 14:37 - Çevre-Hayat

2019'da Rusya'da AvtoVAZ'ın satışları yüzde 1 arttı

2020-01-14 06:34 - Özel Haber

Kamuda branşının en büyüklerinden olan Üroloji-Üroonkoloji Merkezi şifa dağıtıyor

2020-01-11 14:57 - Sağlık

Aksa Jeneratör yönetiminde yeni dönem

2020-01-10 19:28 - Ekonomi

Irak Başbakanı Abdulmehdi: ABD'ye karşı düşmanlığımız yok

2020-01-11 19:57 - Dünya

Yeşilçam'ın emektarlarından Demirağ vefatının 33'üncü yılında anılıyor

2020-01-13 23:57 - Gündem

Hafter milislerinin yerinden ettiği Libyalılar evlerine dönmeyi bekliyor

2020-01-09 16:37 - Dünya

Umman Sultanı Kabus bin Said, 79 yaşında hayatını kaybetti

2020-01-11 07:22 - Dünya

Hafter Libya'da ateşkes anlaşmasını neden imzalamadı?

2020-01-15 14:57 - Dünya

İlgili Haberler

Alevilik ve Bektaşilik Ansiklopedisi ile bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi hedefleniyor

14:32 - Gündem

"Yenidoğan çetesi" sanıklarının mal varlıklarına tedbir konuldu

14:22 - Gündem

Yeni asgari ücretin tespiti için ilk toplantı 10 Aralık'ta yapılacak

14:17 - Gündem

İstanbul'da yoğun trafikte araçlarıyla kaldırımda ilerleyen sürücüler kamerada

13:57 - Gündem

Umman Sultanı Bin Tarık, Anıtkabir'i ziyaret etti

13:48 - Gündem

Günün Manşetleri

Alevilik ve Bektaşilik Ansiklopedisi ile bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi hedefleniyor

14:32 - Gündem

Rusya ve Kuzey Kore Savunma Bakanları askeri işbirliğini görüştü

14:27 - Dünya

"Yenidoğan çetesi" sanıklarının mal varlıklarına tedbir konuldu

14:22 - Gündem

Yeni asgari ücretin tespiti için ilk toplantı 10 Aralık'ta yapılacak

14:17 - Gündem

Türkiye, turizmde sürdürülebilirlik ve teknolojiyle öne çıkıyor

14:12 - Ekonomi