İSTANBUL - Mücahit Türetken
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, son dönemde sel felaketlerine yol açan şiddetli yağış ve hava değişimleriyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yüzyılda, sanayideki gelişmelere bağlı fosil yakıtlarının kullanımının arttığını, bunun da atmosferi kirleterek ekolojik dengeyi bozduğunu anlatan Toros, atmosfere aşırı miktarda kirletici salındığını dile getirdi.
Toros, sadece karbondioksit miktarının yüzde 25 arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunun dışında metan gibi diğer sera gazlarında da artış oldu. Yeryüzü sıcaklığında son yüzyılda 1 derecelik sıcaklık artışı söz konusu. Bu bir derecelik artışın olumsuz etkisini örneklendirecek olursak 36,5 derece olan insan vücut sıcaklığı bir derecelik artışla 37,5 dereceye çıktığı zaman sağlık açısından konfor düşüşü oluyor. Atmosferdeki küresel sıcaklık artışı da dünya ikliminde değişikliklere yol açıyor. Örneğin mevsimlerde kaymalar, yağış ve sıcaklık gibi meteorolojik hadiselerde uç değerlerin sıklığında ve miktarında artışlar yaşanıyor. Örneğin haftalarca sürede yağacak yağış çok kısa sürede yağabiliyor."
"Fazla su vermek kaynaklarınızı azaltır"Prof. Dr. Hüseyin Toros, teknoloji ile doğal afetlerin etkisinin azaltılabileceğini, bunun için de iklim bilgisinin değerlendirilerek uygun altyapıların oluşturulması gerektiğini söyledi.
Dünya kaynaklarının hor kullanılmaya devam edilmesi ve atmosferin de kirletilmesi durumunda 2050-2100 yılları arasında sıcaklık artışının 3-4 dereceyi bulabileceğine dikkati çeken Toros, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Atmosferdeki dengeyi bozan etkenler ortadan kaldırılmazsa daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Yapılan çalışmalar dünya ile birlikte ülkemizde de bu sıcaklıklardaki artışın devam edeceğini gösteriyor. Eğer çözüm üretmezsek hava kirliliği daha da artabilir. İklimdeki bu değişiklikler, mevsim kaymalarına sebep olabilir. Sıcak hava dalgası, aşırı yağışlar, doluda artışlar gibi meteorolojik uç değerlerin sayısı ve şiddeti artabilir. Geçen yıl İstanbul'da yaşanan dolu gibi bu tür uç değerleri daha sık yaşayabiliriz."
Toros, ani ve kuvvetli yağışlar nedeniyle yeraltı sularının beslenemediğini, bunun da o bölgedeki su ihtiyacına olumsuz etki edeceğini kaydetti.
Yağış mevsimlerinin değişmesinin bitki örtüsü ve tarım üzerindeki etkilerine değinen Toros, şu bilgileri verdi:
"İlkbaharda yağacak yağmur yazın yağarsa alışılagelmiş bitki örtüsünü ve tarımsal ürünleri etkiler. Bir bölgede sıcaklık artıkça daha su ihtiyacı artar ve fazla su buharlaşması yaşanır. Bu da bitkileri etkileyecek, daha sonra toprağın çoraklaşmasına yol açabilecektir. Türkiye'yi tarım ülkesi olarak sayacak olursak buradaki sıcaklıktaki bir derece artış, su ihtiyacını artıracak. Fazla su vermek kaynaklarınızı azaltır. Bol suyunuz olsa bile ihtiyaç fazlası su vermek de buharlaşmayı artırır. Fazla su, sıcak ve rüzgarlı saatlerde sulama gibi yanlış uygulamalar tuzlanma, buharlaşma ve çoraklaşmayı artırarak toprağın verimliliğin azalmasına yol açar. Bitkiye suyu vereceğiniz saatler, miktarı, suyun bitkiye veriliş şekilleri de önemlidir. "
Kaynak: AA
dikGAZETE.com