Süper Lig'in 6. haftasında oynayacağı Medipol Başakşehir maçı hazırlıklarına İlhan Cavcav Tesisleri'nde devam eden Gençlerbirliği'nde Teknik Direktör Mesut Bakkal, idman sonu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Seyircili ve seyircisiz oynamanın futbola olan katkısını İzmir’de gördüklerini ifade eden Bakkal, sözlerine şöyle devam etti:
“Ligde daha 30 maç var. Gençlerbirliği camiası 30 maç kala her şeyin bittiğini düşünüyorsa o zaman, diğer takımların vay haline. Benle birlikte geçen iki haftayı değerlendirecek olursak, özellikle Trabzon ve Göztepe deplasmanları ile ilgili. Öncelikle şunu belirteyim, seyircili ve seyircisiz oynamanın futbola olan katkısını İzmir’de gördük. İki takımda coşkulu, seyredenlerin keyif aldığı maç oldu. Bununla birlikte, pek değinmem ama hakem hatalarının olduğu maçlar oldu. Hakemlerin kendilerine biraz çeki düzen vermeleri gerekiyor. Çünkü deplasmanda iki gol atmışım ofsayttan yediğim bir gol ve taçtan çıkan bir pozisyon. Yayıncı kuruluşun kamerasının önü kapalı olduğundan çekemediği bir pozisyon. Böyle olunca kimseye derdinizi anlatamıyorsunuz. Benim takımım adına özellikle Göztepe maçı ikinci yarısı çok memnundum ve bu şekilde devam etmemiz gerekiyor. Bu güne kadar 104 kilometre koşan takım 112 kilometre de bu maçı bitirdi."
“Kendimi evimde gibi hissediyorum”
“Çalıştığım dönem itibari ile inanılmaz tepki veren bir takımım var" diyen Bakkal, "Takımın 24 yaş ortalaması var. Bu tempo artışı devam ettiği sürece, çok daha farklı iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Evimde gibi çalışıyorum ve çok huzurlu çalışıyorum. Başkanımız inanılmaz destek veriyor. Çok özgürlük tanıyor bu sebepten galip gelmeye mecbur kalıyorsunuz. Bu takıma da olumlu yansıyor. Sahadaki mücadele olmasaydı ben bu kadar emin konuşmayabilirdim. Sahada yenilebilirsiniz ama yenilmenin de bir helali vardır. Bizim camiamıza yakışan budur. Geldiğim günden beri bunu işlemeye çalışıyorum. Takımın yüreği yanmaya başladı buda bir şeylerin ortaya çıkacağını gösteriyor diye düşünüyorum. Sabırla çalışmaya devam edeceğiz. Camia inanılmaz destek oluyor” ifadelerini kullandı.
“Her maç zor”
“Benim bakış açım şu, her maç zor” diyerek sözlerine devam eden Bakkal, ”Süper ligde puan artık mide de değil daha altlara kadar indi. Artık alanların daraldığı tempoların yükseldiği her kulübün iyi olduğu bir ligdeyiz. Her maç çok iyi oluyor bizde bunlar içerisinde var olacağız buna inanıyorum. Çünkü'' 15 günlük çalışma bana inanılmaz güven verdi” değerlendirmesini yaptı.
“İyi oyuncular takımı kurtarmaz takım camiayı kurtarır”
Son dönemde istifa eden hocalar ile ilgili bir soru üzerine Bakkal, ”Çok net örnek verebilirim, Medipol Başakşehir, bu takımda futbolcu şunu biliyor. Burada hoca gitmez, ben giderim. Çünkü hocanın zayıf olduğunu düşünen bir oyuncu grubunun performansının artması mümkün değil. 28 tane oyucuyu 11 de oynatacağım ve maç başı ücret alanlar var. Çoğunu oynamadığı zaman kesiyorsun buda ister istemez olumsuzluk yapıyor. İnandığınız güvendiğiniz hocalarla yola devam edilmesi lazım. Çünkü en kötü sistem en fazla 6 ayda veya 1 yılda geri dönerler. Örnek olarak Abdullah Avcı, kulübü tebrik ediyorum. Daha sonra Aykut Kocaman’ın geçen sene yaptığı hoca takımı. Rıza hocam Antalya’ya geldiğinde sıfır puandaydılar aldı götürdü takımı 5. haftada gitti. Bana diyorlar ki niye uzun vadeli anlaşmalar yapmıyorsun bende diyorum ki bu benim burada 4. senem. Uzun vadeli çalışmak bence kulüpleri rahatlatacaktır. Burada en önemli olay kulüplerin ekipleri iyi seçmesi. Altınordu da neden bu kadar iyi oyuncu yetişiyor çünkü sistem işliyor. Sistemin olmadığı bir yerde çöküş başlar. İyi oyuncular takımı kurtarmaz takım camiayı kurtarır” cevabını verdi.
"Futbolcular artık kulüpleri yönetmeye başladılar"
“Doktorluğu biliyorsunuz, malzemeciliği biliyorsunuz, idareciliği biliyorsunuz bir tek yapmadığınız futbolculuk" diyen Bakkal, "Üzülerek söylüyorum. Futbolcu kardeşlerimden özür diliyorum, futbolcular artık kulüpleri yönetmeye başladılar. Hoca götürüp getiriyorlar. Türkiye’de hemen hemen 10 kulüpte çalıştım. Diyorum ki doktorluğu biliyorsunuz, malzemeciliği biliyorsunuz, idareciliği biliyorsunuz bir tek yapmadığınız futbolculuk. Bizim burada öyle bir derdimiz yok çok şükür öyle bir şeye de müsaade etmeyiz. İşinizi iyi yaparsanız futbolcuya da iyi ulaşırsanız onlar size cevap verir. Emek harcarsanız bu iş oluyor” açıklamasında bulundu.
“Yabancı konusunda tek istediğim şey kriter getirmek”
Son olarak yabancı kural ile ilgili Bakkal, ”Biz hiçbir şey düşünmeden denemeden zaten kanunları çıkartıyoruz. Çok kaliteli yabancı oyuncularla çalıştım ve katkıda da bulundular. O zaman ne yapacağız'' kriter getireceğiz. Örnek! olarak yani diyeceğiz ki biz 30 defa milli olmuş, 25 yaş üstü oyuncu almıyoruz. Veya biz bunu federasyon bazında yapamadık farz edelim. O zaman Gençlerbirliği olarak biz yapacağız bunu. Çünkü, inanılmaz bir alt yapımız var. Bunlardan oyuncu çıkartıp oynatmamız gerektiğini teknik direktöre mecbur edeceksiniz. İnsanlara da bunu açıklayacaksınız işte ben bu sene 2 tane oyuncu oynatacağım çalışıyor musun sen bilirsin diyeceksin. Hükumet istediyse bu iş bitecektir. Yabancı konusunda tek istediğim şey kriter getirmek. Biz bunu mecbur etmedikçe millet olarak bunu yapmayız. Gençlerbiriliği teknik direktörü olarak biz sistem yapalım kendi değerlerimizi biz ortaya çıkaralım. Futbol sadece kazanmak veya kaybetmek değildir. Kendi kanunumuzu yapalım ve bunu deldirmeyelim. Alt yapıdan bir oyuncu oynattı diye hocayı iki gün sonra göndermeyelim.”
Cem Geçim - Emre Yüzügüldü
dikGAZETE.com