Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türk otomotiv sektörünün önde gelen idarecilerinin de hazır bulunduğu ve sektörde dijitalleşme konusunun masaya yatırıldığı Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği'nin (OYADER) Swissotel'de gerçekleştirdiği Otomotiv Kongresi'ne konuk oldu. Burada sektör temsilcilerine hitap eden Şimşek, geçmişten verdiği örneklerle ekonomik istikrara vurgu yaptı. Şimşek, “Geçmişte, bütçenin iyi yönetilmediği dönemlerde ülke büyük sıkıntılar yaşadı. O zamanlarda kredi ile otomobil almak mümkün değildi. Çünkü vadeler en fazla 18 aydı, 36 aydı. Bugün öyle değil, vadeler çok uzadı. Ev alabiliyorsunuz, otomobil alabiliyorsunuz. Maaşınızın çok cüzi bir kısmı ile otomobil alabiliyorsunuz” şeklinde konuştu. Önceki hükumetlerde yaşanan yüksek faiz oranlarına ve derin bütçe açıklarına da göndermede bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu sıkıntılardan dersler çıkarıldığına işaret ederek, “Büyük bütçe açıkları, hatırlarsanız yüksek enflasyon, yüksek faiz ve ciddi makro ekonomik istikrarsızlık getirdi. O nedenle geçmişteki deneyimlerden de yola çıkarak büyük dersler çıkarttık. Bütçe disiplinine büyük önem verdik. Kabul ediyorum; küresel ölçekte dahi baksanız otomotiv ağır vergi yükü olan sektör. Tabii şu an Gelir Vergisi Reform Tasarımız var. Son birkaç yıl siyasi konjonktür açısından kolay bir dönem olmadı.
Son iki yılda 4 seçim yapıldı. Dolayısıyla reformlara odaklanma, meclisi çalıştırma imkanı olmadı. Çok şükür seçimler geride kaldı, şimdi reform gündemi. İleride vergiler tabana yayılırsa, nispeten ağır vergilendirilen birkaç alan var, onlar tekrar gözden geçirilebilir. Diğer bir boyutu da şuydu; her ne kadar bizim otomotiv sektöründe üretim rakamları 1.4 milyon ve hakikaten çok kaliteli de üretim var. İyi modeller de var, fakat nedense bizim vatandaşımız, bilemiyorum siz ne kadar etkili oluyorsunuz, satılan her 100 otomobilin yaklaşık 78’i, 80’i ithal ürünlere eğilim gösteriyor. Tabii öyle olunca da vergilerden asıl maksadımız biraz cari açığı kontrol altına almak. Takdir edersiniz ki önemli bir rakam. Ama farkındayız, hakikaten endüstrinin daha da büyümesi, sektörün önünün açılması lazım. Aslında biz yatırım teşviklerinde iyi bir noktadayız. Otomotiv sektörünü önceliklendirdik, çok güçlü teşvikler veriyoruz. AR-GE noktasında yine çok ciddi teşviklerimiz var. Nihai tüketici noktasında doğru söylüyorsunuz, kabul ediyorum ama, öbür alanlarda hakikaten dünyanın muhtemelen en cömert, en güçlü teşvik sağlayabilen ülke Türkiye’dir, onu da görmek lazım” ifadelerine yer verdi.
Reformlara vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar olduğunu kaydederek sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye ekonomisi dinamik bir ekonomi ve sektör tabii ki bundan güç alıyor. Biz aslında bu reform programlarını güçlü bir şekilde hayata geçirebilirsek, enflasyon kalıcı bir şekilde yüzde 5’lerin altına düşerse, ki; bu önemli bir hedefimizdir. O zaman vadeler daha da uzar. Krediye erişim daha da gelişir. Ve o zaman çok daha hızlı bir şekilde büyüme yaşanır. Aslında bu reformlar, kişi başına milli geliri artıracak ve Türkiye’de sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayacak türden reformlardır. O nedenle geldiğimiz noktayı küçümsememek lazım, iyimser olmak lazım. Çünkü önümüzde önemli fırsatlar var. Bu reformlarla birlikte Türkiye’yi çok daha kalıcı, yeni bir yüksek büyüme patikasına oturtma imkanlarımız var. Devlet desteklerimizi, teşviklerimizi güçlü bir şekilde devam ettireceğiz.”
dikGAZETE.com