?>

Medyanın Gazze'deki soykırımı meşrulaştıran dili eleştiriliyor

Avrupalı medya kuruluşları yayımladıkları haberlerde, Uluslararası mahkemelerde yargılanan İsrail'i aklama çabalarını sürdürürken Filistinlilere karşı işlenen suçlara sessiz kalmaları sebebiyle soykırımın sessiz suç ortağı olarak eleştiriliyorlar

Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika - 2 ay önce

Amsterdam

"Avrupa’da İsrail soykırımının sessiz destekçileri" başlıklı dosyanın ilk haberinde, Avrupa’daki medya kuruluşlarının Gazze’de soykırım işlediği gerekçesiyle uluslararası mahkemelerde yargılanan İsrail’in suçlarını meşrulaştırma çabalarını ve İsrail'i eleştiren medya çalışanlarına yönelik baskıları derlendi.

Uzmanlar, Avrupalı medya kuruluşlarının, İsrail'le ilgili suçlayıcı ifadelerden kaçınırken Gazze’de işlenen suçların faillerini gizleyen çifte standartlı bir dil kullandığını, İsrail'in dezenformasyon ve propagandasını bilhassa yayarak savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları gizlediğini hatta meşrulaştırdığını ifade ediyor.

Batı medyasının İsrail-Filistin çatışmasını ele alış biçimindeki önyargısı...

Medya uzmanları, Batı basınının İsrail yanlısı tutumunun tarafsız habercilik ilkelerine aykırı olduğunu ve gerçeklerin kamuoyuna yansıtılmasını engellediğini belirtiyor. Yapılan araştırmalar, basının İsrail'i aklayan üslubunun bilinçli tercihler olduğunu ortaya koyuyor.

Cardiff Üniversitesi Gazetecilik, Medya ve Kültürel Çalışmalar Okulundan Dr. Mike Berry, Batı medyasının İsrail-Filistin çatışmasını ele alış biçimindeki önyargıya dikkati çekti.

Berry, 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı medyasında çıkan haberler üzerinden yaptıkları araştırmaların, Batı medyasının İsrail-Filistin çatışmasını ele alış biçimindeki önyargısını teyit ettiğini ve daha önceki araştırmalarla tutarlı olduğunu belirterek “Özellikle 'cinayet', 'katliam' ve 'vahşet' gibi bazı duygusal kelimeler, kaynakların doğrudan veya dolaylı ifadelerinden ziyade gazetecilerin kendileri tarafından İsraillilerin ölümlerini tanımlamak için sıklıkla kullanılırken Filistinlilerin ölümlerini tanımlamak için neredeyse hiç kullanılmamaktadır." dedi.

Batı medyasının İsrail yanlısı tutumuna ilişkin Berry, "İlk araştırma ayrıca gazetecilerin İsrail şiddetini bağlamsallaştırmaya çok daha yatkın olduğunu, örneğin 7 Ekim 2023 olaylarını sıklıkla 'çatışmayı başlatan' olaylar olarak çerçevelediklerini göstermektedir ki Filistinliler kendilerini İsrail'in onlarca yıl öncesine dayanan eylemlerine karşı direnen taraf olarak gördükleri için buna açıkça itiraz edeceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Çatışmanın tarihsel bağlamı göz ardı ediliyor

Dr. Berry, Batı medyasının çatışmanın tarihsel bağlamını göz ardı ettiğine dikkat çekerek "7 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarla ilgili olarak yapılan ilk araştırmalar, Batı medyasının Gazze'ye yönelik 17 yıllık abluka ya da İsrail'in Filistin topraklarını 57 yıldır işgal altında tutması gibi saldırıya yol açan olaylara çok az yer verdiğini göstermektedir. Bu durum, tarihsel bağlamdan nadiren bahsedildiğini ortaya koyan İngiliz yayın haberciliği üzerine yapılan önceki araştırmalarla büyük ölçüde uyumludur." ifadelerini kullandı.

Berry, tarihsel bağlamın eksikliğinin iki önemli sonucu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"İlk olarak, eylem gerekçelerini ortadan kaldırarak Filistinlileri dezavantajlı duruma düşürmüştür. Odak gruplarımızdaki insanlar Filistinlilerin neden savaştıklarını anlayamadılar ve onların sadece doğal olarak saldırgan ya da kötü komşular olduklarını düşündüler. İkinci olarak, tarihsel bağlamın eksikliği, yerleşimcilerin milliyeti ve işgalin ne anlama geldiği gibi çatışmanın temel yönleri konusunda insanların kafasını son derece karıştırdı. Bu durum, çatışmanın nasıl sona erdirilebileceğine ilişkin bilinçli bir tartışmayı engelleyici bir etki yaratmıştır."

Medya kuruluşlarının taraflı tutumu

Avrupa'daki birçok ülkenin önde gelen medya kuruluşlarının haberlerinde İsrail yanlısı tutum görülüyor. İngiliz Guardian gazetesi ve Economist dergisi, Hamas'ın eylemlerini "kanlı saldırı" ve "kana susamış saldırı" olarak nitelendirirken İsrail'in benzer ölçekteki saldırıları için bu tür ifadeler kullanmaktan kaçınıyor.

İngiliz Guardian gazetesi, İsrail'in Gazze saldırılarını "askeri operasyon" olarak nitelendiriyor, Hamas'ın eylemlerini ise "terör saldırısı" şeklinde tanımlıyor.

Almanya devlet kanalı Deutsche Welle'nin (DW) Türkçede 16 Ekim 2023 tarihli ve Clare Roth imzalı “Hangi eylemler savaş suçu kabul edilir?” başlıklı haberinde, İsrail saldırılarının "savaş suçu" kapsamına girmeyebileceği savunuluyor.

BBC ve CNN gibi uluslararası yayın kuruluşları İsraillilerin "öldürüldüğünü" belirtirken Filistinliler için "öldü" ifadesini kullanıyor.

BBC, İsrail-Filistin çatışmasını "iki taraflı anlaşmazlık" olarak çerçeveliyor ve işgal gerçeğini nadiren vurguluyor. Batı Şeria'daki yerleşimleri "tartışmalı bölgeler" olarak tanımlayan BBC, bu yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğu gerçeğini belirtmiyor.

Filistin kaynaklarına şüpheyle yaklaşım

Batılı medya kuruluşları, Gazze'deki Sağlık Bakanlığı gibi Filistin kurumlarını "Hamas liderliğinde" olarak nitelendiriyor, İsrail kurumları için benzer bir vurgu yapmıyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın "Filistinlilerin kullandığı sayılara güvenmediğini" açıklaması, bu şüpheci yaklaşımın en üst düzeyde de benimsendiğini gösteriyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı, bu suçlamaların ardından Gazze’de öldürülenlerin ayrıntılı listesini yayınlamaya başladı.

İnsan hikayelerinde ayrımcılık

Batı medyasının haberlerinde, İsrail'deki ölüm ya da yaralanmalar detaylı bir şekilde aktarılırken Filistinli kurbanlar çoğunlukla istatistiki veriler olarak sunuluyor.

Bu durumun İsraillilere yönelik empatiyi arttırıp, Filistinlileri insanlıktan uzaklaştırdığını savunan Gazzeli gençler bu yaklaşıma tepki olarak "Biz Sayı Değiliz" adlı bir proje başlatırken Filistinlilerin günlük yaşamlarını ve mücadelelerini dünyaya aktarmayı amaçlıyor.

Medya uzmanları, Batı basınının bu tutumunun, çatışmanın gerçek boyutlarının ve Filistinlilerin yaşadığı insan hakları ihlallerinin kamuoyuna yeterince yansıtılmamasına neden olduğunu vurguluyor.

Medya çalışanlarına yönelik baskılar

CNN çalışanları, kanalın İsrail-Filistin çatışmasını aktarırken İsrail yanlısı bir yayın politikası izlediğini ve Filistin perspektifine yeterince yer vermediğini iddia eden bir mektup imzaladı.

İtalyan gazeteci Raffaele Oriani, La Repubblica gazetesinin İsrail-Filistin çatışmasındaki yayın politikasını "Bu katliam, onu mümkün kılan bir medya korumasına sahip. Bu korumayı sağlayan biziz" sözleriyle eleştirerek görevinden istifa etti.

Öte yandan Filistin'i destekleyen ya da İsrail'i eleştiren bazı medya çalışanları işlerinden oldu. İngiliz BBC'de çalışan bir muhabir, sosyal medyadaki Filistin yanlısı paylaşımları nedeniyle görevden alındı.

Alman Deutsche Welle televizyonu, İsrail'in eylemlerini eleştiren bazı çalışanların görevlerine son vererek çalışanlarından "İsrail'in var olma hakkını desteklemelerini" talep etti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 170'i aşarken medya gözlemcileri Batı medyasının bu duruma yeterli tepkiyi göstermediğini belirtiyor.

Aynı zamanda, İsrail güçlerinin Batı Şeria’daki Al Jazeera televizyonunun ofisine düzenlediği baskın ve ekipmanlara el koyması, medya çalışanlarına yönelik şiddetin bir başka boyutunu ortaya koydu.

Soykırım suçuna ortaklıktan sorumluluk

BM'nin Filistin'deki gelişmelere ilişkin tepkisini yetersiz bulması nedeniyle kurumdaki 32 yıllık görevinden ayrılan eski BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, Batı medyasının İsrail yanlısı tutumuna ilişkin Mondoweiss haber sitesindeki yazısında, bu tutumunun değişmemesi halinde, gelecekte Nürnberg ve Ruanda mahkemelerinde olduğu gibi bazı medya kuruluşlarının veya bireylerin gerçek bir yasal hesap verebilirlikle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.

Batılı medya kuruluşlarının İsrail'in Filistin'deki eylemlerini meşrulaştırmak, savaş suçlarını örtbas etmek ve Filistinlileri insanlıktan çıkarmak için dezenformasyon ve propaganda yayarak soykırıma dolaylı olarak katkıda bulunduğunu anlatan Mokhiber, bu tür eylemlerin uluslararası insan hakları hukuku açısından yaptırıma tabi tutulabileceğine dikkati çekti.

Mokhiber, Batı medyasının soykırımı gizlemek, Filistinli kurbanları insanlıktan çıkarmak ve İsrailli failleri korumak için bilinçli seçimler yaptığını, bu medya kuruluşlarının İsrail'in savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarıyla ilgili önemli bilgileri kamuoyundan sakladığını kaydetti.

Batı medyasının İsrail yanlısı tutumunun soykırımın devam etmesine katkıda bulunduğu ve uluslararası kamuoyunun durumun ciddiyetini anlamasını engellediğini ifade eden Mokhiber, gelecekte bazı medya şirketleri veya bireylerin bu rollerinden dolayı yasal sorumlulukla karşı karşıya kalabileceğini savundu.

Mokhiber, bağımsız medyayı destekleme ve taraflı yayın yapan kuruluşları boykot etme çağrısında bulunuyor.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Şansölye Scholz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-Alman ilişkilerini yeniden ele alması bekleniyor

2024-10-19 00:08 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Türk savunma sanayisinin yeni araçları robotlarla SAHA'ya çıkıyor

2024-10-20 11:42 - Teknoloji

Kırgızistan'da TDT Ticaret ve Ekonomiden Sorumlu Bakanlar Toplantısı düzenlendi

2024-10-18 17:58 - Ekonomi

Kars'ta kar yağışı besicilere zor anlar yaşattı

2024-10-19 19:38 - Çevre-Hayat

IKBY’de 20 Ekim’deki milletvekili seçimleri için güvenlik güçlerinin oy kullanma süreci sona erdi

2024-10-18 19:27 - Dünya

İzmir’de çıkan orman yangını kontrol altına alındı

2024-10-17 02:23 - Asayiş

BM Özel Raportörü, İsrail'in basını susturarak suçlarının belgelenmesini engellediğini söyledi

2024-10-18 23:13 - Dünya

Türkiye'de ilaç takibine yapay zeka destekli "e-Denetim" geliyor

2024-10-17 11:27 - Teknoloji

CANLI-Sağlık Bakanı Memişoğlu, AA Editör Masası'nın konuğu

2024-10-22 09:42 - Gündem

Çin, Lübnan'a tıbbi malzeme yardımı yaptı

2024-10-21 19:52 - Dünya

İlgili Haberler

Gazze'nin kuzeyindeki 'son kale' Kemal Advan Hastanesi, İsrail saldırılarına direniyor

17:48 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

İngiliz araştırmacılar, modern insanın Avrupa'ya sanılandan daha önce geldiğini ortaya koydu

19:08 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Suriye'de devrilen rejimin zindanlarından çıkamayan Türkmenlerin akıbeti belirsiz

14:08 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Putin'in 2024 değerlendirmesi: Rusya'nın küresel pozisyonu

10:12 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Avusturyalı Profesör Gartner’e göre Trump, İran’la yeni bir nükleer anlaşma yapabilir

12:03 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Günün Manşetleri

Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı, istifa ettiğini açıkladı

19:17 - Spor

Beşiktaş'ta denizde kaybolan 2 kardeşi arama çalışmaları sürüyor

19:13 - Gündem

Dışişleri Bakanı Fidan: PKK/YPG'ye Suriye’de yer olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz

18:58 - Siyaset

Kayserispor deplasmanından farklı galibiyetle dönen Galatasaray, zirvede puan farkını açtı

18:42 - Spor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile Şam'da bir araya geldi

18:38 - Siyaset