İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Açıkalın, elektronik cihazların ekranlarından yayılan mavi ışığın beyindeki bazı bölgelere ulaşarak biyolojik saati bozduğunu belirterek, "Biyolojik saatin bozulması vücuttaki dengeleri altüst ediyor." dedi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Banu Açıkalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kullanımı her geçen gün artan cep telefonu, bilgisayar, tablet, televizyon gibi elektronik cihazların ekranından yayılan mavi ışığın sadece gözleri değil, tüm vücudu etkilediğini söyledi.
Günde iki saatten fazla telefon, tablet, televizyon gibi elektronik cihazlara maruz kalmanın kuru göz ve odaklanma sorunları ortaya çıkardığını dile getiren Açıkalın, "Kullanıcılarda gözlerde batma, yanma, yabancı cisim hissi ve net görememe şikayetleri oluşuyor. Bu şikayetler kişinin yaşam kalitesini ve iş performansını olumsuz yönde etkiliyor. Kişi özellikle kontakt lens kullanıyorsa bu şikayetler daha belirgin oluyor ve kontakt lensin gözde yaratabileceği riskler artıyor." dedi.
- Mavi ışık sadece gözleri etkilemiyor
Açıkalın, elektronik cihazların ekranlarından yansıyan mavi ışığın yan etkilerinin sadece gözle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Gözümüzden içeri giren mavi ışık, beynimizde bazı bölgelere ulaşarak biyolojik saatimizi bozuyor. Biyolojik saatin bozulması vücuttaki dengeleri altüst ediyor. Bu nedenle kanser, obezite ve şeker hastalığı gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle çocuklar bu hastalıklar için çok ciddi tehlike altındadır. Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi ile ampul ve floresan lambaların yerini mavi ışık ve fosfor içeren LED ışıklandırmalar aldı. Bu yüzden mavi ışık tehlikesi maalesef arttı. Özellikle gece uykusundan önce bu ışığa maruz kalmak vücudumuz için en önemli yenilenme dönemi olan uykuyu olumsuz etkilemektedir. Düzenli uyku sağlıklı yaşam için olmazsa olmazdır. Uykunun bozulması göz kuruluğunu, kişinin ruh halini ve gündüz performansını çok olumsuz yönde etkiler."
Çocukların yeterli uyuyamamasının büyümesini, okul başarısını, dikkatini etkileyebileceğine dikkati çeken Açıkalın, "Çocukların göz tabakaları bu ışığa daha fazla geçirgen olduğu için çocuklar büyüme geriliği, okul başarısızlığı, kanser, obezite ve şeker hastalığı risklerine erişkinlerden daha duyarlı." dedi.
Açıkalın, çocukların mümkün olduğunca bu ışıklardan uzaklaştırılması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Gece uyumadan birkaç saat önce bu ışığı yayan ekranlardan uzak kalmalı, mümkünse yatak odalarımıza bu cihazları koymamalıyız. Ekran karşısında ise bu ışığa karşı bizi koruyacak filtreli gözlükler kullanabiliriz. Ekranları gözümüzden en az 35-40 santimetre uzakta tutmalıyız, ekran kullanırken arada gözlerimizi mutlaka dinlendirmeliyiz. Bu ışıklar gözlerimiz kapalıyken de gözden geçebildiği için bu ekranlar açıkken karşılarında uyumamalıyız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com