ABD yönetiminin izlediği korumacı ticaret politikası varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürürken, ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve Çin'e yönelik söylemlerinin tonunu yumuşatması dikkati çekiyor.
Geçen hafta Powell ve Fed'e yönelik açıklamalarda bulunan Trump, önceki söylemlerinin aksine Powell'ın işine son vermeyi düşünmediğini dile getirdi.
Öte yandan, Trump’ın, Çin ile tarifeler konusunda müzakerelerin sürdüğüne yönelik açıklamaları Pekin yönetimi tarafından yalanlansa da piyasalarda bu konuya ilişkin iyimser hava etkisini koruyor. Trump, son yaptığı açıklamada Çin ile görüştüklerini yineledi.
Bu gelişmelerin yanı sıra, ABD yönetimi tarifeler sonrası diğer ülkelerle de müzakere süreçlerine devam ediyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ve Güney Kore'nin "çok başarılı" ticaret görüşmeleri gerçekleştirdiğini söyleyerek iki ülkenin ticaret konusunda gelecek hafta gibi erken bir tarihte mutabakata varabileceğini belirtti.
Başkan Trump'ın uygulamaya koymaya çalıştığı sert tarifeleri hafifletmenin bir yolunu aradığını ifade eden Bessent, "Düşündüğümden daha hızlı hareket ediyor olabiliriz ve teknik terimler hakkında önümüzdeki haftadan itibaren konuşmaya başlayacağız." dedi.
Geçen hafta Fed yetkililerinin açıklamaları yakından takip edilirken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, tarifeler nedeniyle işten çıkarmaların başlayabileceğini ve işsizlikte önemli bir artış olması halinde faiz indirimlerinin desteklenebileceğini belirtti.
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack da net ve ikna edici verilerin olması halinde Fed'in faiz indirimleri konusunda haziran ayında harekete geçebileceğini aktardı. Hammack, Fed'in 6-7 Mayıs'taki toplantısında faiz oranlarını düşürmeyi düşünmek için erken olduğunu söyledi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise Fed'in mayıs ayında politika faizini değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, bankanın haziran ayında yüzde 68 ihtimalle faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor.
New York borsasında geçen hafta alış ağırlıklı seyir öne çıktı. Haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 4,59, Nasdaq endeksi yüzde 6,73 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,48 değer kazandı.
Tahvil piyasalarında alıcılı seyir hakim olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 6 baz puanlık azalışla haftayı yüzde 4,27'den kapattı.
Geçen hafta altının ons fiyatı rekorunu 3 bin 500 dolara çıkarmasının ardından geri çekilerek haftalık bazda yüzde 0,2 değer kazancıyla 3 bin 319 dolardan kapandı.
Dolar endeksi haftalık bazda yüzde 0,2 yükselişle haftanın son işlem gününü 99,6'dan tamamlarken, Brent petrolün varil fiyatı, geçen hafta yüzde 1,5 azalışla 65,9 dolardan alıcı buldu.
Öte yandan, geçen hafta büyük şirketlerin yılın ilk çeyreğin ilişkin finansal sonuçları takip edildi.
Teknoloji devlerinden Google'ın ana kuruluşu Alphabet, piyasa beklentilerinin üzerinde gelir ve kar açıkladı.
Şirketin geliri bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 12 artışla 90,2 milyar dolara çıktı. Şirketin net karı da ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 46 artışla 34,5 milyar dolara ulaştı. Alphabet, geçen yılın ilk çeyreğinde 23,7 milyar dolar net kar elde etmişti.
ABD'li teknoloji şirketi IBM'in geliri de bu yılın ilk çeyreğinde yaklaşık yüzde 1 artışla 14,54 milyar dolara yükseldi. Elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın net karı ise bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 71 düşüş kaydetti.
Analistler gelecek hafta Visa, Coca-Cola, Microsoft, Meta Platforms, Qualcomm, Apple, Amazon, Eli Lilly, Mastercard, McDonald’s, Exxon Mobil ve Chevron gibi şirketlerin finansal sonuçlarının takip edileceğini belirterek, yoğunlaşan bilanço sezonu dolayısıyla hisse ve sektör bazlı hareketlerin görülebileceğini kaydetti.
Yeni haftada pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı JOLTS açık iş sayısı, New York Fed tüketici güven endeksi, çarşamba büyüme, bekleyen konut satışları, Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi ve ADP özel sektör istihdamı, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ve ISM imalat sanayi PMI, cuma tarım dışı istihdam, işsizlik oranı, fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri verileri takip edilecek.
Geçen hafta Avrupa'da tarife müzakerelerine yönelik iyimserliklerin etkisiyle pozitif bir seyir izlenirken, Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik haber akışı yakından takip ediliyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, geçen hafta yaptığı yazılı açıklamada, Londra'da gerçekleştirilen toplantıya Ukrayna'yı temsilen Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ile Savunma Bakanı Rüstem Umerov'un katıldığını belirtti.
Toplantının İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan E3 ülkeleri ile ABD ve Ukrayna temsilcileri arasında yapıldığını bildiren Sözcü, "Tüm taraflar, Başkan Trump'ın ölümleri durdurma, adil ve kalıcı barışı sağlama kararlılığını güçlü şekilde desteklediğini yineledi." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Trump geçen hafta, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store ile Oval Ofis'teki görüşmesinde Rusya-Ukrayna savaşını değerlendirdi.
Trump, Rusya'nın Kiev'e yönelik son saldırılarından memnun olmadığını açık şekilde dile getirdi ve bu saldırıların tam da barış görüşmeleri sürerken yaşanmasının kötü olduğunu belirtti.
Geçen hafta bölgede yoğun makroekonomik veri gündemi takip edildi. Avrupa Birliği'nin (AB) ihracatı, şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7 artarak 225,4 milyar avro, ithalatı ise yüzde 7,2 yükselerek 202,4 milyar avro oldu. AB, söz konusu ayda 23 milyar avro dış ticaret fazlası verdi.
Açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre bölge genelinde imalat sanayi aktivitesi zayıf kalmayı sürdürdü. Almanya'da nisan ayı imalat sanayi PMI 48'e düşerken, Avro Bölgesi'nde aynı döneme ilişkin imalat sanayi PMI 48,7 ile düşük kalmayı sürdürdü.
İmalat sanayi aktivitesinde devam eden zayıflığın resesyon endişelerini beslediğini aktaran analistler, ABD'nin tarife adımları sonrası oluşan belirsizlik atmosferinin Avrupa'nın büyümesine yönelik riskleri artırdığını söyledi.
Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Robert Holzmann, perşembe günü yaptığı açıklamada, tarifelere yönelik belirsizlikler ortadan kalkana kadar faiz indirimlerinin beklemesi gerektiğini hatırlattı.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,44, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,69, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,80 ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 4,89 yükseldi.
Gelecek hafta açıklanacak veri gündeminde salı günü Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi, çarşamba Almanya'da büyüme, işsizlik oranı, enflasyon ve Avro Bölgesi'nde büyüme, cuma Almanya'da ve Avro Bölgesi'nde imalat sanayi PMI ile Avro Bölgesi'nde enflasyon verileri takip edilecek.
Perşembe günü Avrupa'da piyasalar 1 Mayıs İşçi Bayramı Tatili nedeniyle kapalı olacak.
Asya borsalarında, ABD yönetiminin Çin'e uyguladığı tarifeleri müzakere edeceğini ifade etmesinin ardından artan risk iştahıyla geçen hafta pozitif bir seyir izlenirken, yeni haftada Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoJ'un gelecek hafta politika faizini yüzde 0,50 seviyesinde sabit tutacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Bölgedeki yetkililerin tarifelere ilişkin açıklamaları yakından takip edilmeye devam ederken, Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, Japonya hükümetinin kapsamlı ABD tarifelerinden kaynaklanan sanayi ve hane halkının karşı karşıya olduğu sıkıntıları hafifletmeye yardımcı olmak için acil bir ekonomik paket kararlaştırdığını söyledi.
Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongsheng ise G20 toplantısında yaptığı konuşmada, tek taraflılığın ve korumacılığın "çıkış yolu" ve "kimsenin çıkarına" olmadığını söyledi.
Analistler bölgedeki müzakere yanlısı mesajların risk iştahını artırdığını kaydederek, bazı ülkelerin tarife müzakerelerinden sonuç almaya çok yakın olduğunun altını çizdi.
Bölgede geçen hafta açıklanan verilere göre, Güney Kore'de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 daraldı. Japonya'da nisan ayında Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 3,5 yükseldi. Çekirdek TÜFE de yüzde 3,4 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi.
Geçen hafta ayrıca IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun nisan sayısını yayımladı. Buna göre, Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 1,1'den yüzde 0,6'ya ve gelecek yıl için yüzde 0,8'den yüzde 0,6'ya düşürüldüğü belirtildi.
Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 4,6'dan 4'e ve gelecek yıl için yüzde 4,5'ten 4'e çekildiği kaydedildi.
Bu gelişmelerle geçen hafta Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,53, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,81, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,74 ve Çin'de Şanghay Bileşik endeksi yüzde 0,56 değer kazandı.
28 Nisan ile başlayan haftada çarşamba Japonya'da sanayi üretimi ve perakende satışlar, Çin'de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri, perşembe Japonya'da BoJ'un faiz kararı ve cuma Japonya'da işsizlik oranı takip edilecek.
İşçi Bayramı dolayısıyla perşembe günü Çin, Hong Kong ve Güney Kore'de, cuma günü ise Çin'de piyasalar kapalı olacak.
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıktı.
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 1,24 değer kazanarak 9.432,55 puandan tamamladı.
Öte yandan, piyasalar kapandıktan sonra Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıklayan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu "BB-" olarak teyit etti.
Açıklamada, ülkenin "B" olan kısa vadeli kredi notunun da teyit edildiği kaydedildi. Ülke ekonomisine dair büyüme tahminine de yer verilen açıklamada, Türkiye'de bu yıl yüzde 2,7 ve 2026'da yüzde 2,9 büyümesinin beklendiği aktarıldı.
Bununla birlikte dolar/TL, haftalık bazda yüzde 1,1 yükselişle 38,4340'tan kapandı.
Yurt içinde gelecek hafta salı işsizlik oranı ve ekonomik güven endeksi, çarşamba dış ticaret dengesi ve cuma imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.
Borsa İstanbul, 1 Mayıs'ta resmi tatil nedeniyle işleme kapalı olacak.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com