Uzmanlar, stres, hormonlu gıda tüketiminin yanı sıra özellikle küresel ısınmayla birlikte çevre ısısının yükselmesinin, deride yağ salgısını artırarak, kontrolsüz bakteri ve mantar üremesine neden olduğunu, yetişkinlerde "erişkin aknesi"nin görülmesine yol açtığını belirtti.
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Rana Anadolu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle ergenlik döneminde ciltte kendini gösteren aknenin artık yetişkinlerde de sık rastlandığını belirterek, "erişkin aknesi" tedavisinin gündeme geldiğini söyledi.
Aknenin artık ergenlik dönemi hastalığı olmadığını ifade eden Anadolu, "Erişkin aknesi, deri hastalığı, yeni nedenlere bağlı ve bireye özgü ve uzun süreli tedaviler gerektiriyor. Çünkü, sivilce ya da ergenlik sivilcesi olarak bilinen akne, bugün tamamen farklı ve sık görülen yeni bir hastalık olarak karşımıza çıkmaya başladı." diye konuştu.
25 yaş ve üstündeki kadınların yüzde 50'sinde "erişkin aknesi" görüldüğünü anlatan Anadolu, "Yetişkin erkeklerde de ergen dönem dışında akne, özellikle de saç, sakal bölgesi ve gövdede çok daha sık görülüyor." bilgisini verdi.
Anadolu, erişkin aknesinin nedenlerini şöyle sıraladı:
"Stres, gıdalarla alınan hormon benzeri maddeler, bisfenol gibi endokrin sistemi bozan çok sayıda kimyasal, böcek ilaçları, plastik katkı maddeleri, spor desteği olarak kullanılan protein ve karbonhidrat tozları, deriye yapışıp kalan ve temizlenmesi çok zor olan uzun ömürlü makyaj malzemeleri, deriye ve saça uygulanan her türlü yağ, deri ve bağırsak florasının bozulması en sık görülen nedenler arasında yer alıyor."
Prof. Dr. Anadolu, erişkin akne tipinin en rahatsız edici yönünün uzun sürmesi ve tedavi kesildiğinde tekrarlaması olduğuna dikkati çekti. Ergenlik dönemine giren çocuklarda normal kabul edilebilecek bu durumun, ergenlik dönemi bitince geçen akneden çok farklı olduğunu ifade eden Anadolu, yetişkin bir kadın veya erkekte görülen bu akne tipinin, kişilerin iş ve özel yaşantılarını olumsuz etkileyecek ve psikolojilerini bozacak düzeyde olabildiğini söyledi.
Anadolu, erişkin aknesinin tamamen o kişiye özgü nedenlerle ortaya çıktığını ve artış gösterdiğinin altını çizerek, "Erişkin akne tipinde tedavi, tamamen kişiye özgü planlanmalı." dedi.
"İnternet ve sosyal medya da bir etken"Stres ve endokrin sistemi bozan maddelerin, derinin yağ salgısının aşırı artmasına, yağ bezlerinin genişlemesine neden olduğunu anlatan Anadolu, sözlerine şöyle devam etti:
"Hormonal sistemi bozan ve yanıltan çok sayıda çevresel kimyasal madde var. Bunların sayıları oldukça fazla ve günlük yaşantıda bilmeden sürekli karşı karşıya kalıyoruz. Hormonal sistemi bozan maddeler, insan vücudunda hormonların bağlandığı hücre iskelelerine bağlanıyorlar. Vücut, bunları normal fizyolojik hormonlar zannediyor. Doku ve organların işleyişleri bu nedenle bozuluyor.
Bozulan deri florası ve bilmeden gıdalara karışarak alınan antibiyotikler nedeniyle irinli iltihap yapan bakteriler çoğalıyor ve tedavilere de dirençli hale geliyor. Deride kıl-yağ bezi birimi adı verilen bölgede yapışkan tıkaçlar meydana geliyor ve salgılar deri yüzeyine rahatça akamayıp, deri içinde birikiyor. Tıpkı tıkanmış bir lavabo gibi sonun da deri içine taşan bu birikintiler hem iltihap hem de iz oluşumuna neden oluyor.
İnternet ve sosyal medya, kişileri deri ile ilgili her gördükleri, her duydukları şeyi, akıl süzgecinden geçirmeden ve dermatoloğa danışmadan bilinçsizce kullanmaya denemeye itebiliyor."
Küresel ısınmanın da önemli bir etken olduğunun altını çizen Anadolu, "Küresel ısınmayla birlikte çevre ısısının yükselmesi, derinin yağ salgısını artırıyor, deride kontrolsüz bakteri ve mantar elemanı üremesine neden oluyor. Kişisel ve çevresel hijyeni sağlamak ve sürdürmek zorlaşıyor. Bu durum erişkin aknesinin gelişmesine yol açıyor." bilgisini verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com