Trabzon
Çolak, AA muhabirine, Trabzon Yeşilay Danışmanlık Merkezinin (YEDAM) alkol, tütün, madde, kumar ve internet bağımlılığı gibi konularda destek almak isteyen bireylere ve ailelere ücretsiz psikososyal destek hizmeti sağlayan, aynı zamanda mesleki eğitim ve danışmanlık hizmeti sunan bir merkez olduğunu belirtti.
Kumar bağımlılığı alanında yoğun şekilde danışan grubu olduğunu ifade eden Çolak, kumar bağımlılığını, kişinin bireysel, ailevi ve mesleki işlevselliğini bozacak şekilde kumar oynama davranışının kontrol edilememesi olarak niteledi.
Çolak, kumar bağımlılığı riskine dikkati çekerek, "Bu riski genellikle erkeklerde ailesinde kumar öyküsü olanlarda, düşük sosyoekonomik koşullara sahip bireylerde ve bununla birlikte 11-14 yaş dönemi ailesi tarafından ihmal edilen gençlerde gözlemlendiğini söyleyebilirim." diye konuştu.
YEDAM'da 12 yaş ve üzeri bireylere kumar bağımlılığı alanında tedavi hizmeti sunduklarına işaret eden Çolak, şöyle devam etti:
"Kumar davranışının farklı yaş gruplarında yaygın olduğu görülmektedir. Genç yetişkinler ve üniversite öğrencileri kumar katılımında yüksek oranlar sergilemektedir. Özellikle erkeklerin, kadınlara kıyasla kumar oynama davranışı ile ilişkilendirilen yaygınlığı oldukça yüksektir. Yapılan araştırmalara baktığımızda, kumar oynama erkeklerde ergenlikte, kadınlarda 20-40 yaşları arasında başlamaktadır."
"Kumar bağımlılığı toplumun her kesimini etkileyen halk sağlığı sorunudur"
Klinik Psikolog Hazal Saydam da Trabzon YEDAM'ın 2019'dan itibaren psikososyal destek hizmeti sağladığını söyledi.
YEDAM'a kumar bağımlılığı alanında başvuran danışan sayısının açıldığı yıldan itibaren 186 olduğunu aktaran Saydam, şunları kaydetti:
"Kumar bağımlılığı, depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Aynı zamanda depresyonla birlikte ortaya çıkan ağır bunalımlar hatta intihar vakalarının görülme yaygınlığı oldukça yüksektir. Psikolojik sorunların yanı sıra alkol, sigara gibi bağımlılıklara daha kolay bulaşma riskini arttırmaktadır. Kişi zarar görebileceği olumsuz ilişkiler içerisine girebilir."
Saydam, kumar bağımlısı olan bireyin kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi hale gelerek kendine ve çevresine zarar vermekten kaçınmayacağını belirterek, "Kumar tutkusu yüzünden ailesine ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getiremeyebilir. Kumar oynamak için gereken parayı sağlamak üzere sahtekarlık, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmetine para geçirme gibi yasa dışı eylemlerde bulunabilirler. Kumar oynama yüzünden önemli bir ilişkisini, işini, eğitimini tehlikeye atar ya da kaybederler." dedi.
Kumar bağımlılığının toplumun her kesimini etkileyen bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkati çeken Saydam, "Kumar oynama bozukluğu finansal, duygusal, kültürel ve mesleki olarak kişiye, aileye ve topluma zarar vermekte, halk sağlığı ve suça karışma davranışları açısından risk oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.
Saydam, kumar bağımlılığıyla ilgili önleyici çalışmaların literatürde birincil, ikincil ve üçüncül önleme girişimleri olarak üç başlık altında toplandığına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Birincil önleme girişimleri kumar oynanan salonların yayılmasını, kumar oynamanın normalleştirilmesini ve kumarın gençler için kolay erişilebilir hale gelmesini engellemek amacıyla alınan önlemlerdir. Birincil önleme girişimleri, aslında kumar bağımlılığının başlamasını önlemeyi amaçlayarak gençlerin sağlığını korumaktadır. İkincil önleme girişimleri zararın azaltılması kapsamında olumlu davranışın teşvik edilmesi, gençlerin kumarla ilgili gerçekler ve riskler hakkında bilgilendirilmesidir. Üçüncül önleme girişimleri de kumar bağımlılığında en son seviyelerde bulunanların daha fazla zarar görmesini engeller."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com