AFYONKARAHİSAR
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Afyonkarahisar'da bir termal otelde düzenlenen Turizm Sektörü Temsilcileri Buluşması'nda, Türkiye'nin özellikle turizm alanında 15 yılda çok önemli mesafe katettiğini söyledi.
2002 ile karşılaştırıldığı zaman hem fiziki alt yapıda hem beşeri alt yapıda ve bunun karşılığı olarak ülkeye gelen yabancı turist sayılarında olağanüstü artışlar olduğunu belirten Avcı, "Afyonkarahisar'da da var. Ama özellikle kıyı turizminde bu 13-14 yıl içerisinde çok büyük gelişmeler oldu." diye konuştu.
Türkiye'nin kendini dış pazarlarda turizm olarak daha çok kıyı turizmine vurgu yapan deniz, kum, güneş üzerinden tanıttığını dile getiren Avcı, şöyle devam etti:
"O günün şartlarında bu anlaşılabilirdi. Çünkü o günün şartlarında her ülke sahip olduğu herhangi bir özelliği, herhangi bir değeri öne çıkararak kendini tanıtıyordu. Türkiye de deniz, kum, güneş üzerinden, kıyıların avantajını turizm sektöründe değerlendirmek için böyle bir tanıtım stratejisini benimsemişti. Fakat zaman içerisinde başka ülkeler gibi Türkiye de tanıtım stratejisini değiştirdi. Biz son 3 yıldır tanıtım stratejimizi tek bir turizm ürünü üzerinden, deniz, kum, güneş üzerinden değil, ülkemizin sahip olduğu bütün diğer turizm ürünlerini kapsayacak şekilde dünya kamuoyunun dikkatine sunmaya başladık. Katıldığımız bütün uluslararası fuarlarda artık ürün çeşitliliğimizle boy gösteriyoruz."
"Her ürünün bir alıcısı var"
Avcı, bu yıl 112 uluslararası fuara katılım sağlanacağına işaret ederek, "Buralarda da illerimizin sahip olduğu bu deniz, kum dışındaki özelliklerini bilhassa gündeme getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bu ürün çeşitliliği aynı zamanda önümüzdeki dönemler için pazar çeşitliliği anlamına da geliyor" diyen Avcı, şunları kaydetti:
"Çünkü her ürünün bir alıcısı var. Türkiye yıllarca deniz, kum, güneş diye Ruslara, Almanlara, İngilizlere pazarladı. Ama biliyoruz ki başka milletlerin farklı tercihleri olabiliyor. Japonların, Çinlilerin, Hintlilerin, İranlıların, Arapların, Kuzey Afrikalıların, farklı farklı tercihleri olabiliyor. Türkiye'nin çok şükür bütün bu farklı tercihlerin her birine cevap verebilecek bir zenginliği var. O bakımdan önümüzdeki yıllar bugünden çok daha iyi olacak.